16. Bir Sorun Yok

362 30 15
                                    

Jungkook evinin büyük olduğunu biliyordu ama arkadaşları çok fazlaydı. Evin bütün odaları dolmuştu ve iki iki kalıyorlardı. Jungkook'ta salonda yatıyordu. 4 odalı evde kendi nasıl salonda kalmayı becerebildi inanın kendi de bilmiyordu. Jungkook neden odasını Jimin ve Yoongi'ye vermesi gerektiği konusunda yine tartışırken Yoongi olaya açıklık getirmek için konuşmaya dalmıştı. "Bak küçük fare-." Anında söze dalıp çocuğa kızmıştı. "Fare senin babandır göt herif." Burdan anlaşıyordu ki Jungkook hala eski Jungkook'tu. O ağlak halleri artık azalmıştı ve hala diş geçirmesini biliyordu.

"Duymamış gibi yapıyorum farecik. Şimdi ben ve Jimin ruh eşiyiz bu yüzden aynı odada kalmada sıkıntı yok. Jin ve Namjoon hyung ruh eşi onlarda birlikte, Hoseok ve Yugeom da ruh eşi. Tamam mı herkes bir birini buldu ve son olarakta Taehyung'un arkadaşları var Jeongin ve Hyunjin. Onlar da aynı odada kalacak ruh eşi sonuçta. Bi senin ruh eşin yok ağla pezevenk." Jungkook Yoongi'nin üstüne atlayıp kafasını kel bırakmaya niyetliyken Jimin de Jungkook'a saldırıyordu. Namjoon minareden kimsenin dinlemediği hoca gibi vaaz verircesine arkadaşlar kavga kötüdür diyordu.

O sırada Jeongin Jungkook'a gaz verip onu kışkırtıyordu. Yugeom da ona katılıp Jungkook'a tam destek gaz verirken Hyunjin Kocam beni aldatıyor diyip bir ayılıp bir bayılıyordu. Hoseok bu mallar ne yapıyor derken Jin durduranı sikerim diye bağırıyordu. Karışık ortamda kafası düzgün bir insan evladı bulunamazdı. Jungkook sonunda ikilinin elinden kaçıp koltuğun arkasına saklandığında kimse yokluğunu fark etmemişti ki kavga onun yüzünden başlamıştı. Herkes bir birine sataşırken Jungkook iç çekip bu çocuk sürüsü ile ne yapacağını düşünüyordu.

2 hafta geçmişti bile ve Taehyung'un gelmesine ise son iki hafta kalmıştı. Evde çoluk çocuk olmasın diye Yuna'yı Jimin'in ailesinin evine bırakmışlardı. Jungkook evi teftiş ederken her odadan çıkan silah ve bıçağa bakarken bir kez daha şaşırmıştı. Bu kadar manyakla ben ömür mü geçirdim diye kendine inanamıyordu oysa kendisi döve döve Alfaları hastanelik edip ölüm döşeğine kadar taşımıştı. Herkes yemek yerken Jungkook ani baş ağrısıyla suyu yere devirmişti. Bütün gözler ona dönerken o zihnindeki görüntüye odaklanmıştı. Taehyung onunla iletişime geçmişti Jungkook ani sevinçle kalkıp masadaki diğer suların da sallanmasına sebep olmuştu.

"Taehyung!!" Sevinçle konuşup sesini ayarlayamamıştı. Bu kadar aşko kuşko dolu odada tek başına yanlızlık çekiyordu ve özlemişti Taehyung bu boru değil ya. "Jungkook." Derin kıkırtıyı hissedince içi titremiş ayakları boşalmış resmen kendini koltuğa atıp yastıkları ısırıyordu. Taehyung'un tahmin ettiği sebeple depresyonda olduğunu hissediyordu ve kıkırtısı onu iyi hissettirmişti. "Özledim. İki hafta kaldı..ben yokken bir sorun olmadı değil mi? Üzmüyorlar seni değil mi?" Jungkook dolan gözleriyle deli gibi gülüp tepiniyordu. Jimin onu dürtüp noldu dercesine başını salladı.

"Bende seni özledim Taetae. Bir sorun yok. Bu şerefsizler iki hafta önce beni dövdüler ve şu Yoongi kedisi sürekli bana fare diyor. Ben fare kadar çirkin miyim? Hmm?" Bütün gözler tekrar ona dönmüştü. Ne ara dövmüşlerdi onu ilk hatırlamaya çalışıp sonra da aralarındaki küçük sürtümeyi hatırladılar. Yalan söylüyorsun diye hep bir ağızdan bagirdiklarında Jungkook omuz silkip yarım ağız sırıttı. "Bak şimdi de beni yalancı yaptılar. Gelince şunları bir güzel döver misin bana fazla geliyorlar 8 kişi bu boru değil. Tamam mı aşkım?" Jimin göz devirdi diğerleri ise onun bu haline şaşırdılar. Aşkım mı? Jeon Jungkook aşkım mı dedi? Jimin ise alışmıştı. Bir şey isterken ki haliydi bu. Eh bi Jimin'e özledi tabi. Bilmemeleri normaldi.

"Taetae?" Yine ses yoktu sadece hızlı alınıp verilen nefes ve kalbindeki şu sıcak his. Utanmıştı ve heycanlıydı öyle mi? Jungkook'un kurdu bir yılı aşkın süredir onunla konuşmuyordu hatta Jungkook onu bazen hiç hissetmiyordu. Hadi onu daha fazla kışkırtalım. Jungkook naz yap, cilve yap olmadı aşkımlı maşkımlı konuş. Bu his çok güzel hep devam etsin. Jungkook Taehyung'u kurdundan kıskandığını fark etti ama içindeki boşa olan kıskançlığı atıp onun dediğini yaptı. "Taetaem sorun nedir kookiene cevap vermiyor musun? Ama kalbim kırılır sonra öpüpte geçiremezsin bak. Aşkım~m duyuyor musun~n?" Eh Taehyung orda ruhunu teslim ediyordu ama olsun. Kalan sağlar bizim derdim de Taehyung bu boru değil.

Jungkook fazla uzatmadan sustu ve Taehyung'un konuşmasını bekledi beklerken de kalp atışlarını dinliyordu. Ne güzel atıyordu öyle. "Jungkook ölümüm senin elinden olcak belli. Bu ne tatlılıktır insafsız. Ahh ne diyeceğini de unuttum aklımı başımdan aldın." Jungkook kıkırdayıp "aldıklarına sayarsın beyfendi. Hem geçen sefer bende soyleyecektim ama unutmuştum. O zaman dur bir ben anlatayım sonra sen anlat yine unuturum yoksa. Bak şimdi biz safkanız tamam mı Hoseok götünden uydurmuyormuş." Dedi. Yugeom Hoseok'un götünün süzüp "götte göt ama maşallah." dedi. Jungkook kusar gibi yapıp devam etti.

"Şimdi biz safkan olduğumuzdan bu aşağılık hayvanlardan daha üstünüz ve özel güçlerimiz var mesela senin zihnini telefon niyetine kullanıyorum he işte onun gibi. Sonracığıma bizim başka güçlerimiz daha oluyormuş. Az içini bi yokla bi şey yap bak bakim oralarda gizli güç var mı?" Jin Jungkook'un başına yapıştırıp "mala bak sanki makinenin içinde çorap arıyor. Bu muydu lan mükemmel planın." Dedi. "Tamam ne vuruyon Jin hyung ben özel gücümü buldum sayılır kalkan benzeri bi şey hala deniyorum ne olduğunu bilmiyorum. Taetae sende büyük ihtimalle süper muper güç alırsın diğerlerinden daha güçlü olursun koruma takıntın var Geçmiş hayattan benim ki korunma takıntısı o yüzden böyle sende bul geliştir şu iki hafta da aşkım." Bu sefer Namjoon kızmıştı. "Ulan pezevenk sanki ders çalışıyor sınavdan daha iyi alırsın geliştir kendini der gibi o ne öyle." Jungkook onu Duymamış gibi yapıp biraz daha konuşmak istedi ama kontrolünü kaybetmek üzereydi.

"Taetae özür dilerim. Sonra tekrar konuşalım hep ben konuştum biliyorum hoşçakal." Taehyung onu onayladı. "Evet benimde çıkmam gerek özür dileme. Hoşçakal canım." Jungkook gülüp iletişimi kesti.

İki hafta sonra dışarıdan bir ses gelmişti. Taehyung gelmek üzereydi acaba o mu diye bakarlarken ses Jungkook'u durdurmuştu. "Sevgilim çık dışarı. Beni özledin biliyorum hadi çık dışarı. Şu piçleri seni alıkoyuyor. Yanıma gel bebeğim." İşte sadistte gelmişti.

Hello
Evet uzun zaman oldu biliyorum

Sınav haftası iyy onlar yüzünden hep meşgulüm ve hafta sonları çalışıyorum çok yoruluyorum 😫

Bu hafta ise gitmedim ve resim çizdim gelistirilebilir ama çok güzeller

Elim yavaş yavaş çizmeye alışıyor

Hayalim ileride manga cizebilmek inşallah başarırım

Bu arada kitap kapağını değiştirdim

Ve yorum okumayı çok seviyorum bir iki yorum bırakabilir misiniz lütfen 😋

Hepinizi seviyorum kendinize iyi bakın

Görüşürüzzz

YES BOSS/TAEKOOK OMEGAVERSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin