Merhaba!
Şey ben bugün sizinle Dila'nın modelini paylaşmak istedim. Yorumlarda çok sormuşsunuz(bir kişi) ben de paylaşayım dedim.🌞
Aslında herkesin hayalinde farklı oluşur bu karakter meseleleri ama benim aklımdaki tamamen bu. Modeli gördükten sonra zihnimde Dila oluştu ve yazmaya başladım. 🥺
İsterseniz diğer bölümde de Devran'ı paylaşırım.
Dila Alarcın ya da "Dila Karen Alarcın" için sayfayı kaydırınızz 💘
✨✨✨✨✨
✨✨✨✨✨
Keyifli okumalar. 🤍
♪Birsen Tezer, Delikanlı ♪
"Dila Karen yazıyor burada," dedi Devran kâğıdı bana doğru gösterip. "Karen ne alaka? Senin adın mı? Kimliğinde böyle bir şey yazmıyor Dila," dedi, sesindeki diken dolu tınılar bana da battı.
Olduğum yerde put gibi kalakaldığımda benden bir cevap gelmesini beklemeden kâğıdın arka tarafını hırsla çevirip seslice okudu:
"Yıllardır seni arıyordum. En nihayetinde de buldum. Her şeyin bir zamanı olduğu gibi buluşmamızın da bir zamanı var sanırım. Çünkü her ne kadar hakkım olmasa da benim biraz cesarete ihtiyacım var. Bir gün mutlaka karşılaşacağız Karen..."
Bir elinde kırmızı güller vardı Devran'ın. Bir elinde de bana gelen, kimden geldiği belli olmayan belirsiz bir kağıt parçası.
Notta yazan şeylerin saçmalığı beni dumur etmişti. Ayakta öylece dikildiğimde ikinci adımı bilenlerin sadece yurt yıllarındaki arkadaşlarım ve yurtta beni büyüten annelerim olduğunu düşünmüştüm.
Adımın seneler sonra önüme bir buketle çıkması oldukça garip ve rahatsız ediciydi. İçimde endişenin tohumlarının huzursuzca yeşerdiğini hissettim. Birisi ya çok güzel bir şaka yapıyordu bana ya da...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN: Zehir ve Deva
Ficção Geral"Dila," dedi Devran, sanki adımı söylemek ona huzur veriyormuş gibi hali vardı fakat adımı çekinerek zikretmişti. Birkaç dakika gözleri yüzümde dolaştı. "Benim seninle aynı yastığa baş koymaya ihtiyacım var," dedi, gözlerini gözlerimden hiç çekmed...