✨Bir yorumda yakın zamanda bölüm gelicek diyip atmamam şoku.
Cidden çok üzgünüm acayip yoğun olduğum bir dönemdeyim bu bölümü önceden hazır etmeme rağmen yeni bölüm yazana kadar tutmak istemiştim. Ama geçen gün kitabıma bir ilgi oldu bir kaç kişi bölümleri beğendi biri okuma listesine ekledi ve en son biri de ne zaman bölüm gelir yazdı bende gelsin madem dedim.Bu bölümden sonra 5-6 ay bölüm atamayacağım ama attığımda art arda atmayı planlıyorum. Lütfen bu 6 içinde darlamayın inanın zor bir dönem olmasa yeni başladığım bir kitabı azıcık bölümle bırakmam.
Şimdi bu bölümü atıyorum ama bu bölüm hem bir duyuru niteliğinde hem de sizin bölüm beklentinizi karşılamak için umarım kendimi güzel açıklamışımdır umarım sizin için güzel bir bölüm olur. Umarım kendimi affettirebilirim...✨
Barış, bebeğimizi öğrendiği ilk andan beri doktora gitmek istiyordu ama ben daha yeni gittiğimi söyleyerek onu biraz daha beklemesi için ikna etmiştim.
Bu sürede ben Barış'ın kızmasına aldırmadan işe gitmeye devam etmiştim. Tabi o da hala duruşmadaki silahlı adamı araştırıyordu bu yüzden adliyede başımdan ayrılmıyordu. Adama silahı ve bıçağı verenin bir polis olduğunu öğrenmiştik. Bide adam cidden deliydi artık raporu da vardı. Adamın O diye bahsettiği kişiyi Barış bulamamıştı ama ifademi en az elli kere okuduğuna emindim. Beni germemek için bana sormuyordu ama kendine acı çektirmek ister gibi ifademi okuması artık beni bile bunaltmıştı.
Bu nedenle olaya el attım ve bu gün doktora gitmeye karar verdim. Barış bu kararımın nedenini anlamıştı o yüzden istemeden de olsa soruşturma işini başkalarına bırakıp benimle hastaneye geldi. Hastaneye girene kadar normal gelse de sıramızı beklerken heyecanlandığını ve gerildiğini hissediyordum. Ben ilk gelişimde gergindim ama şimdi hiç olmadığım kadar heyecanlıydım. Barış ufaklığımızla tanışacaktı.
Hemşire tam bizi içeri çağırdığı sırada Barış'ın telefonu çaldı. Birazdan geleceğini söyleyerek uzaklaştı. Önemli bir şey olmasa açmayacağını biliyordum. Bunu sonra düşünmeye karar vererek doktorun odasına girdim.
Doktorum Barış'ın ablası Bilge ablanın da doktoruydu. Onunda üç buçuk yaşında, Yasemin adında bir kızı vardı. Dayısına çok düşkündü aslında ama son bir yıldır araları biraz açılmıştı tabi Yasemin'in bundan pek haberi yoktu bu dayısının kendi kendine verdiği bir karardı.
İçeri girdikten sonra doktor rutin sorularını sorarken Barış geldi. Kötü bir şey olduğu kesindi ama belli etmemeye çalışıyordu. Doktorun yanında bu konuyu açmak istemediğim için ben de fark etmemiş gibi davrandım.
Doktor, "Babamızda geldiğine göre sizi içeri alalım." dediğinde ultrasonun olduğu kısma geçtik.
Sedyeye yatıp karnımı açtım, doktor da bilgisayarla ilgilenirken Barış'a baktım. Yüzüme bakıyordu ama beni görmüyordu dalgındı. Stresini azaltmak için elini tuttum destek verircesine gülümsedim. O da bana gülümsediğinde doktor yanımıza gelmişti.
"Eveet. Bebeğiniz şu an 6 haftalık yani daha bir nohut kadar bile değil. Ama onu size gösterebilirim. Bakın şurada."
Ekranda bir karaltıyı göstermesi ile Barış hemen oraya döndü, heyecanı gözlerinden okunuyordu. Biraz onu izledikten sonra bende ekrana baktım. Ufaklığımızın ne kadar küçük olduğuyla bir kere daha yüzleştim.
Doktor bize biraz zaman tanıdı, bu sırada ölçünleri ve kontrolleri yaptı. "Kalbi de duyabileceğimiz kadar büyük artık isterseniz onu da dinleyelim."
Birden odayı dolduran hızlı kalp atışları kalbimde büyük yer kapladı. Hemen Barış'a baktım, her şeyi onunla paylaşmak mutluğumu ikiye katlıyordu. Onun şaşkınlığına gülesim geldi ama bebeğim beni iyice duygusal biri yaptığı için aynı zamanda ağlamak da istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız mıyız?
Short Story"Sana bir kötü bir de çelişkili olan iki haberim var ve nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." "Çelişkili derken?" "Yani aslında beni mutlu eden iyi bir haber ama senin nasıl tepki vereceğini tahmin edemiyorum." "Seni mutlu ediyorsa benim için kötü ola...