Uzandığımız yatakta sırtım göğsüne yaslıydı. Onun sırtı ise yatağın başlığına yaslanmış, öylece çevreme sardığı kolları ile beni dinliyordu. Bana babası ile yaşadığım anları anlattırdığı gecelerden birindeydik. Ve enteresan bir şekilde konu Chase'e gelmişti.
"Onu partide o kızı vantuz gibi öperken gördüğümde dünyam başıma yıkıldı sanmıştım. Beni zorla götürdüğü bir yerde onu başkasıyla yakalamak o gece için umduğum bir şey değildi, anlarsın ya." Zayn'in sırtıma yansıyan sarsıntısından güldüğünü anlayabilmiştim.
"Şaşırmadım. Üniversitede yaşanan kafayı başka bir yerde bulamazsın. Özellikle de erkeksen o zamanlar bütün dünya kızlardan ibaretmiş gibi gelir." Göremese de ona gözlerimi devirmeden edemedim. Ardından usulca devam ettim.
"Daha oradayken aramızdakilerin bittiğini söyleyip partiden ayrılmıştım. Ama ertesi gün çalıştığım kafeye geldi. Beni uzun süre rahat bırakmayınca onunla konuşup onu oradan gönderebileceğimi düşünmüştüm ama o kafayı yemiş gibiydi, muhtemelen hâlâ önceki günün sarhoşuydu." Derin bir nefes aldıktan sonra aklıma dolan anılar tüylerimin ürpermesine sebep olmuştu.
"Kafenin arkasındaki sokakta konuştuğumuz sırada bana bazı laflar etti, o laflar yüzünden ona tokat attığımda bana resmen saldırdı. Beni orada ondan kurtaran kişi şans eseri Yaser olmuştu." Zayn rahatsız olduğu belli olan bir tonla sordu.
"Ne dedi ki?" Göğsümün üzerinde duran elini usulca tutup üzerimizdeki örtüyü göğüslerime doğru çekerken usulca sorusunu cevaplamıştım.
"Onunla pek bir şey yaşamamıştım. Aldatmasının sebebini kendime dokundurmamış olduğuma bağlamıştı. Şu an düşününce iyi ki de bana dokunmasına izin vermemişim diyorum." Zayn'in dikkati kısa bir anlığına konudan sapmıştı.
"Benim de şaşırdığım nokta oydu. Seninle ilk kez birlikte olduğum gecenin senin ilkin olduğunu anladığımda şok olmuştum. Neden o zamana kadar beklediğini de anlayamamıştım." Gözlerimi kapatıp o geceyi düşündüm. Birine kendimi o anlamda ilk kez bu denli açmanın ve ilkim olacak birlikteliğin pek de umduğum gibi gerçekleşmediğini hatırlıyordum.
"Lisede birkaç erkek arkadaşım oldu ama insanlara güvenmek konusunda büyük sorunlar yaşıyordum. Bana bir obje gibi yaklaşan insanlardan kendimi hep uzak tutmaya çalıştım çünkü ben bir insan olarak cinsel bir obje olmaktan her zaman çok daha fazlasıydım, anladın mı?" Zayn'in derin bir nefes alarak yana çevirdiği başıyla birlikte uzanıp şakağıma bir öpücük bıraktığını, ardından da fısıldadığını duydum.
"Hâlâ da daha fazlasısın." Derin bir nefes alarak anlatmaya devam ettim.
"Bu yüzden lisede gerçekten güvendiğim bir insan bulabildiğim söylenemez. Fakat üniversiteye gidince ve edebiyat gibi bir bölüm okuduğumda beklentilerim tamamen değişti. Bana dünyadaki tek kadınmışım gibi hissettirecek bir adam aradım, öyle birini bulsam ve iliklerime kadar aşık hissetsem muhtemelen kendimi o kişiye tamamen açardım. Ama üniversite ortamında umduğunu her zaman bulamıyorsun; insanlar fazla çıkarcı ve bu bazen çok bariz oluyor." Çevremdeki kollarını sıkılaştırdığı sırada kısık bir sesle itiraf etmişti.
"O gece seninle birlikte olduğum için sonrasında kendimi çok pişman hissetmiştim." Kollarının arasında dönüp ona bakmak istesem de, kollarını daha da sıkılaştırıp bana engel olmuştu. Kaşlarım çatılırken sordum.
"Nasıl yani?" Yeni bir nefes aldıktan sonra devam etti.
"O zamana kadar kimseyle birlikte olmadan gelmişken, ilk birlikteliğe bir anlam verdiğin belliydi, Bell. Bu anlamı sevmediğin, zorla evlendiğin ve tek kelime bile konuşamadığın bir adamda kaybetmek senin için büyük bir hayal kırıklığı olmalı. Sonrasında arkanı dönüp yattığında belli etmemeye çalışsan da, ağladığını fark etmiştim. Zaten bu yüzden sonrasında sana dokunmadım." Göğsümün üzerindeki koluna daha sıkı tutunurken, bu yeni itiraf beni şaşırtmıştı. Diğer elim de karnımdaki koluna kaydığında hafifçe mırıldanmıştım.
