İlk Gün

623 22 9
                                    

Sonunda o lanet olası yurttan ayrıdım. En çokta o salak oda arkadaşım olan Bersu'dan kurtulduğum için seviniyorum.Ya anlamıyorum bir insan bu kadar sinir bozucu olabilir mi?
Neyse konumuza dönelim...
Uzun zamandır aldığım burslarımı biriktirdim ve sağolsun canım arkadaşım Aleyna da bana yardım etti ve bir ev tutmayı basardim. Yurttaki odamda eşyalarımı toplarken telefonum çaldı.

Arayan:Bebitom

"Efendim bebitom?"

"Yaa kanki bana bebitom deme yaa!"

"Tamam tamam. Efendim Aleynacım?"

"Nerdesin?"

"Yurtta."

"N'apıyosun?"

"Eşyalarımı topluyorum birazdan eve geçicem."

"İyi o zaman eşyalarını topladıktan hemen sonra bana geliyorsun."

"Niye ki?"

"Ya mal. Haftaya sınavım var sen de beni çalıştırıcaktın unuttun mu?"

"Pardon kanki ya unutmuşum. Neyse yarım saate gelirim ben."

"Tamam bekliyom. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Valizimi hazırlayıp yurttan çıktım. Zaten pek ağır değildi. Çünkü diğer eşyalarımı önceden götürüp yerleşmiştim evime. Neyse hemen taksiye binip Aleyna'nın evine gittim.

Kapıyı çaldım. Kapı açıldığı an gülme krizine girdim. Başına havlu sarılı, üstünde beyaz spor atleti, altında ayıcıklı bir pijama, yüzünde maske ve salatalık bulunan bir Aleyna kapıyı açınca kim benim yerimde olsaydı aynı tepkiyi verirdi herhalde. Aleyna güzelliğine çok düşkün bir kızdı. Sürekli bakım yapardı kendine. Ama gerçekten çok güzel biriydi. İçeri girdim. Gülmem kesilmişti. Hemen Aleyna'nın odasına gidip yatağına uzandım. Yoğunluktan ölüyordum çünkü. Aleyna da arkamdan gelip odaya girdi.

" Sen böyle uzanmaya devam et, ben yüzümü yıkayıp saçımı kurulduktan sonra gelirim." dedi.

"Tamam ben de üstünü değişimim bari." dedim sırıtarak.

Hala komik görünüyordu bana göre. Hemen valizimin yanına gidip eşofmanlarımı çıkardım. Sonra odaya gidip üstümü değiştim. Saçımı da dağınık bir topuz yaptıktan sonra tekrar yatağa uzandım.

Aradan bi on beş dakika geçtikten sonra Aleyna geldi yanıma. Saçını kurutmuştu hatta düzleştirmisti bile. Saçı biraz kıvırcık olduğu için sürekli düzleştirirdi.

Dolabından bi toka çıkarıp benim gibi dağınık topuz yaptı. Çalışmamız gereken kitapları masanın üstüne koyduktan sonra ne bakın öyle gelsene dermişçesine bir bakış attı ve oturdu. Ben de uzandığım yerden kalkarak yanındaki sandalyeye oturdum.

Yaklaşık iki buçuk saat ders çalıştıktan sonra çalışmayı bıraktık. Konuyu ona soru üzerinden anlattığım için ölüyordum. O da aynı şekilde bitik haldeydi. Sonuçta iki buçuk saat boyunca aralıksız ders çalıştık. Bir yerden sonra bunalıp ders çalışmayı bıraktık. Ne yapalım diye düşünürken aklıma süper bir fikir geldi.

"Buldum!!!" diye bağırdım tabi Aleyna yerinden sıçradı.

"Ne buldun?"

"Geçen bir film görmüştüm ben o filmi açıyım sen de mısır patlat
olur mu?"

"Olur da kategorisi ?"

"Korku."

"Süpermiş. Peki adı ne?"

"Korku seansı"

"Sen filmi aç mısırlar beş dakikaya geliyor."

"Tamam."

Aleyna mısırları patlatmaya gitti ben de filmi aramaya başladım internette. Üç dakika süren arama sonucunda filmi buldum ve açtım. Aleyna'nin gelmesini beklerken birden mutfaktan gelen bir çığlık duydum. Yerimden zıpladım. Sonra Aleyna bağırmaya başladı.

"Heleeeeeennnn!!! Koşşş!!" Neye uğradığımı şaşırdım. Hızla mutfağa gittim.

"Ne oldu?"

"Şuraya bak!"

Parmağıyla pencereden dışarıyı işaret ediyordu. İşaret ettiği yere baktığımda geriye doğru sendeledim. Birden gözüm karardı. Çok kötü midem bulanmıştı. Dışarıda parçalanmış bütün organları dışarı çıkmış bir kedi vardı. O görüntü karşısında kendimi tutamadım koşarak banyoya gittim.

Klozet kapağını açıp kusmaya başladım. Kendimi çok kötü hissediyordum. Sifonu çektim. Lavaboda elimi yüzümü yıkadıktan sonra biraz yere oturup kendime gelmeye çalıştım. Aleyna dan ses seda yoktu. Merak edip yanına gittim. Mısırlar patlarken o da sandalyede oturmuş kafasını ellerinin arasına almış öylece duruyordu. Dizlerimin üstüne çöktüm. Bir elimi de Aleyna'nın omzuna koymuştum.

"İyi misin?" diye sordum.

"Hıhı." diye cevap verdi. Ama ben onun iyi olmadığını biliyordum.
Etkilenmiş gibiydi. Bir bardak su doldurup ona uzattım. Mısırlar patlamıştı. Bir kaseye boşalttım.

"Büyük ihtimal bir köpektir. Acıkmıştır sen boşver unut gitsin. Hadi biz filmimizi izleyelim." dedim. Ahh çocuk mu kandırıyorsun Helen??

"Tamam." dedi ifadesizce. Ben de onun kolundan tutup odaya götürdüm. Oturup filmi izlemeye başladık.

Film bitmişti. İkimizin de uykusu gelmişti. Birlikte onun odasına gidip oturduk.

Aleyna'nın yatağının yanındaki çekyatı hazırlayıp ben de oraya uzandım ve uyuduk. Aslında uyuduk derken sadece Aleyna uyudu benim aklım nedense şu parçalanmış kedide kaldı.

Dayanamadım yataktan kalkıp mutfağa gittim. Pencereden dışarı baktığımda kediyi göremedim. Köpek yemiştir, diye düşündüm ama sonradan kanlı ayak izi fark ettim. Emin olmak için pencereyi açıp iyice baktım ev birinci katta olduğundan net görebiliyordum.

Biraz daha dikkatlice bakınca emin oldum. Bu ayak iziydi ve kanlıydı. Biraz duraksadım. 'Boş yere kuruntu yapıyorsun Helen. Biri kediyi öyle görünce acımış ve ordan almıştır. Kafanı taktığın şeye bak.' diye söylendim kendime. Pencereyi kapatıp yatağıma gittim. Kafamı koyduğum gibi uyudum.

PEŞİMİZDEKİ PSİKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin