Merhaba arkadaşlar. Hikayemin kahramanı Lestat, Anne Rice'ın ünlü roman karakteri Vampire Lestat'in ta kendisidir. Fakat, ben kitaplara bağlı kalmayıp kendimce bir karakter profili çizip o profille Lestat'i anlamlandırdım. Lestat sarışın, neden esmer kullandın diyorsanız, ben Lestat'e en çok Ben Barnes'ı yakıştırıyorum. Karanlık. Burada yazacağım tüm kurgu bana ait. Anne Rice'ın hiçbir katkısı yoktur, Lestat dışında....
Şimdiden hepinize keyifli okumalar diliyorum.TANITIM
Kan... Yıllarca varlığını borçlu olduğu şey, insanların damarlarında saklı olan kırmızı spineldi. Kaybolmadan değeri anlaşılamayacak bir şeydi kan, tıpkı spinel taşı gibiydi. Kan, içindeki duyguların daha mı vahşi olmasını sağlıyor, yoksa yatıştırıyor mu, bilmiyordu.
Bencillik, kaos, öfke, yalnızlık ve donuk bir kalple geçen yılların ardından karşısına çıkan bir çift mavi göz hapsetmişti geceden bile siyah gözlerini. Öylesine hapsoluyordu ki, dudakları insanların yumuşak derilerine değip derinin altındaki sıcak kanı hissetmek yerine, mavi gözlerin sahibinin dudaklarını tatmak istiyordu. Günah içinde günahtı bu... Kan için kavrulan boğazı; arzudan kavrulan bedenine, yalnızlıktan mahvolmuş ve var olduğundan emin bile olmadığı ruhuna karşı koyamıyordu.
"Daphne..."
Dudakları bu kelimeye mühürlüydü, kaderi bu kelimenin sahibinin kalbine.Hasta ruhlu bir vampirle, ona ilaç olan bir meleğin hikayesi...
Aşk, tek başına zorlu bir tırmanıştı. Tepeye her geldiğinizde ayağınız boşluğa denk gelir ve başladığınız yere geri düşerdiniz. Yaralanır, kırılırdınız. Kalbi atan insanların kalbinin ritmini değiştiren bu çalkantılar, Lestat'in hayatında yoktu. Aşk onun için saygı duyulması gereken fakat fazla anlam içermeyen bir şeydi. Jessie ile bunu kanıtlamıştı. Elbette ki, onun yaşadığı aşk sıradan vampir romanlarına benzemezdi. Ne o Edward'dı ne de karşısıdaki Bella... İçindeki karanlık çukur ve o çukurda yaşayan hastalıklı, saplantılı ve bencil canavar zincirlere vurulamaz türdendi. Bu canavar, Aşk'ı da, Aşık'ı da acıtıyordu.
Kolay gelen kolay gidiyorsa, zorla alırdı. Gitmesine asla izin vermeyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camellia - Kan ve Kalp
VampireKan... Yıllarca varlığını borçlu olduğu şey, insanların damarlarında saklı olan kırmızı spineldi. Kaybolmadan değeri anlaşılamayacak bir şeydi kan, tıpkı spinel taşı gibiydi. Kan, içindeki duyguların daha mı vahşi olmasını sağlıyor, yoksa yatıştırıy...