10.Bölüm-Son an.

64 34 0
                                    

Merhaba. Nasılsınız? Iyi olun. Değer bölümde çok olay olmadı ama bu bölüm gerçekten her şeyi değiştirecek olaylara sahip, lütfen sona kadar okuyun size emin ederim çok büyük bir olay. Ve lütfen yorum yapın. O zaman bölüme geçelim.
Oy vermeye ve yorum yapmayı unutmayın.✨️

İlk 'Gülümse' melodisini açın o bittiğinde diğer şarkıya geçebilirsiniz.

Bu Sabrina.

Bu da Yağız Ateş, "Adem" Onu da bu bölümde görüceksiniz.

Bu da Deniz Atasoy, karakterimizle bu bölümde tanışacaksınız. İyi okumalar<3

.............................
"Son an"

"Hatalar- hayatı hayat yapan, insanı insan edendir..."

Cem Adrian 'Herkes gider mi?'
13 kasım 2022

"Umut hiçbir şey görmeyen birisine gök yüzünü anlatmak gibidir..."

Özgürlük, ne güzel bir kelime değil mi? Ama elini kolunu sallayarak dolaşmaktan daha büyük bir anlam taşırmış. İnsanın kalbi, ruhu özgür olmadıkça hiçbir cadde hiç bir sokak vermezmiş o özgürlüğü.

Bir ruh nasıl mı özgür olur? O aldığınız nefesin temizliğini, derinliğini içinde de hissediyorsa özgürdür. Ama bence konuştuğun her saniye o boğazındaki yumrudan kelimeleri içinde saklıyorsan ve eğer mutluluğunu hep bir acıyla yok ediyorsa o ruhundaki özgürlük kırıntıları kaybolmuş olabilir.

Çünkü sen hapsolmuşsun, bir acıya, belki bir geçmişe hapsolmuşsun. Ama unutma ki, o hapishanenin anahtarı da sende, sadece çok derin saklanmış.

Ben bugün bedenimin özgürlüğüne kavuşacaktım, peki ruhum? Maalesef ben o anahtarı hala bulmamıştım ve geçen her dakika umut ışıkları bedenimi terk ediyor gibi geldi.

"Karar!" dedi yargıç tokmağıyla vurduktan sonra savcı, herkes ayağa kalkarken ben de ayağa kalktım.


Suçlu denilen herkes burda dururdu ve ben de onlardan biri olarak kaderimin belirlenmesini bekliyordum. Neden adlanan mı? Çünkü suçlu dediğimiz kişiler bazen suç işlemez ve masum yerine konulanlar ise bazen hiç masum olmaz.

Bilinmez bir kaza, ve öldürülmüş ruh. Bir insanı ruhsal, psikolojik olarak öldürmek, yanlışlıkla yapılan bir kazadan, daha büyük bir suçtur bana göre. Çünkü birisi huzurla yatarken, değeri günden güne içten soluyor.

"Bana verilen hakka dayanarak, Tuana Akarsuya verilen 2 haftalık ev hapsi hiç bir delil bulunmadığı için kaldırılmıştır. Mahkeme bitmiştir!" Her kelime savcının ağzından çıkarken kalbim çıkacak gibi atıyordu. Mutlu muydum? Özgür olduğum için evet, ama o hayata geri dönecektim o yüzden mutluluk çok sürmedi.

Sabrina mahkeme salonundan sinirle çıkarken Biray hanım arkasından çıktı. Acısını hissedemesem bile onu anlıyor olabilirdim, babasının katilinin bulunması onun için çok önemliydi. O 'baba' kelimesini çok daha başka bir anlamda görse bile, onun üzerine bir şehir çökmüş gibi eziliyordu, sanki babası ona verilmeyen her şeydi, o basının gücüyle bir "hayat" kazandığını zannediyordu. Şimdi o hayat yıkılmıştı ve o da altında kalmıştı.

Ayağımdaki bileklik çıkarıldı ve o salonu terk ettim.

"Sabrinanın yüz ifadesi hiç iyi değildi." diye mırıldandı bana gergin ifadeyle bakan Ekin.

"Onu anlayabiliyorum babasının katilini bulmak onu rahatlatacak tek şey." Ben bunu söyleyip bize karşı gelen 4 kişiye baktım.

Babam, Naib amca, Sera hanım ve Aktay Ekinin babası. Onu ikinci kez görüyordum. Hani derler ya böyle bir insanın nasıl böyle bir çocuğu olabilir diye işte bu durum tam da öyle. Ekin pozitifi, hep mutlu, neşeli, ama Aktay ciddi ve sert bir adam. Ama bazen insanlar anne ve babalarında beğenmedikleri özellikleri kendilerinde olmamasına özen gösterirler.

Ölüm Damlası(Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin