"Günü söyle lan!"

642 19 71
                                    

Bu bölüm naletolsun9841 ve bu shipin shipper arkadaşlarıma adanmıştır.

Bölüm Shipi: Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu

----------------------------
**/**/189*
Yer: Berlin-?????
Alman İmparatorluğu: Erkek
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu: Kadın
Macaristan: Erkek
Avusturya: Kadın
----------------------------

Bayan Avus-Macar sonunda iki küçük çocuğu olan Avusturya'yı ve Macaristan'ı uyutmayı başarmıştı. Günün yorgunluğunu belli ediyordu, kendisinin her yeri ağrıyordu. Dışardan iki küçük çocuğa bakmak kolay gözükse de aslında hiçte kolay değildi.

Çocukların odasından çıkarak kendi yatak odasına yöneldi. Artık üzerinde ki elbiseden kurtulmanın ve rahat bir şeyler giyimenin zamanı gelmişti.

Odasının kapısını açtı ve içeri girdi. Oda toplu bir şekilde karşısındaydı. Odanın içinde bulunan kıyafet dolabına gitti, üzerine rahat bir pijama takımı(-kesinlikle ayıcıklı değil-) aldıktan sonra üzerini değiştirdi.

Tekrar odasına gelerek, yatağına oturdu. Aslında bugün biraz üzgündü çünkü bugün Alman ile evliliklerinin 19.Yılıydı. Daha yeni evli olabilirdiler ama ikisi uyumlu bir ikiliydi. Koskoca 19 yılı ikisi beraber atlatmıştı. Tabii azdı ama yine de kutlanması gereken bir gündü bugün.

Her yıl ona süprizler yapan Alman, bugün yüzüne bakmamıştı bile. Aslında onun da kendisinin de meşgul olduğunu biliyordu. Ama kalpti bu, çok hassastır.

Elinde ki tarak ile saçlarını tararken bir yandan da bunları düşünüyordu. Aklına hemen Alman'ın nasıl bahçede ki süs havuzuna düşüşü gelmişti. O zamanlar evli değildiler ama sevgili gibi şeydiler.

Alman'la beraber ikisi süs havuzunun kenarında oturmuş, Alman'ın yazdığı beste hakkında konuşuyordular. O zamanlar Alman'ın daha yeni piano çaldığını öğrenmişti. Daha gün gibiydi o anlar...

İkili tartışırken Alman dengesini sağlayamayıp havuza toto üzeri düşmüştü. Kendisi de onun bu haline çok gülmüştü, hele hele o yüzünde ki ifade her şeye değerdi. Yine görse, yine gülerdi.
Alman'da onu bileğinden tutup çekmiş, kendisi onun üzerine düşmüştü. O zaman utançtan ne yaptığı şaşırmıştı...

Daha sonra aklıma nasıl evlilik teklifi aldığı gelmişti..

İkisi işlerden kaçıp fırsat bu fırsat diyerek sahile inmiştiler. Kendisinin üzerinde yaz için ince ipekten beyaz sade bir elbise vardı. Ayağı ile dokunduğu sıcak kum tanelerini ne zaman düşünse hissederdi.. ne hikmetse sahilde kimsecikler yoktu. Alman'la orada buluşacaklarına söz vermişti hemde o tarihte. Ama kendisi yoktu. Koskoca sahilde tek başınaydı.

Dolunay, o zaman yanlızlığında kendisine arkadaşlık yapıyordu, sırf işlerini asıp buraya gelmişti ama resmen ekilmişti. Orada ne kadar beklediğini kendiside bilmiyordu.. 1 saat? 2? Ya da daha fazladır..

Beklemişti ama martılarda başka gelip giden olmamıştı. Yaşadığı utanç ve üzüntü ile ayağa kalktı. Kısa bir yürüyüşten sonra gitmeye karar vermişti. Elinde ki babetler ile yavaş bir şekilde deniz kenarında yürümüştü.

Ama o hâla gelmemişti...

Beyaz gözlerinin dolmasına engel olamadan gitmeye karar vermişti. O anda o kadar dalgındı ki, arkasından kendisine yaklaşanı fark etmemişti bile. Bir dakika önce yerdeyken, beline birisi sarılmış kendisini havaya kaldırmıştı. Neye uğradığını şaşırmıştı.

𝐒𝐞𝐧 𝐕𝐞 𝐁𝐞𝐧, 𝐒𝐞𝐯𝐠𝐢𝐥𝐢𝐦 || 𝐂𝐨𝐮𝐧𝐭𝐫𝐲𝐡𝐮𝐦𝐚𝐧𝐬-𝐒𝐡𝐢𝐩Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin