"Seni seviyorum."

533 20 59
                                    

Artık sözümü tutma zamanım gelmişti. Lokum aga 40 takipçili olursa ona bu bölümü yazacağımı söylemiştim. Hehe- biraz şerefsizlik yapmış olabilirim yaw.. Herneyse- Bu ship _Lokum ve bu shipi shipleyen dostlarıma adanmıştır.

(Not: Bu bölüm _Lokum'un AU'su ile yazılmıştır. Ama kendi AU'mdan da bir kaç kırıntıya yer verilmiştir.)
.
.
.

Tarih: Ben bilmem dostum, Allah bilir..
Yer: Bağdat
Büyük Selçuklu İmparatorluğu: Erkek
Abbasiler Halifeliği: Erkek
----------------

Bağdat, sıcağını unutmuşa benziyordu.. ticareti ile ünlü olan şehrimiz bu sefer kara yağmur bulutları ile kaplanmış, güneş görülmez olmuştu.

Bay Abbasiler, üzerinde ki ince, Araplara özgün uzun entariyi umursamadan sarayının balkonuna çıkmış, esen rüzgarı keskin bir şekilde yüzünde hissedebiliyordu.

Aslında canı sıkkındı çünkü geç kalmıştı. Kendi düşüncelerine sırıtmadan edemedi, bir kişinin her özelliğini nasıl hoşuna gidebilirdi ki?.. balkonun demirliklerine dirseğini yaslayarak çenesini koydu. Beklemek belki de en can alıcı şeydi. Sabırlı mı sabırlı biriydi ancak kişi sevdiğini beklerken ne kadar sabırlı olabilirdi ki?

Arkasında duyduğu balkon kapısının açılması ile başını arkaya çevirdi. Yardımcısı Ebu Sıddık, çekingen bir şekilde başını uzatmıştı.

"Şey, efendim.. bir gelebilir misiniz acaba?" diyerek nazik bir şekilde sorusunu sordu. Abbasiler'e karşı saygısız olmak istemezsiniz...

Abbasiler'in bugün keyfi yerindeydi. O yüzden gülümsedi -gülümserken gözleri kısılıyordu ve bu mimikler kendisine çok yakışıyordu- keyfi yerindeydi.

"Çekingen olma Ey Ebu Sıddık! Hadi geçelim bakalım içeri, hasta olmayasın." diyerek ikisi de en sonunda içeri geçmişti.

"Niçin gelmiştin Sıddık?"

"Efendim.. az önce bir Selçuklu Elçi Heyeti sarayımıza giriş yaptı.. size bizzat mektubu teslim etmekte ısrar ediyorlar. Onlara durum izah etmeye çalıştık, ancak-"

Sıddık'ın sözünü bölen şey Abbasiler'in kahkahasından başka bir şey değildi. Elinde değildi ki gülmek..

"Tamam tamam, ben anladım. Heyet'e söyle bir kaç dakika sonra yanlarında olacağım. İnsan sevdiğini bekletmez. Onlara ikramlarımızdan vermeyi de ihmal etmeyin."

Sıddık, başını eğip emirleri kabul etmekten başka bir şey yapabileceğine benzemiyordu. Saygıyla eğilerek çalışma odasından çıkış yaptı. Abbasi'de çalışma odasına bağlı olan yatak odasına geçmişti bile..

*
*
*

Üzerinde ki resmi kıyafetleri ile Elçi Heyeti'nin beklediği yere sonunda giriş yapmıştı. Kapıda kendisi tarafından resmi bir karşılama töreni yapılmasa bile, hükümdarı çoktan bu işi halletmişti. Bu elemanı kesinlikle favori sultanların listesinde vardı.

Derin bir nefes çekerek, en sonunda saray görevlilerin açtığı kapıdan içeri geçti. Arkasında hükümdar'ın elçisi ve yardımcısı ile içeri geçmişlerdi. Tabii arkalarında ki güvenlik için bulunan adamları saymazsak-

Ortamda bulunan herkesin kafaları karışmışa benziyordu. Normalde taht odasında, Divan'ın karşısında olmaları gerekirken neden direkt kendi ayaklarının dibine gelmişti ki? Gözlerde ki tedirginlik, Abbasi'nin gözünden kaçmamıştı.

Elçi Heyeti, ayağa kalkmış. Sultan karşısında saygıyla eğildiler.

"Bu diyarın hükümdarlarına ve halife vekillerine selam olsun!" Abbasi, konuşan kişinin Heyet liderinin olduğuna çoktan çakmıştı.

𝐒𝐞𝐧 𝐕𝐞 𝐁𝐞𝐧, 𝐒𝐞𝐯𝐠𝐢𝐥𝐢𝐦 || 𝐂𝐨𝐮𝐧𝐭𝐫𝐲𝐡𝐮𝐦𝐚𝐧𝐬-𝐒𝐡𝐢𝐩Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin