İyi okumaları!!!
Yanlızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yanlızlık olmaz...
~Özdemir ASAFNefes nefese ter döke döke doğruldum yataktan. Bir kaç saniye etrafıma bakarak neler olduğunu kestirmeye çalıştım. Daha sonra sağ elimin tersiyle anlımdaki teri silerek yorganı üzerimden gelişi güzel geriye attım.
Odamın boydan boya olan camına yaklaşarak İzmir'in manzarasına baktım. Başımı eğerek üzerime baktığımda nerdeyse üzerimdeki gri atlet bile su içinde kalmıştı. Ellerimi anlıma yaslayarak saçlarımı geriye attım.
Hayatımda bazı şeyler gayet yolunda olabilirdi. Hatta çok mutlu olabilirdim. Fakat uyuduğum zaman bu durum benim için tam tersine döne biliyordu. Sürekli saçma sapan kabuslar görmekten bıkmış, usanmıştım.
Tekrar terliklerimle ses çıkartarak yatağa oturduğumda dizlerime koyduğum dirseklerimle ellerimi birleştirerek kısa bir süre boyunca sadece camdan dışarıyı, bulutları izlemeyi sürdürdüm.
Yine onu görmüştüm rüyamda küçük eller, küçük ayaklar... Ve acı çeken o haykırışş! Her seferinde ellerinde şeker tutan o kız beş dakikaya kalmadan acı dolu bağırışlarını duyarak kalkıyordum o yataktan.
Bu artık canımı sıkmaya başlamıştı. Ve bir süre psikoloğa giderek durumu konuşmuş ayriyetten uyku ilacı istemiştim. Fakat psikoloğum ilaçlarla düzelmeyeceğini ve yavaş yavaş atlatacağımı bildirerek teklifimi reddetmişti.
Düşünmeyi bırakarak turuncu saçlarımı toplayıp dağınık topuz yaparak odamda ki ebeveyn banyosuna ilerledim.
Elimi yüzümü yıkıyıp dişlerimi fırçaladım.
Elimde havluyla yüzümü silerken telefonumun melodisi kulaklarımda yankılandı. Yatağımın baş ucuna oturarak ağızımdaki diş fırçasını çıkarıp komidinin üzerine bıraktım.Arayan kişiyi görünce içimde bir sevinç oluşarak aramayı cevapladım.
"Baba? "
"Ne yapıyormuş benim Badem? " dedi neşeli sesiyle. Kıkırdamadan edemedim.
"Seni düşünüyordum baba! " dedim heyecanla.
"Küçük yalancı senii! " gülüşüm kahkahaya dönerken aslında yalan söylemiyordum. Banyoda içimden geçirmiştim umarım babam arar diyee, fakat ben ona ne kadar açıklarsam açıklıyayım babam bunun küçük bir yalan olarak anlıyacaktı.
"Baba ne zaman dönüceksin? Seni çok özledim!" dedim dudaklarım bükülürken.
Karşı taraftan çay kaşığının sesi gelmesiyle kesinlikle kahve saatinin geldiğini ve çoktan içtiğini anladım.
"Bilmiyorum Badem. Okulun olmasaydı eğer senin de Fransa'ya gelerek gezmeni, keşfetmeni hatta dilini geliştirmek için buradan yardım bile alabilmeni isterdim kızım." üzüntüyle yüzüm düşerken sol elimle saçlarımdaki tokayı çekerek çıkarttım. Saçlarım omuzlarımdan düşerken derin bir nefes aldım.
"Üzme suratını... " dedi babam homurdanarak. Görmese bile beni öyle iyi tanıyordu ki hiç şaşırmadım.
"Kesin bir karar yok yani öyle mi, doğru mu anladım ben? " dedim kesin emin olmak için.
"Malesef kızım. Ancak söz! En kısa sürede geliceğim." bunu demesi bile bana yetmişti.
Babamla biraz daha sohbet ettikten sonra Cumartesimin güzel geçmesini dileyerek telefonu kapatmıştı.
Babam Yurt dışında büyük bir şirketle anlaşma yaptıkları için iş görüşmesi adı altında tam bir aydır Fransa'daydı. Babamı nerdeyse bütün İzmir bilirdi. Tabiki burada da ortakları vardı. Ancak Yurt dışından, hele ki Fransa'dan olması onun için daha bir avantajdı.
Odamın köşesindeki okuma koltuğuma oturarak kitap okuyordum. O bir cümle, öyle çok dikkatimi çekmişti ki benim hangi adımı atığımı bile bilmiyor, hayatı sorguluyordum. Tek bir cümle ve bir çok anlam...
"Ölüme bir adım, Yaşamak için iki adım. "
~Dilek KOÇ
•CİNAYETİN
LAMBASI•~
Evettt yeni bir kitap, yeni bir kurgu ve yeni bir hayat!
Tekrardan, İyi Okumalar!!!
💜💜UMARIM BEĞENİLİR...💜
Lütfen bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayın. 🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAR ~Benim Hâlâ Umudum Var! ~
Teen FictionBen hep mutlu oldum. Ben hep mutlu yaşadım. Hiçbir zaman kötülüğü tatmadım. Hayır! Sakın bana her insan kötü şeyler yaşar demeyin! Çünkü ben gerçekten yaşamadım... Ama, ama aslında ben tamamen toz pembeden oluşan kör lenslerimi çıkardıktan sonra g...