4) -FACİA 𓍯

17 26 2
                                    

İyi okumalar...

"Uzak neredir bilmezdim,
Ama şimdi biliyorum;
Uzak senin olmadığın yer... "


Ayça Bade Demirkan

𓆸

Okul formamı üzerime geçirerek eteğimi ellerimle ütüler şekilde düzeltim. Bugün antremanım vardı, bu yüzden dün okuldaki eşofmanlarımı ve voleybol formamı getirerek temizlemiştim. Bugün de geri götürerek dolabım da yerlerine yerleştiricektim.

Hızla evden çıkarak durağa gittim. Otobüs beş dakikayı geçmeden önümde durmuştu. Hızla binerek kartımı bastım. Arkaya doğru gittim. Gözlerim Sarı ve grubunu aradı ancak onlar yoktu. Derin bir nefes vererek otobüsün sonlarına doğru yürüdüm. Hiç yer yoktu. Ve ayakta olan tek kişi bendim.

Bir elim poşet tutarken diğer elim korumalıkları tutmuştu. Önümdeki pencere kapanınca küfrettim. Hep Görkem'den bulaştı. Ben böyle değildim! Çocuk iki günde değiştirdi beni!

Otuzlu yaşlarında olan adam önümde durunca yanaklarımı şişirerek arkamı döndüm. En azından arkamdaki cam boştu!

İzlendiğimi fark edince gözlerimi camdan ayırarak aşağı doğru kaydırdım. Bana bakan bir çift kara gözle gözlerim açılırken bunun okula yeni gelen çocuk olduğunu anladım. Kaşlarımı kaldırarak ona bakmayı sürdürdüm. Deren bana hesabını atmıştı. Ve hemen aynı günde bu çocukta bana istek atmıştı. Onu geri takibe almamam üzmüş sanırım. Bakışlara bak! Terk ettik sanki!

Gözlerimi ondan kaçırarak tekrar dışarıya yöneldim. Ancak camdaki yansımasında hiç saklama tenezzüllüne girmeden direk televizyon izler gibi izliyordu. Boğazımı temizleyerek yola baktım. Daha vardı ama! Ve otobüste dolmaya başlamıştı.

Tekrar yanaklarımı şişirdim. Alışkanlık oldu bu da! Nerden geldiyse! Poşeti diğer elime alarak sol elimi üst korumalığa götürdüm. İnsan bir kalkar da oturur musunuz? diye sorar! Hayvan!

Arkam da bana değen birşey hissedince hemen o tarafa döndüm. Otobüs tıklım tıklımdı. Abinin kalçası bana değiyordu. E yuh ama dayı!

Önüme döndüm. Ensemde nefes hissediyorum bu seferde. Bana doğru dönmüştü sanırım. Derin bir nefes vererek sağ sağlim şu otobüsten kurtulmak istedim. Azcık kaldı. Nasıl olsa yakında ehliyet alıcaktım. Tabi daha kursu var orası ayrı!

Camdaki yansımaya baktığımda hala bana baktığını gördüm. Yalnız bu sefer kaşları çatılmış bir şekildeydi. Bir an Tazmanya canavarına benzettim ya lan!

Kendimi tutamadım ve kıkırdadım. Kafamı eğdim gülerken ayaklarıma baktım. Bir adım ileri gelerek arkamdaki doblocu enişteden uzkalaştım. Tekrar cama döndüm. Yansımaya baktım, sırıtıyordu. Gülüşüme mi bakıyordu o!? Daha ilk günden yavaşşş!!.

Boğazımı temizledim. Dik bir şekilde karşıya baktım. Arkamda hissetiğim şeyle gözlerim yuvasından çıkarken kendimi tutamadım. "Oha! Yuhhh! Çüşş! Dayı napıyosun!? " diye bağırdım. Daha konuşucaktım ki, birinin kolumdan tutarak bir şeye oturtmasıyla afalasamda kendime gelerek onlara baktım. Yeni çocuk beni oturduğu yere oturtmuştu. Daha önce yapsaydın ya! Davar! Hem, sormadın bile!

Neydi bu çocuğun ismi ya! Unuttum bak şimdi! Kalkar kalkmaz kaslı kolunun birini korumalığa uzanırken diğeri cebinde amcanın karşısında dimdik duruyordu.

Gözlerimi kırpıştırarak onlara bakmaya devam ederken, adamın kulağına eğildi ve bişeyler fısıldadı. Çenesi seyriyordu! Adama ne dediyse, yutkunarak kapıya gitti ve stop tuşuna bastı. İnicekti. Ne olmuştu dademin?

ZAR  ~Benim Hâlâ Umudum Var! ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin