Secret Miracle | KTH

13

Herkese merhaba

Uzun bir aradan sonra çok istenilen SM yeni bölüm attım. Umarım yorumlarınız bol gelir. Eğer gerçekten çok istenirse devam edeceğim.

Keyifli okumalar.

____________________

Taehyung

Deniz kenarında biraz daha yürüyünce dinlenmesi için Ella'yla bankta oturmuştuk. Ela gözleriyle mavi denizi izlerken gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak ferah havayı içine çekip hafifçe gülümsedi.

Onun bu hâli yüzümde tebessüm oluştururken kendime gelerek önüme döndüm. Halbuki onu saatlerce izlemeyi ne çok isterdim.

Ben onu izleyemezken bile bir başkasının çocuğunu taşıdığını düşündükçe kendimi çok kötü hissediyorum, ama o sırada aklıma bir başka herifin ona dokunduğu gelince delirecek gibi oluyorum.

Ben bir gün onun erkek arkadaşı olacağı fikrinden bile kaçarken Ella aniden hamileyim demişti ve benim bütün hayatım orada durmuştu sanki.

Düşünmekten korktuğum şeylerin en ağırını aniden duymuştum ve bu beni gösteremesem bile içten içe yıkmaya yetmişti.

Bununla birlikte şimdi daha büyük korkularım vardı. Görüştüğü herif her kimse öğrenir de bebek için Ella'ya sahip çıkmak ister diye içimde büyük bir korku vardı.

'Ya gerçekten öğrenirde karısından boşanıp Ella'la evlenmek isterse?'

Bu soru günlerdir beynimden çıkmıyor, adeta işkence ediyordu bana. Ben öyle bir şey olursa ne yapacaktım?

Ella kabul ederse ne yapabilirdim ki? Önemli olan onun mutlu olmasıydı, bebeğinin babasız kalmamasıydı. Eğer öyle bir şey olursa Ella'nın kabul edeceğini emindim. Çünkü o herife nasıl aşık olduğunu gözlerinden okuyabiliyordum.

Ella tekrar gözlerini kapatıp derin bir nefes aldığında kaşlarını çattı. Bir şey oldu korkusuyla yerimde dikleşirken gözlerini açıp başını sol tarafa çevirip etrafa baktı.

"Ella? Bir şey mi oldu? İyi misin?"

"İyiyim ama bir şey kokuyor. Çok güzel bir şey."

İstemsizce burnumdan derin nefes aldığımda bir koku var mı diye anlamaya çalıştım, ama hiç bir koku duymuyordum.

"Bu taraftan geliyor."

Eliyle sol tarafı işaret ederken bakındığımda gördüğüm tek şey az ileride ki yol ayrımıydı.

"Gidelim mi?"

Aniden bana doğru dönüp sorduğunda ilk saniye affalasam da kendime gelip başımı hızla salladım.

"Tabi, elbette."

Ayağa kalkıp o yöne doğru ilerlediğimizde Ella benden daha hızlı ve hevesli bir şekilde duyduğu kokunun kaynağını arıyordu.

"Prenses kokunun ne olduğunu söylesen daha hızlı buluruz sanki?"

"Emin değilim, Taehyung. Garip bir koku."

Dediğinde yol ayrımına gelmiştik bile. Ella sağ tarafina bakınırken ben de sol tarafta kalabalığın arasında restoran, lokanta ya da seyyar yemek satıcısı aradım.

"Buldum işte burası."

Dediğinde gülümseyerek büyüttüğü gözleriyle gösterdiği yere baktım.

"Mısırcı mı?"

Kaşlarım çatılırken sorduğumda gülerek başını aşağı yukarı sallamıştı.