Secret Miracle | KTH

3

Lütfen beğeniyorsanız vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Ben o zaman mutlu oluyorum ve hızlı bölüm yazıyorum.

____________

Ella havalimanında elinde tuttuğu Fransa bileti ve beyaz kutuyla uçağın kalkmasını beklerken göz yaşları daha yeni kurumuş, yerine şişik gözler ve daha da beyaz bir ten bırakmıştı.

Ella, karnında taşıdığı küçük mucize dışında hiç bir şey düşünmek istemedi. Hayattan tüm umudunu kestiği sırada, öyle bir günde öğrenmişti ki varlığını, yeniden umut olmuştu kendisine.

Ella elini karnına koyup gözlerini kapattığında kaşlarını acı bir şekilde çatarken dudaklarında küçük bir tebessüm oluştu. Aklına geldikçe hala inanmakta güçlük çekiyordu. Resmen Taehyung'dan hamileydi. Onun bebeğini taşıyordu. İkisine ait bi parça, bir can vardı içinde. Belki de onun hiç haberi olmayacaktı ama, Taehyung, baba olacaktı.

Ella, yirmi dakikadır oturduğu koltukta uçakları ve açık havayı izlerken ne yapacağını artık karar vermişti.

Bebeğin varlığını doğuma kadar saklayacak, kimseye bir şey söylemeyecekti. Gerekirse Namjoon'a bile. Çünkü Namjoon o geceye dair hiç bir şey bilmiyordu. Ella, ona tek kelime bile etmemiş, günlerce kendisini evine, hatta odasına haps etmişti.

O geceden iki gün sonra Taehyung Yuna'ya evlenme teklifi ettiği için Namjoon, Ella'nın o yüzden kendisini eve kapattığını düşünerek onu sorgulamamıştı. Ella, belki Taehyung herşeyi hatırlayıp gelip onunla konuşur diye umutla gözleri kapıda kulakları telefonda bekledi ama duyduğu şey Taehyung'un Yuna'ya evlenme teklifi etmesiydi. Ella o gün kendisini hiç hissetmediği kadar kötü ve aşağılanmış hissetti. Nasıl kendisine engel olamaz diye sürekli kendisini suçladı. Halbuki ilk yakınlığı gösteren Taehyung'du.

Evlilik teklifini duyduktan sonra iyiki Namjoon'a bir şey söylemişim diye geçirmişti içinden. Çünkü Namjoon bu duruma kayıtsız kalmaz, mutlaka Taehyung'la konuşurdu. Böyle bir şey olsaydı Taehyung'un hayatını tamamen mahvetmiş olurdu.

Ella, bebek doğduktan sonra neler olurdu bilmiyordu ama ortaya çıktığında Namjoon dahil herkese gittiği ülkede tanıştığı erkek arkadaşından olduğunu söyleyecekti. Eğer her şey düşündüğü gibi olursa aynen bu şekilde yapacaktı. Namjoon'a bile açıklamamasının nedeni Taehyung'un bundan haberdar olmasından korkmasıydı.

Aniden telefonunun çalmasıyla Ella gözlerini açarak elini karnından çekti. Arayanın Namjoon olduğunu görünce sakin kalmaya çalışıp derin bir nefes vererek dudaklarını yalayıp telefonu açarak kulağına götürdü.

"Merhaba hanımefendi, acaba en yakın arkadaşınızın düğününe teşrif etmeyi düşünüyor musunuz?"

Ella duyduğu sesle nefesi kesilirken gözleri anında açılarak dolmuştu. Elini tekrar karnına koyarak gözlerini kapatıp ses çıkarmamaya çalışarak sessizce ağladı.

"Alo, Ella, duyuyor musun? Orada mısın Ella."

Ella, sessizce derin bir nefes alarak normal konuşmaya çalışarak cevap verdi.

"Buradayım."

"Prenses, ne oldu sana? Ağlıyor musun sen?"

Ne kadar gizlemeye çalışsa da Taehyung, sesinin tonundan Ella'nın ağladığını anlamış, merak ve endişeyle sormuştu.

Ella, dudakları titreyerek gözlerini sıkıca kapatıp hıçkırmamak için zor dayandı.

"Ben üzgünüm Taehyung, düğüne katılamayacağım."