Yan yana olsak da çok uzağız aslında.
Uçurumlar var dünyalarımız arasında.
Senin dünyanda dualar çalar göğün kapılarını,
benim dünyamda isyan naraları kuşatır o direksiz çatıyı.Buralarda sevgiye kefen biçilir,
mezara diri diri girilir.
Toprağa tohum değil hain ekilir.
Ne mevsimler ne güneş ne de ay...
Sadece karanlık, ölüm bir de acı var.
Senin alnında secde izi,
benim alnımda günahın busesi var.Öfkemin hançerini kanla besledim,
nefreti hayatıma hoca etmişim.
Sen ruhuna iyilik elbisesi geçirirken
ben ateşten kostümle dans etmeyi seçtim.Çöllere Mecnun düşsün, dağları Ferhat delsin.
Ben sensinsizliğin kefaretini ödemeyi seçtim.
Yaktım gemileri
Bana bir tek adın kalsın bir de nergis gözlerin.Hayata farklı pencerelerden bakan iki insan...
Yüreğine geçmişin acısı sinmiş, şeytanın kirli parmağı hayatına dokunmuş, günahın koynunda uzanan karanlık bir adam Aras Demirkan...
Hayatı anlamlı bir cümle kurmak olarak gören, inancının çizdiği yolda yürüyen, sevgi dolu sıra dışı bir kız Mira Erdem...
Ve aşk...
Kendisini, anlatma hadsizliğine soyunmuş kelimelerin bile nefesini kesen aşk?
Bu hikâyede günahın mı katili olacak yoksa kızın mı?İçinize işleyecek bir aşk hikâyesi "İNFİTAR"çok yakında sizlerle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNFİTAR
General FictionGeçmişte yaşanan bir günahın rahminde büyüyen bir aşk, doğduğunda katil olur mu?