4.Bölüm

594 38 191
                                    

Sinirini bir türlü yatıştıramayan Nilgün Hanım
"Lütfen gidin buradan."diye isteğini yeniden dillendirdi.

Ahmet Bey üzgün bir sesle "Tamam kızım,sakin ol gideceğim.Efe'nin size yaptıklarından inan haberim yoktu.Sonradan öğrendim.Oğlum öldü ,geriye miras olarak yıktığı hayatlar kaldı.Keşke zamanı geri alabilsek.Keşke yaralarınızı sarabilsem.Biliyorsun ben hep senden taraftım.Senin isteğin dışında bir şey olmasını istemedim.

Baban ve Efe kendi aralarında anlaşmışlar.Ben öğrendiğimde sen zaten gitmiştin.Sen gittikten sonra Efe evden ayrıldı.Seni çok seviyordu gitmeni kaldıramadı.O dönemde iyice uzaklaştı bizden kimseyi yanına yaklaştırmıyordu.Gitmenle baş edemeyip hayatı size zindan etmiş.
Sen istemesen de ben sizinle iletişimimi kesmeyeceğim.Size kendimi borçlu hissediyorum.Geçmişin acı izlerini silemem belki ama geleceğinize dokunabilirim."

Gözleri dolan Nilgün Hanım sesi titreyerek"Sizden hiçbir şey istemiyorum.Rica ederim bizden uzak durun.Efe Demirkan parmağıma nişan yüzüğünü zorla taktı.Onu istemediğimi,sevmediğimi defalarca söyledim.Başka bir adamı sevdiğimi açık açık söyledim ama o umursamadı.Artık bunları konuşmanın bir anlamı yok.Kendime çocuklarımla zor da olsa küçük bir dünya kurdum.Siz de oğlunuz gibi o dünyayı başımıza yıkmayın."

Ahmet Bey derin bir nefes verip "Amacım size yardım etmek.Baban benim can dostumdu.Sen onun emaneti sayılırsın.Efe ile senin hakkında nasıl anlaşma gafletine düştü bilmiyorum.Belki Efe babanı işle ilgili tehdit etti.Ben de suçluyum çok pasif kaldım,her şeyi öğrendiğimde artık çok geçti."

Nilgün Hanım yıllardır içinde oturan hüznü kelimelerine yansıtarak "Babama hâlâ çok kırgınım.İstemediğim bir adamla zorla evlendirmeye çalıştı beni.Efe ne yaparsa yapsın benim tarafımda olmalıydı."

"Aralarında ne yaşandığını tam olarak bilmiyoruz.İkisi de bu dünyadan göçtüler.Belki baban seni korumak için böyle bir şey yapmıştır, bilemeyiz."

"Neyse ,dedim ya artık bunları konuşmanın bir faydası yok.Çocuklarım geçmişte yaşananları bilmiyorlar.Ögrenip üzülmelerini istemiyorum.Bir daha buraya gelmeyin!"

"Düşünceli bakışları Nilgün Hanım'ın yüzünde dolaşan Ahmet Bey "Maalesef artık sık sık görüşeceğiz,bu kaçınılmaz olacak gibi."dedi, net bir ifadeyle.Sonra da ağır adımlarla lokantadan çıktı.

Nilgün Hanım arkasından sinirli bir nefes verip
"Ne demek sık sık görüşeceğiz? Bu adam söylediği saçmalık konusunda ciddi değildir umarım.Ciddi olsa ne çıkar benim kızım asla bir Demirkan olmayacak! İzin vermem buna."dedi,sesi sinirden titreyerek.

Ahmet Bey arabaya geçmiş, eve doğru yola koyulmuşlardı.Avukat Rasim Bey meraklı bir şekilde "Görüşmeniz nasıl geçti,Nilgün Hanım ne söyledi?"
Ahmet Bey bakışlarını avukata çevirip "Hâlâ çok kızgın,haklı da.İstediğim şeyi asla kabullenecek gibi durmuyor.Ama başlarına gelecekten habersizler.Ben kızın Aras için iyi bir eş olacağını düşünsem de en büyük derdim kızı korumak."

"Haklısınız adamları iyice araştırdım tek dertleri para değil,bir tanesi kıza kafayı takmış durumda, ısrarla kızı istiyor.Çocuk da dahil hiçbirinin olacaklardan haberi yok.Ama yakında kıyamet kopar.Adamlar çok tehlikeli, İstanbul'un en lüks kumarhanelerinden birini işletiyorlar.Pavyonlar,uyuşturucu işi de cabası."

Usançlı bir nefes veren Ahmet Bey "Ben böyle adamlarla uğraşamam.Bu adamların dilinden ancak Aras anlar ve o kız ancak Aras'ın yanında güvende olur."

*****

Gün akaşama yaklaşırken Aras şirketten çıkmak için toparlanıyordu.Dışarıda yine bir gürültü koptu.Yüksek frekanstan birtakım kadın sesleri geliyordu.Aras sinirli bir nefes verip "Yine ne oldu Allah bilir, o gevşek yine ne yaptı?"diyerek odadan çıktı.İki tane kadın İsmet'i kovalıyordu.Başka çalışanlarda toplanmıştı etraflarına. Yakup keyifle olanları izliyordu.

İNFİTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin