Merhaba sevgili dostlar yeni bir kurguyla karşınızdayım.Hayal dünyama yeniden hoş geldiniz.
Hikâye yazmak meşakkatli ve oldukça emek isteyen bir iş ve emek şu dünyadaki en kıymetli şey.Siz de yüreğimin emeği olan hikâyeme düşünceleriniz ve oylarınızla destek olursanız çok mutlu olurum.
Hikâyeyi hissederek yazıyorum.Yüreğimin kaleminden çıkan kelimelerin,okuyanlarında yüreğine dokunacağına inanıyorum.
Yazdıklarımla tek bir yüreğe bile dokunabilirsem ne mutlu bana..
.
.
.
.Her yer ceset kokuyor.Ölmüş ruh cesedi...Ruhlar açlıktan kıvranıp ölüyor geriye canlı cesetler kalıyor.Ruhu ölen dik sürüngen ,dünyayı tüm canlılara zehir ediyor.En başta da kendi cinsine.
İnsanlık için en büyük tehdit kendi cinsidir.AŞKI KUŞANMAK
Mira Erdem ,Şafak Yazıları.********
Güneş çoktan ufkun koynunda kaybolmuş,gece tüm ihtişamıyla şehri esir almıştı.Gökyüzü şiirlerinden ay muhabbet pırıltıları gönderiyordu dünyaya.
Yüreğine tüneyen öfkeyle,yaklaşık yirmi dakikadır önündeki taksiyi takip ediyordu.
Altındaki eski model motoru ustaca kullanıyor, yaptığı kıvrak manevralarla arabaların arasından süzülerek ilerliyordu.Takip ettiği taksi ışıklarda durunca o da taksinin sol tarafında, iki araç arkasında kendine yer bulup yeşil ışığı beklemeye başladı.
Saçlarını okşayan rüzgar ılık bir selam verirken, yanında duran arabanın camından bakan küçük kız yüzüne yayılan şaşkınlıkla saçlarını inceliyordu.
Elini sakallarının arasından geçirip kıza tebessüm ederek yanan yeşil ışıkla harekete geçti.
Takip ettiği taksi sonunda şehrin merkezindeki bir barın önünde durmuştu.İçinden çıkan genç adama öfkeyle bakıp motoru uygun bir yere park etti.
Üzerindeki mavi kot pantolonu yukarı doğru çekiştirip beyaz ve oldukça geniş olan gömleğin eteğini pantolonun kemerinden çıkarıp, serbest bırakırken üzerine giydiği kot ceketin yakasını düzeltti.Motorun anahtarını cebine atıp barın kapısına geldi.
Kapıdaki bodyguard, Emre içeri girerken onunla bir şeyler konuşmuştu.Kendisine bakan iri yapılı adama "Az önce içeri giren gencin yani Emre'nin arkadaşıyım,burada işe girmiş on dakika görüşüp çıkacağım." dedi.
Bodyguard üzerini inceleyip kalın sesiyle "İyi, geç bakalım."dedi.
Uzun bir koridordan yürüyüp barın içine girdi.Kapıdaki bodyguard içerdeki güvenliği arayıp "Beş numara, girmesine izin verdim ama gözün üzerinde olsun."dedi.
İçerisi oldukça geniş, şaşaalı ve lüks bir mekandı. Gürültülü bir müzik kulaklarını tırmalarken şarhoş oldukları her hallerinden belli olan bir grup insan çalan şarkıya bağırarak eşlik edip dans ediyorlardı.
Barmenleri inceleyen gözleri Emre'yi arıyordu.Sinirli bir nefes verip "Nereye gitti?"diye mırıldandı.Gözleri mekanın içini taramaya devam ederken localardan birine geçip oturdu.
İçeri girdiği andan itibaren gözleriyle onu takip eden, siyah takım elbiseli bir adam yanına gelip uyarıcı ve sert bir sesle "Hemen kalk oradan. Burası Aras Bey'in locası."dedi.
Tek kaşını kaldırıp rahat bir tavırla"O Aras ise ben de Kura'yım." deyip orta kalın bir sesle kahkaha patlattı.
Adam sinirle dişlerini sıkıp "Kemiklerini kırmadan derhal kalk!"diye tekrar uyardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNFİTAR
Fiksi UmumGeçmişte yaşanan bir günahın rahminde büyüyen bir aşk, doğduğunda katil olur mu?