Taecyeon kapıdan çıktığında Iseul yürümek için kendisini zorlasa da bir anda ayakları dolaşmış ve düşmemek için tutunduğu sandalyeye oturmuştu. Kendi kendine "Yayından önce tüm dengemi alt üst et ondan sonra elimizden geleni yapalım de! Gerçekten benle oyun oynuyor bu değil mi?" diye elini rahatlamak için ensesine götürdüğünde eline değen zincir ile rahatlamaktan tamamen uzaklaşmıştı. Kapı açıldığında korkuyla yerinde sıçrayınca "Ah özür dilerim korkuttum mu? Taec nerede?" diye soran Ji Won korkan kızın yanına gelip omzunu ovarak onu rahatlatmaya çalışıyordu.
"Önden çıktı" diyebilen kız kendini menajerin ellerine bırakırken içinden "Aklımı da yanında götürdü" diye sitemle eklese de kadına bir şey dememişti.
"İlk programlar her zaman sıkıntılıdır ama eminim harika bir bölüm olacak. Bunu için çok çaba harcadın ve herkes bu özverini görecek"
"Öyle mi düşünüyorsun gerçekten unni?"
"Elbette. Benim haylaz seni ne kadar provake etse de hiç rotandan şaşmadan işine odaklandın. Bunun meyvelerini alacaksın."
"Teşekkür ederim."
Kadın masaj yapmayı bırakıp iki eliyle omuzlarına vururken "Hadi bakalım artık hazırsın. Hiçbir şey düşünme ve en iyi yaptığın şeyi yap" dedi.
"En iyi yaptığım şey mi? O ne?"
"Kendin ol ve insanların dünyalarını aydınlat"
Iseul yanaklarının pembeleştiğini hissederek hafifçe gülümserken Ji Won kızın önüne geçip ona gülümsemişti. Iseul'ü bir birey olarak çok seviyor ve onu destekliyordu ama onu Taecyeon'un hoşlandığı kız olarak kabul etmiyordu.
İsimleri yalan ya da değil bir skandala karışmış, iş arkadaşları olmuşlardı ama daha da önemlisi Taecyeon ona kabus gibi gelen geçmişteki zamanlarını hatırlatan hareketler ediyordu. Ji Won o kabusu bir kez daha yaşamak istemiyordu. Şimdi ürkek bir tavşan gibi tirtir titreyen kız için de bu en iyi karardı. Gözlemlediği kadarıyla Iseul de Taecyeon'un ilgisinden rahatsız oluyordu ki bu da Taecyeon'un duygularına karşı çıkmasını destekleyen bir diğer etmendi. Kız biraz daha rahat bir şekilde ayağa kaltığında Ji Won'un gözü kızın kolyesine takılmıştı.
Ads by TakeTheCouponAd Options
"Oh kolyen ne kadar güzel"
Telaşlanan kız "Hediye. Arkadaşımdan" demişti tedirgin bir şekilde. Arkadaşım kısmını bastırması Ji Won'un gözünden kaçmazken "Avukat Park mı? Düşünceli biri gerçekten" diye imalı bir şekilde kızı süzerken Iseul kadına o olmadığını söylemek üzereydi ki "Şansın ve aşkın simgesi olduğu söylenir. Aşık adamlar itiraf etmeden şans getirsin diye yeşim taşı hediye ederlermiş sevdikleri kadına" diyerek göz kırpmış ve kızın koluna girerek "Hadi artık vakit geldi" diye kızı dışarı sürüklemişti.
Iseul içinden "Bunu bana neden yapıyorsunuz?" diye ağlarken kalp atışlarını yavaşlatmaya çalışmaktan yorulmuştu artık. Ji Won bilerek mi bilmeden mi söyledi anlamamıştı ama Taecyeon'la onun yüzünden kavga etmelerine bakarak çocuğu desteklemediğini anlayabiliyordu. Üsetelik her konuşmasında onu Chanyeol'e doğru itmeye çalıştığını da fark ediyordu ama tam da rahatladığını düşündüğünde böyle bir açıklama yapma ihtiyacını neden duyuyordu ki! Stüdyoya girdiğinde Taecyeon'un ekiptekilerle konuştuğunu görünce Ji Won'a aldırmadan arkasını kameralara dönüp derin derin nefesler alıp vermeye başladı. Kendi kendine "Bu programı atlatalım ondan sonra düşünürsün Iseul. Şimdi sadece programa odaklan. Bunun için çok çalıştın. Amerika'daki ailen bile şu an zaman farkını hiçe sayıp bu programı izliyor. Kendine gel hadi. Taecyeon, Taecyeon'u bir süpürge sapı gibi düşün. Evet evet süpürge sapı. Tüm gece bir süpürge sapıyla gösteri yaptığını düşün" diye kendine telkinler verdiğinde arkadan bir el omzuna değdiğinde yine yerinde zıplamıştı. Korka korka arkasına döndüğünde set ekibinden bir asistanın yüzünü görünce utanmasa sarılacaktı. Ne zaman kendini Taecyeon'a karşı hazırlasa mutlaka o hazırlığı alt üst ediyodu çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Skandal
General FictionHer şey bir yanlış anlaşılmayla başladı... Biri gerçek olamayacak kadar mükkemel bir model diğeri tek gülüşüyle insanların dünyalarını aydınlatan bir iyilik meleği. Ne yaşayacaklarını bilmiyorlardı... Başlarına geleni de... Tek bir hatanın...