Skandal

Özel Bölüm Part 2

Oflaya puflaya odaya dalan kız yine masasına sabitlenmiş ikinci sandalyede oturan adamı görünce gözlerini devirip "Hiç sohbet havamda değilim Yong Hwa izin verir misin? İşim başımdan aşkın zaten" diyerek çemkirdiği adamın yüzü düştüğünde Hong Ki daha fazla dayanamayıp sert bir şekilde masasından kalkıp kızın yanına yürüdüğünde onun yapmaya çalıştığı şeyi anlayan genç kız öldürücü bakışlar ile onu sustururken yine şaşkın adama dönerek "Hadi ama lütfen" diyerek kapıyı işaret etmişti. Hong Ki adama acıyarak "Bu aralar kopyalar yüzünden öğrencilere olan sinirini hep başkalarından çıkarıyor kusura bakma sen Yong Hwa" demişti ama son zamanlarda tavırlarında 180 derece dönen kızı anlamayan Yong Hwa onu dinlemeden kalkmış ve ağzının içinde bir şeyler söyleyerek çıkmıştı.

Hong Ki adamın yeterince uzaklaştığına emin olduktan sonra kıza dönüp kollarını göğsünde kavuşturarak "Bu kadarı çok fazla Park Kyeong Bi! Zavallının ne suçu var" demiş kız hiç düşünmeden "Günahkar daha ne suçu olsun" demişti. 

"Aşık olmak ne zamandan beri günah oldu"

"Onun günahı aşık olmak değil ki! Şeytana uymak"

"Asıl şeytan burada tam karşımda duruyor"

Kız kollarını kaldırıp "Valla elimizdeki bu Hong Ki Bey idare edeceksiniz" demiş sinirle çantasını masaya fırlatmıştı. Hong Ki yine cinlerinin tepesine üşüştüğünü anladığı kızın masasının ucuna kıvrılırken "Ne oldu anlat bakayım. Iseul'ün derdi neymiş?" diye sormuştu. 

"Boşanmak istiyormuş"

"NE? Niye?"

"Kocası onu doğmamış kızıyla aldatıyormuş"

Endişelenen adam rahatlarken kafasını yere eğip gülmeye başladığında Kyeong Bi işaret parmağını adama uzatıp "Gülme zaten cinlerim tepemde tüm sinirimi senden çıkarırım. O küçük Mirae yüzünden hala Iseul'e hesap soramadım zaten bir doğsun yapacağımı biliyorum ben." dediğinde Hong Ki kızın saçlarını karıştırıp "İyi tamam onlara yap yapacağını da Yong Hwa'dan ne istiyorsun. Adamın tek suçu sana aşık olmak. İkimiz de çok iyi biliyoruz ki sen de deli gibi aşıksın. Bu intikama neden o alet oluyor. Hem sen sütten çıkmış ak kaşık falan değilsin" dediğinde Kyeong Bi de "Ben de biliyorum ama ben bu kadar ileri gitmedim tamam mı?! Benim tek yaptığım anlaşabileceğini düşündüğüm insanları bir araya getirmek onları bunun için zorladığım falan yoktu kendi seçimleriydi" diye haykırmıştı.

"Onların yaptığı da farklı bir şey değil ki ikiniz de birbirinizi seviyorsunuz"

"Ben hiç onların karşısına geçip çekirdek çıtlatarak izlemedim ve ben Mirae'yi azıcık biliyorsam bunları eğlenmek için yapıyor. Ona hiçbir şey yapmamış olmama rağmen herkesi yoldan çıkaran o neden çünkü kız şeytan."

"O şeytan dediğin kızın anasından emdiğini burnundan getirdin Kyeong Bi"

"Daha fenasını da yapacağım. Bu benim yaptığımla aynı değil. Resmen benimle de Yong Hwa ile de kukla gibi oynamışlar sen söyle Hong Ki bunun başka açıklaması var mı?"

"Yani tamam biraz ileri gitmiş olabilirler ama..."

"Aması falan yok. Üstüne üstlük benim durumumu biliyorlar. Birine güvenmemin nasıl zor olduğunu biliyorlardı ve bununla oynadılar. Düşündükçe sinirlerim tepeme fırlıyor ya"

Hong Ki kızların neredeyse hepsinin burada ağlayarak özür dilediklerini hatırladıkça aklının bir köşesine Kyeong Bi'yi kızdırmaması gerektiğini yazıp geri döndüğünde kız da bıraktığı işlerinin başına dönmüştü. 

Kyeong Bi gece geç saatlere kadar çalışarak işini bitirip de boynunu ovalayarak kampüsten çıkarken Yong Hwa koşarak ona doğru gelmişti. Servisleri kaçırdıkları için taksi durağına yönelen kız onu görmezden geldiğinde adam dayanamayıp kolundan tutup onu kendisine çevirmişti.