Özel Bölüm Part 0

420 39 13
                                    

Önündeki kahve bardağına sıkı sıkıya sarılmış bacaklarını hızlı bir şekilde sallayan kız yüzünden titreyip duran masa herkesin sinirlerini bozuyordu. Masanın çevresini doldurmuş dört kız hepsi sabırsızlanırken arkadaşlarının bu hali onları iyice çileden çıkarıyordu. Sonunda dayanamayan kızlardan daha asabi olan elini sertçe masaya geçirip "Kes şunu artık Kyeong Bi! Hepimiz sinirliyiz ve hepimiz bekliyoruz. Burada tek bekleyen senmişsin gibi davranmaktan vazgeçer misin artık!" demişti.

Kahvesinden sesli bir yudum alan genç kız gözlerini devirip "Dünya kadar işim var benim! Sıkıldım" demişti. Onun sözleri ile iyice sinirlenen kız arkadaşı her ağzını açtığında onu nasıl daha fazla sinirlendirebiliyor anlamıyordu ama dişleri arasında "Biz de boş gezenin boş tayfası değiliz Kyeong Bi! Bilmem hatırlar mısın ama ben doktorum" demişti.

"Ah! Sadece böyle zamanlarda hatırlıyor olman ilginç. Söyler misin son zamanlarda doktorluk adına yaptığın son şey neydi?"

Mirae yumruklarını sıktığında manikürlü tırnakları avuç içini acıtıyordu. Tam bu sırada Serri araya girip "Tamam sakin olun bir dakika. Mirae sen de rahat bırak kız." demişti. Mirae son zamanlarda her bir kalesini kaybediyor olmaktan sıkılmış bir şekilde en küçüklerine çatacakken sonunda bu krize neden olan insan da kapıda görünmüştü. Kyeong Bi ayağa fırlayıp "Ah sonunda gelebildiniz Iseul hanım! Artık ünlü olduğunuza göre insanları bekletme hakkını kendinizde görebiliyor olabilirsiniz ama..." diye makineli tüfek gibi konuşurken Iseul kendini bir sandalyeye bıraktığında yüzünde garip bir ifade vardı.

Onun bu ifadesi yüzünden konuşmayı bırakan Kyeong Bi kalktığı sandalyeye otururken merakla "Neyin var senin?" diye sormuştu. Kızların hepsi arkadaşlarının bu hali ile tedirgin bir şekilde izlerken Iseul derin bir nefes alıp "Hepinizi bu saatte çağırdığım için özür dilerim bir şey sormam gerekiyordu" demişti.

Kyeong Bi saatine bakıp "Hepimizi tam iş saatinde çağırdın ve benim en yoğun zamanım. Hala okumayı bitiremediğim bir dünya ödev var. Laboratuvar sınavlarımın yarısını yaptım onların sonuçlarını okumalıyım, yarısına da soru hazırlamalıyım. Bu arada finaller başladı ve sınav takvimim hiç olmadığı kadar dolu yetmezmiş gibi pek sevgili bölüm başkanımız bir daha ki dönem vereceğimiz deneylerin föylerini şimdiden istiyor. Yani söyleyeceğin şey yeterince önemli değilse seni öldürürüm Iseul bilmem anlatabiliyor muyum?" demişti.

"Tamam daha fazla vaktinizi almadan hızlıca soruyorum o zaman."

"Adamı çatlatma da söyle artık Iseul cidden hepimizi meraktan öldürmeye mi çalışıyorsun? Bunu söylemekten nefret ediyorum ama Kyeong Bi haklı"

"Benim iyi bir avukata ihtiyacım var. Tanıdığınız iyi bir avukat var mı?"

Kyeong Bi grubun en fazla konuşanı olma ünvanını kimselere kaptırmadan hızla "Var tabi. Park Chanyeol unuttun mu aile avukatınız" demişti. Sinirlerinin yavaş yavaş kabardığını hissederken kahvesinden bir yudum daha almıştı. Iseul'ü beklerken içtiği üçüncü kahvesiydi ve kızlar da önlerindeki içeceklere dönmüşlerdi. Anlaşılan Iseul yeniden antilere karşı bir dava açmaya hazırlanıyordu ve kızlar önemli bir şey olduğunu düşünüp alelacele işlerini bırakıp ona koşmuşlardı. Hepsi öfke ile aynı anda mırıldanırken "O olmaz o kapıldı. Hem zaten bana yardım etmek istemiyor" demişti Iseul.

"Chanyeol sana yardım etmek istemiyor. Hayırdır kavga falan da etseniz o sen isteyeceksin de bir şey yapmayacak. Görülmüş şey değil"

Mirae bu sefer sözü Kyeong Bi'ye bırakmadan arkadaşı ile yarı dalga geçer yarı sinirli bir ifade ile konuşmuştu ama Iseul bunları görmezden gelerek "Evet sırtımdan bıçakladı o yüzden başka avukata ihtiyacım var" demişti.

"Iseul unni neden avukat arıyorsun ki sen?"

Serri merakla sorduğu sorunun cevabını daha iyi duyabilmek için öne doğru eğilirken Iseul de oturduğu yerde dikleşerek "Taecyeon'dan boşanıyorum" demişti. Kızın sözleri üzerine masada sessizliğe eşlik eden soğuk bir rüzgar estikten sonra beş kız da aynı anda ayağa fırlayıp "NE?!" diye bağırmıştı. 


SkandalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin