Bölüm 18 (FİNAL)

994 80 152
                                    

Iseul çalınan kapısından da, evinin altına doluşan gazetecilerden de, her dakika çıkan haberlerden de o kadar sıkılmıştı ki çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu. Telefonunu açmaya cesaret edemiyordu ama birileriyle de görüşmek zorunda olduğunu hissediyordu. Özellikle konuşmak istediği kişinin de şu an kendinden daha farklı durumda olmadığını düşündükçe kafayı yiyordu. Birkaç saat içinde programları olacaktı ve şimdi çıkmazsa yetişmesi mümkün değildi ama bu aç kurtların arasına çıkmasının da mümkünü yoktu zaten bu haberlerden sonra yayın olur muydu ona bile emin değildi. Kapısı tekrar çaldığında daha fazla dayanamayıp polis aramaya karar verdiğinde kapının dışında yumruklama ile tanıdık bir ses geldiğinde koşarak kapıyı açınca kapıdan giren kişi onunla bekleyenlerin yüzüne kapıyı kapatıp kızın elinden sürükleyerek içeri girmişti. Koltuk üzerindeki telefonu alıp "Neden kapalı bu telefon!" diye bağırdığında kız korkuyla "Çok fazla arıyorlardı" diye açıklama yapmaya çalışmış ama öfkeden gözleri dönmüş adam kıza yine "Aklımı kaçırıyordum!" diye bağırdığında Iseul içinden "Buraya kadar geldiğine göre kaçırmışsın zaten" diye geçirse de karşısındaki adamın yüz ifadesi yüzünden söylemeden yutmuştu. Taecyeon kızın elini o kadar sıkı tutuyordu Iseul'ün canı acıyınca "Sen bir telefona bakmadım diye mi bu haldesin? Olaylardan sonra tahmin edemedin mi neden kapattığımı?" diye elini sevgilisinin pençelerinden kurtarmaya çalışıyordu. Taecyeon kızın artık morarmaya başlayan elini görüp kendine geldiğinde daha gevşek tuttuğu eli bırakmama konusunda ısrarcıydı. Kendine doğru çektiği kıza sıkı sıkıya sarılırken başını gömdüğü saçlarını koklayarak sakinleşmeye çalışıyordu. Iseul hala ne olduğunu anlamasa da kollarını kaldırıp beline sarıldığı adamın sadece birkaç saat ulaşamadığı için bu kadar öfkeli olduğunu anlayamıyordu.


"Her şey yolunda mı Taecyeon? Haberler yüzünden bilmediğim bir şeyler mi oldu?"

"Bugünkü programı iptal etmeyecekler. Hazırlanıp çıkmamız lazım"

"Neler olduğunu anlatmayacak mısın?"


Taecyeon biraz daha tanıdığı adama dönüşürken kollarını çözen kız çocuğun gözlerindeki anlamadığı duygu yoğunluğu ile boğuluyor gibi hissediyordu.


"Korktum"

"Neden korktun?"

"Çıkan haberlerden korkup yine kaybolduğundan."

"Ne?"

"Dün bu konuyu konuşurken çok karşıydın ve korkup kaçtın sandım"

"Seni terk etmemden mi korktun yani?"

"Daha önce yapmadığın şey değildi, değil mi?"


Kolları hala kıza sarılı halde gözlerine baktığında Iseul tüm sinirini unutmuştu. Bir an kaçıp gitmeyi düşünmemiş değildi ama aklına Taecyeon gelince onu geride bırakmayı göze alamadığı için kendi evinde yok olmayı seçmişti. Ayrıldığı geniş göğse kafasını tekrar dayayıp sarıldığı adama "Düşünmedim değil ama nereye kaçsam buluyorsun bari enerjimizi bu duruma harcayalım boşa vakit kaybetmeyelim dedim" diye dalga geçti. Taecyeon yine kızın nefesini kesecek kadar sıkıca sarılırken "Aferin o zaman sana" diye sallanırken biraz daha rahatlamıştı. Iseul kafasını kaldırıp "Nereden haberleri olmuş ki?" diye sorduğunda Taecyeon tekrar sinirlenerek "Bak onu ben de çok merak ediyorum. Ani bir kararla durduğum yolda resmimi çekebilecek birinin tek açıklaması bizi takip eden birileri olduğu" dediğinde korkuyla sarsılan Iseul "Takip mi?" diye sormuştu.

SkandalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin