Skandal

Bölüm 2

Genç adam her şeyini hazırlamış çıkmak için doktorun gelip onu taburcu etmesini beklerken fazlasıyla rezil olduğu bu hastaneden bir an önce kendini dışarı atmak istiyordu. Dünkü o olaydan sonra odasına giren her hemşire ve hasta bakıcının çaktırmamaya çalıştıkları ama daha çok belli olan gülüşleri ile kulaklarına kadar kızarmaktan usanmıştı. Son kez prova için podyumda olması gerekiyordu üstelik. Kolundaki Gucci spor saatten gözlerini ayırmayan genç adam "Nerede kaldı bu adam ya!" diye isyan ederken onun bu sabırsızlığından sıkılan menajer "Neden ona da geç kaldı diye mi saldıracaksın?" diye dalga geçti.

"Noona dünden beri dalga geçmekten sıkılmadın değil mi?"

Gülen kadın bir süre sonra ciddileşip ayağa kalktı ve genç modelin önünde durdu. Onun bu tavrını çok iyi bilen çocuk "Ne o? Kötü bir şey olmuş" dedi merakla. Kadın bunu söyleyip söylememe konusunda kararsız kalmış gibi bir süre bekledi ama çocuğun kaşını kaldırıp "Noona benden ne saklıyorsun sen?" diye sorunca derin bir nefes alıp "Dünkü kaza kaza değilmiş" dedi.

"Kaza değilmiş de ne demek?"

"Teknik ekip her şeyi bizzat kontrol ettiklerini ve böyle bir kazanın mümkün olmadığını söyleyince polis soruşturma başlattı ve.... kameralarda oralarda iki kız olduğu görülüyordu."

Daha fazlasını duymak istemeyen Taecyeon elini kaldırmıştı ama menajeri bilmesi gerektiğini düşünüp devam etti.

"Taec kızlardan birini tehşis ettim"

"O değil mi?"

"Evet, şartlı tahliye edilmiş şu an da bulamıyorlar. Diğer kızı da tanımıyorlar daha önce suç kaydı yokmuş"

"Şimdi de iki mi oldular yani? Ne kadar güzel!"

"Üzülme hemen sende sadece iki tane var diğerlerinin kaç sassengi var biliyor musun?"

"Ne yani noona beni öldürmeye çalışan az insan olduğu için üzüleyim mi?"

Genç adam dalga geçtiğinde gerginliğini üzerinden atmaya çalışıyordu ve menajeri ona yardım etmek için yanına oturup sarıldığında başını kadının omzuna dayadı yakışıklı genç. Kadın küçük bir çocuğu sever gibi garip sesler çıkararak genç adamı sağa sola sallarken sonunda gülen adam ile o da gülmeye başladı.

"Merak etme yakalandıklarında bu sefer çıkmalarına izin vermeyeceğim. Ama yine de dikkatli olmamız lazım. Bu defileye çıkma konusunda hala ısrar ediyor musun?"

"Elbette ediyorum noona bunu konuştuk"

Kadın ağzını açmak üzereyken kapı açıldı ve tasarımcı ile doktor aynı anda içeri girdi. Kadın artık ne derse desin dinlemeyeceğini bildiği çocuğun taburcu olması için son kontrolleri oluşunu izledikten sonra biran önce çıkmaya çalışan çocuğa yardım etti. Taecyeon ayağa kalktığında topundaki yanığın acıdığını kimseye fark ettirmeden yürümeye çalışıyordu. Ji Won acısının ne kadar büyük olduğunu anlarsa onu hiçbir şekilde ikna edemeyeceğini bilen genç adam bir yandan da her yerde dünkü kızı arıyordu çaktırmadan. Doktordan kim olduğunu öğrendiğinde o kadar utanmıştı ki dün gidip özür dilemeye cesaret bulamamıştı ama bugün böyle kaçarak gitmek onu huzursuz ediyordu. Geçtiğinde herkesin parmaklarıyla onu göstermesi yüzünden güneş gözlüklerinin ardına saklandı ama hala net bir şekilde fısıltıları duyabiliyordu. Sonunda hastaneden çıktığında aradığı insanı bulamamış olsa da rahatlamıştı. Arabanın arka koltuğunda oturup telefonunu çıkardığında haberleri az çok tahmin edebiliyordu. Artık defileye olan ilgi daha da büyüktü ve her yerde onun provalar sırasında bir sasseng saldırısına uğradığı yazıyordu. Söylenenlere daha fazla dayanamayıp telefonu kapattığında yanında oturan tasarımcı "Endişelenme Taecyeon, dünden beri polis tüm binayı aradı ve giriş çıkışları denetliyor. Defilenin yapılacağı yerde de yüksek güvenlik önlemleri aldık. Bir daha böyle bir şey asla yaşanmayacak" dedi çocuğu rahatlatmak istercesine ama ne Taecyeon rahatlayabilmişti ne de menajeri bu konuda bu adama güveniyordu. Sırf defilesi için hasta birine engel olmayan birinden hayır gelir miydi hiç? Sürekli çocuğa bir şey yedirip içirmeye çalışan tasarımcıyı boğmanın ne kadar güzel olacağını düşünen menajer tüm bu şiddet eğilimlerini pencereden bakarak kafasından atmaya çalışıyordu ama kızlar canını sıkıyordu. Geçen sefer ki kızın yaşı küçük değildi ama hafif bir ceza almıştı. Normalde bu kadar çabuk salınmaması gerekiyordu ama bunun cinayete teşebbüs değil de basitbir takip davası olarak görülmesi sonucu dışarıdaydı. Bu durum kafasını kurcalarken daha dinlenme fırsatı bulmadan dünkü kazanın yaşandığı salonun önüne gelen genç adam ustaca korkularını, tedirginliklerini ve acısını bir maskenin ardına saklayıp yüzüne yerleştirdiği gülüşüyle içeri girdi. Birlikte çalıştığı insanlar endişe ile etrafını sardığında onları rahatlatıp hazırlanmak için arka tarafa geçtiğinde yanan topuğuna basmadan olabildiğince normal yürümeye gayret gösteriyordu ama bu oldukça yorucuydu. Bu yüzden ön provadan kaçmanın bir yolunu bulmuş ve tüm enerjisini defileye saklamıştı. Sonunda bekledikleri an geldiğinde Taecyeon daha önce hiç yaşamadığı bir tedirginlik yaşıyordu. Gözlerindeki tedirginliği saklayamayınca etrafındakiler de fısıldaşmaya başladığında genç adam gözlerini kapatıp "Artık çok geç" diye kendi kendini teselli etti ve müzik sesi ile her şeyi kafasından uzaklaştırıp işine odaklanmaya başladı. Defile ilerlerken ayağının acısı daha da artıyordu ve bu da her zaman yüzünde olan gülüşü silip götürmüştü. Onun ciddileşen ve katılaşan yüzü etrafındakileri telaşlandırsa da son ana kadar hata yapmayan tek kişi yine de ünlü mankendi. İşini çok seven genç adam bugün her zaman duyduğu o heyecanı da mutluluğu da alamıyordu. Son sahne için hazırlıkları bitmek üzereyken gerildiğini hissediyordu. Bir anda düne gitmişti sanki. Titrediğini fark etmeyen genç adamın adını birkaç kez seslenen makyöz telaşla "İyi misin?" diye sordu ama genç adam ona ne demesi gerektiğini bilmediği için cevap vermeden kalkıp robotik hareketlerle sahne altındaki merdivenlere geldi. Gözünde dün olanlar parlayıp dururken sıkı sıkı kapattığı gözleriyle düşüncelerini düzene koymaya çalıştı.