Iseul kocaman açılmış gözler ve üzerindeki kocaman bedene baskı uygulayacak kadar hızla atan bir kalple kapıdan giren kadının yüzüne bakıyordu. Ji Won önce durumu anlamadan neşeli neşeli konuşarak içeri girip de erken gelen kızı set ekipmanlarının tutulduğu odaya aldığında böyle bir görüntüyle karşılaşacağını düşünmemişti. Bir süre öyle donup kaldıktan sonra açık kapıyı hemen kapatıp "Neler oluyor Allah aşkına burada!" diye bağırmadan ama oldukça kavurucu bir sinirle sordu. Iseul bir şey söyleyemeyecek kadar şaşkın ve utanmıştı ama üzerindeki adam da hiç yardımcı olmuyordu. Canının acıdığını bile fark edemeyen genç kızın zor halini sonunda menajer anlamış ve koca cüsseli adamı bir kedi yavrusu taşıyormuş gibi ensesinden tutup kaldırmıştı.
"Noona bak kesinlikle yanlış anladın! Yani şu an aklından geçen o saçma sapan...ah"
Taecyeon açıklama yapmaya çalıştığında kafasına yediği yumrukla ağzını kapatmış ve menajerinin öfkesiyle yüzleşmişti.
"Senin... senin burada ne işin var?"
"Unuttun sanırım burada çalışıyorum."
"Bu odada!"
"Noona... ah dur vurma! Noona vurma. Diğer odalar doluydu. Ah acıyor. Ne bileyim buranın da dolu olduğunu? Ah!!! "
"Odaya geldin de kızın üstünde ne işin vardı! Ya biri görseydi!"
"Bak işte yanlış anladın dedim ben sana! Ah! Girince çarptım düşürdüm kaza yani. Ya vurmasana morardı."
Iseul kendini toplayıp ayağa kalktı ve üzerini düzeltirken boğazını temizledi. İkisi de odada olduğunu unutmuş ve saçma sapan konuşmaya başlamıştı. Bununla bir problemi olmazdı ama konuştukları konu genç kızın yerin dibine girmesine neden oluyordu. İkisi de kafasını kaldırıp kıza baktığında "Burada olduğumu hatırlamanız ne güzel" dedi. İkisi de utançla bakarken Taecyeon kızın önünde eğilip "Özür dilerim ben fark etmedim. Bir yeriniz incinmedi değil mi?" diye sorunca Iseul çocuğu görmezden gelip kapıdan çıkmadan hemen önce de "Ji Won~shi gelmiyor musunuz?" diye sordu. Taecyeon kızın tavrı karşısında yerinde tepinirken menajer apar topar kızın ardından çıkmıştı odadan. Genç adam kendi kendine "Hayır nasıl oluyor da yan yana geldiğimiz her seferinde saçma bir komedi filminin en olmadık sahnesini çekebiliyoruz anlamıyorum ki? Kimyasal bir tepkime mi acaba? Kimyalarımız uyumlu olduğu için mi uyumsuz olduğu için mi böyle oluyor ki?" diye kafasını kaşıdıktan sonra yaptığı şeyin saçmalığını fark edip "Ne yapıyorum ben ya! Bu kaçıncı kez rezil oluşum artık sayamadım" diye debelenmeye devam etti. Gözü düştükleri yere takıldığında küçük kelebek motifli bir toka dikkatini çekmişti. Eğilip tokayı eline aldığında üzerinde birkaç saç teli olduğunu gördü ve kızın düşürdüğünü anladı. Tokayı cebine koyup yaklaşık on beş dakikalık kendi kendine konuşmanın ve pişmanlığın ardından kafasını kapıdan uzatıp koridorda birileri var mı diye baktıktan sonra yavaş yavaş toplantı salonuna ilerledi. İçeride olanları görebilmek için kafasını uzattığında şirket avukatı, menajeri, şirketin insan kaynakları müdürü, televizyon şirketinden bir temsilci ve avukatıyla hepsinin karşısında oturan kızı ve onun hukuk temsilcisini gördü. Avukatların sürekli konuştuğu toplantının bitmesini kapıya dayanarak beklerken herkesin yüzünde birer gülümseme ile ayağa kalktığını görüp en cool duruşu ile kapının kenarında dikilmeye başladı. Önce şirket yetkilileri ve televizyon kanalının temsilcileri çıkarken başıyla saygılı bir selam veren Taecyeon yan gözlerle içeridekilerin de çıkmasını bekliyordu ama sanki içeridekiler bunu anlamış gibi inatla dışarı çıkmıyordu. İçeriden menajerinin sesini duydu genç adam.
Ads by TakeTheCouponAd Options

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Skandal
General FictionHer şey bir yanlış anlaşılmayla başladı... Biri gerçek olamayacak kadar mükkemel bir model diğeri tek gülüşüyle insanların dünyalarını aydınlatan bir iyilik meleği. Ne yaşayacaklarını bilmiyorlardı... Başlarına geleni de... Tek bir hatanın...