Bölüm 5

1.1K 87 65
                                    

Iseul "Iseul~shi" diye kısılan bir sesle adını duydu ve ayağının önüne yğılan kütleyi hissettikten sonra bir süre daha gözlerini açmadan bekledi ama hareket göremeyince alt dudağını ısırıp yavaş yavaş araladı gözlerini. Ayağının önünde baygın yatan bedeni ayağı ile birkaç kez itip "Hey!" dese de cevap alamadı ve korkusunu bastırmaya çalışarak eğildi. Yüz üstü düşen adamı çevirmeye çalışırken eline bulaşan kan ile daha da telaşlanan kız yüzünü görebileceği bir açıya getirince çığlık atıp eliyle ağzını kapatarak ayağa kalktı. Şimdi yüzü net bir şekilde görülen baygın beden kafasından kan sızarak yerde yatıyordu. Ne yapacağını şaşıran Iseul titrek bir sesle "Taecyeon~shi! Taecyeon~shi beni duyabiliyor musunuz?" diye sordu ama çocuktan yine cevap yoktu. Yerde yatan çocuğu kollarından sürükleyerek içeri çekti ve kapıyı kapattı. Sonra koşarak mutfaktaki ecza dolabından ilk yardım malzemelerini alıp salonda yerde yatan çocuğun yanına eğildi. Kafasını dizlerinin üzerine koyarken "Senin bu saatte burada ne işin var ya!" diye azarlıyordu kendisini duymayan çocuğu.


Kafasını yan çevirip yarasını kontrol ettiğinde çok büyük bir şey olmadığını görüp sevinmişti ama sonuçta kafasına vurmuştu ve beyin tramvası tehlikesi vardı. Yarayı temizledikten sonra dikkatlice bandaj yaptı. Ambulansı aramayı düşündüyse de ünlü modelin dağ evinde olduğunu duyanların ne tepki vereceklerini hayal edip cinayet işleme pahasına da olsa bunu yapamayacağını fark etti. Adamı koltuğuna çıkarmaya çalışmak tam bir eziyetti. Kafasını koysa ayakları çıkmıyor, ayaklarını koysa kafası düşüyordu. Bir insanın neden bu kadar uzun olduğuna anlam veremeyen genç kız yarım saatlik bir uğraşın sonunda nefes nefese de olsa başarıya ulaşmıştı. Koltuğunda yatan gencin nefes alış verişlerini kontrol ettikten sonra şansını bir kez daha denemek istercesine ismiyle seslendi ama derin bir uykuda gibi duruyordu genç adam.


Tırnaklarını kemiren kız koltuğun önünde bağdaş kurarak korkuyla önündeki çocuğu izledi. Kafasında milyonlarca soru uçuşuyordu. Bir şey oldu mu acaba? Hastaneye mi götürseydim? Bu saatte burada ne işi var? Evimi nereden öğrendi? Neden geldi? Sorular o kadar çoktu ki beyninde uçuşurken birbirlerine çarpıp başının ağrımasına neden olmuşlardı. Saat ilerledikçe gözünü açmasını beklediği çocuk inatla mışıl mışıl uyuyordu. Iseul mütemadiyen nefes alıp verişini ve nabzını kontrol ettiği çocuğun bu kadar uyumasının normal oldup olmadığını düşünüyordu bir yandan da. İki saatin sonunda nihayet gözlerini açan çocuğun üzerine eğilen kız korku dolu gözlerle "Taecyeon~shi? Taecyeon~shi beni duyabiliyor musunuz?" diye sordu. Taecyeon önce nerede olduğunu anlamasa da birkaç saniye içinde hafızası yerine gelmiş ama bu sefer de üzerine eğilen kızın yakınlığı ile konuşamamıştı.


"Olamaz ne yapacağım."


Telaşlanan kızın dolan gözlerini fark eden Taecyeon dudaklarını yalayıp "İyim ben" diyebildi. Sesi tahmin ettiğinden daha dinç çıkmıştı. Kızın gözleri dolmaya devam etse de bu sefer mutlulukla parlıyordu. Olduğu yere çöken genç kız "Çok şükür" derken yanaklarından iki damla yaş döküldü. Taecyeon kalkmaya yeltendiğinde kafası ağrımış ve elini başına götürmüştü. Kız ona engel olup "Uzanın biraz" diye uyardı. Taecyeon en son kafasına yediği odunu hatırlayınca yüzünü ekşitti. Iseul "Çok mu acıyor?" diye sordu kısık bir sesle. Gerçeği söylemesi gerekirse evet çok acıyordu Taecyeon'un canı ama içinde bir ses gerçeği söylerse kızın bütün gece ağlayacağını haykırınca "Hayır, çok değil" diye yalan söyledi. Kız biraz rahatlasa da bandajı tekrar kontrol etti ve "Ambulans çağırmak istedim ama sonra zor durumda kalabileceğinizi düşündüm. Hastaneye gidelim mi?" diye sordu. Taecyeon bir haftada üçüncü kez hastaneye gitme fikrinden hiç hoşlanmadığı için şiddetle karşı çıkınca kız da bandajı bırakıp bağdaş kurduğu yere geri döndü. Kısa bir süreli sessizliğin ardından konuşmaya başlayan kıza dönen Taecyeon "Özür dilerim ama hatalı olan tek taraf ben değilim. Gecenin bir yarısı evimde ne işiniz var Allah aşkına! Ödümü kopardınız" diye onu azarlayan kızı görünce hazırladığı konuşma kafasından uçup gitmişti.

SkandalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin