"Parçalara ayrıldığında kim gözyaşlarını silecek?"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bade'nin anlatımından..
Nikah kıyıldıktan sonra tanımadığım bir teyze bana doğru geldi."Sen Bade'sin değil mi yavrum?"
Kaşlarımı çattım. Burada bizim akrabamız olduğundan emin bile değildim. Gerçi olsa da bilmezdim, kimseyle görüşmüyorduk.
"Evet teyzeciğim, beni nereden tanıyorsunuz acaba?"
Kadın etrafına bakındı ve bana biraz daha yaklaştı.
"Bade kızım, ben Nursel. Sana bir şeyler söylemem gerek."
Kaşlarım daha da çatılmıştı. Daha önce hiç görmediğim bu teyze bana ne diyebilirdi ki? Canan'da yanımıza gelmişti.
"Anne, Ayten teyze seni çağırıyor. Bir bak hadi."
Canan'ın söylediği şeyle ağzını kapatmış, bana son bir bakış atıp gitmişti. Demek annesiydi. Açıkcası ne diyeceği hakkında baya bir meraklanmıştım. Canan bana döndü ve gülümsedi.
"Canım, istersen bizimle gel. Biraz vakit geçirelim."
Kafamı salladım. Babamı onlara vermiştim, yani babam kendi onlara gitmişti ama kimlere gittiğini biraz görmeliydim. Bunun artık bir önemi olacak mıydı bilmiyorum. Yine de biraz vakit geçirsem zarar gelmezdi.
Çiçek atma sırası geldiğinde herkes gelinin etrafına toplandı. Ben onların yanında bir sandalyede oturuyordum. Gelin arkasına dönmüş elindeki çiçekle arkasındaki kişilere şaşırtmalı oyunlar oynarken Ada kendi kendine o çiçeği almak için savaş veriyordu. Nedir bu kadar mühim olan da benim bilmediğim şey? Evleneceğiniz varsa evlenirsiniz yoksa evlenmezsiniz. Bunu bir çiçeğe bağlamak saçma.
Tüm kızlar gelinin arkasında toplanmış gelecekleri için büyük bir mücadele veriyorlardı. Kim bilir ne kadar önemliydi bu olay onlar için. Bu işi eğlencesine de yapan vardır tabii. Mesela mahalle kuaforümüz Melahat abla. Onu berber Necmettin amca ile arasını yapalı iki yıl olmuştu.
Gelin sonunda çiçeği attığında herkes hücum etti. Bir kız aldı, o kadar sıkıştırdılar ki çok geçmeden elinden düşürdü. Bu sefer yerden başka bir kız aldı, onun üstüne biri atlayınca o da düşürdü. En son benim ayağımın kenarına düşünce kızlar yine buraya doğru gelirken Ada ayağımın kenarından alıp bana verdi. "Demek ki senin kısmetinmiş." Göz kırptı ve uzaklaştı. Göz devirdim. Aman ne kısmet. Aklıma anlık Beria hocanın gelmesi ile biraz sırıttığımı fark edip kendimi toparladım.
Sonunda işler bitince arabaya bindik. Arkamızdan bir kaç araba daha geliyordu. Babamın arkadaşları ve mahalleden bir kaç kişi dışında bizim taraftan biri yoktu. Korna basıp duruyorlardı. Gürültülü dakikaların ardından eve gelmiştik. Onların evini ilk defa görmüştüm. Güzeldi. Bu evde bir sürü güzel anlar paylaşacaklardı. Eskiden annem, babam ve benim de paylaştığı gibi.
Kıyafetlerini değiştirmeye odalarına gittiler. Babam içerden gelip bizim için bir şeyler almaya gideceğini söyledi. Tuvaleti bulmaya çalışıyordum. Bir odadan Canan'ın sesini duydum.
"Bunu daha ne kadar devam ettireceğiz?...Evet, biliyorum. Senin için yapıyorum bunları, sana borçluyum...Tamam, görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Halledebilirdik | GXG
Non-FictionBade, her gün okuluna gidip gelen sıradan bir öğrenciydi. Okuluna yeni gelen öğretmen, aklını ve kalbini karıştırmaya yeterken hayatı da karışık bir hâl almaya başlamıştı. -Amatör yazım olarak yazılmıştır. -Girlxgirl olarak yazılmıştır. !!Homofobikl...