Işığımı arıyordum. Dipsiz bir kuyudaydım. Etrafım karanlık ve sessizdi. Tek başıma ışığımı bulmaya çalışıyordum. Amacım kuyudan çıkmak değildi yalnızca ışığı bulmaktı.
Korkuyordum. Karanlıktan değil ,karanlıkta vicdanımı ,merhametimi ,benliğimi kaybetmekten korkuyordum.
Sesimi duyurabilmek için tekrar bağırdım. Daha doğrusu bağırmaya çalıştım çünkü bu dipsiz kuyuda ne biri duyardı beni ,ne de sesim giderdi. Tekrar bağırmaya çalışacaktım ki bir el beni susturdu ve sonra o sesi duydum "الصمت (sessizlik)"
Daha sonra ayağım altında bir ışık gördüm. Oraya baktığımda bu seferde "فقط استمع (sadece dinle) "
■■■■■■■
Uyandığımda kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Babamın ölümünden sonra hep aynı rüyayı görmeye başlamıştım. Ama bu sefer farklıydı. Öncekilerde sesimi duyurabilmek için bağırmaya çalışıyordum sadece. Bu seferki rüyamdan oldukça etkilenmişim.
Abdest almak için yataktan kalkıp banyoya yöneldim. Aynaya baktım. Kısa ve koyu saçlarım ve kara gözlerim ile tıpkı babama benziyordum. Keşke her şeyim ona benzeseydi. Onun gibi temiz ve saf olsaydım bende.
Düşüncelerimden arınıp abdest almaya başladım. Her abdest aldığımda gönlüme rahatlama düşüyordu. Biraz olsun arınmış hissediyordum kendimi.
Abdestimi aldıktan sonra sabah namazımı kılıp balkona çıktım. En sevdiğim görüntüydü güneşin doğuşunu izlemek.
Balkonda güneşin doğuşunu izlerken gözüm bir kıza takıldı. Uzun boylu ,zayıf ve başörtülü bir kız sessiz ama hızlı adımlarla yürüyordu. Kızın arkasına baktığımda siyah takım elbiseli bir adam sakin adımlarla kızı takip ediyordu. Kız ürkmüş ama belli etmemeye çalıştığını görünce içeri girip feracemi giydim ve başörtümü düzeltip aşağıya indim. Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum ama içimden bir his o kıza yardım etmem gerektiğini söylüyordu.
Kızı takip eden adamın baya gerisindeydim ,beni fark etmesi pek olası değildi. Çok geride kalmamak adına adımları hızlandırdım.
Ani bir karar verip kızın yanından yürüyecektim. İçimdeki eski benden hala bir parçalar vardı anlaşılan. Bütün cesaretimi toplayıp kızın yanında yürümeye başladım. Kız beni görünce biraz daha rahatlamış gibiydi ama hala endişeliydi.
Hava iyice aydınlanmaya ve etrafa insanlar gelirken adamın gideceğini düşünmüştüm ama hala gitmemiş aksine bize daha çok yaklaşmıştı. Bir anda kızın elinden tutup bir apartmanın içine çekip apartmanın kapısını kapattım.
"Kimsen sen ?" diye sordu kız endişeli bir tavırla.
"Adım Eftelya ,yalnızca sana yardım etmek istiyorum. Kimdi o arkandaki adam ?"
"B-Ben bir hafta önce görmemem gereken bir şey gördüm. Bir hafta evden çıkamadım şimdide p-polise gidecektim fakat o adamın beni takip ettiğini anlayınca gidemedim."
"Ne gördün ?"
"B-Bunu söylersem hem senin hem benim başım belaya girer söyleyemem."
"Kimse yok burada ,söyle ne gördün."
"O-Onları bir adamı öldürürken gördüm."
Arkamdan duyduğum ses ile kaskatı kesilmiştim.
"Küçükken her şeye burnunu sokmamanı öğrendiğini sanıyordum küçük hanım ?"
"S-Sen " diyebildim .Sesim titremişti. Bu adamın karşısında güçsüz gözükmek istemiyordum ama yapamamıştım.
"Evet ben. Hatırlamana sevindim ,sonuçta seninle bir geçmişimiz var."
Tiksinerek karşımdaki adama baktım. Çocukluğumu ,hayatımı elimden alan adamın yardımcısıydı bu.
"Değişmişsin , baban seni gördüğüne çok sevinecek Eftelya."
"O adam benim babam değil " dedim dişlerimi sıkarak.
"S-Sen o adamların kızı mısın ?" diye sordu yanımdaki kız.
"Hayır " dedim netçe.
"Aaa baban bunu duysa çok üzülürdü ,öyle değil mi Eftelya. "
"O lanet ağzınla adımı ağzına alma ." diye sert bir sesle uyardım.
Bakışları sertleşti , küçükken korktuğum gözlerine baktım derince . Şimdi hiç bir şey hissetmiyordum. Sadece öfke duyuyordum o gözlere.
"Ah Eftelya hala benle nasıl konuşman gerektiğini bilmiyor musun yoksa ?"
"Ne istiyorsun ?"
"Sadece suç ortaklarımla sohbet etmek istemiştim." Dedi ve arkasını dönüp
"Konakta görüşürüz hanımlar."
Apartmana adamlar geldi ve benimle beraber yanımdaki kızı arabaya götürdüler. Ne kadar dirensem de nafileydi.
Yanımdaki kıza dönüp
"Bu arada o kadar konuştuk ama adını bilmiyorum ,adın ne ?" diye sordum.
"Takıldığın nokta gerçekten bu mu ?"
"Haklısın ,ama yeni tanıştığım kişilerin adını bilmeyince geriliyorum " deyip gülümsedim.
"Adım Melike "
Geri kalan yolculukta sessiz olmaya karar vermişken Melike'nin sorusuyla ona döndüm
"Nasıl bu kadar rahatsın ?"
"Rahat değilim ,sadece duygularımı dışarı yansıtmamaya çalışıyorum."
"O adam gerçekten sesinin baban mı ?" dedi Melike. Sinirlenmeye başlamıştım.
"Yok öyle bir şey "
"Açıkçası öyle adamların nasıl senin gibi kızları olabilir merak ettim." Melike'nin dedikleri sinir katsayımı artırırken sakin kalmaya çalıştım
"Benim masum olduğumu kim söyledi ?" Dedim buruk bir gülümsemeyle.
"Bugün beni kurtarmak için benimle beraber yürümen bile ne kadar iyi biri olduğunu gösteriyor."
Melike'nin dediklerine kafamı iki yana sallayabildim sadece.
"Yeni bir başlangıç yapıp tekrar tanışalım "
"Az önce bana nasıl rahat olduğumu sormuştun sanki ,peki ya sen nasıl rahatladın ?"
"Senin taktik." Deyip göz kırptı.
Hareketleri istemsiz hoşuma gitmişi
"Ben Eftelya "
"Ben Melike ,tanıştığıma memnun oldum."
"Bende " deyip gülümsedim.
Bir kaç dakika sonra araba durmuş konağa gelmiştik. Arabadan indirip konağa doğru yürütmeye çalıştılar .
"Yürümeyi biliyorum "dedim beni sürükleyen korumaya. Koruma tek kaşını kaldırıp bana alaycı bir bakış attı ve sürüklemeye devam etti.
"Bırak beni "dedim sabrımın son demleriyle.
"Ya bırakmazsam"
Dirseğimle boğazına geçirip bir süre nefessiz kalmasını sağladım.
"Bu olur bırakmazsan." Deyip konağa doğru yürümeye başladım.
Konağın önünde Melike ve yanındaki korumayı görüp yanlarına gittim.
"Bırak kızı " dedim Melike'yi tutan adama. Adam kapıdaki korumalara baktıktan sonra Melike'yi bıraktı.
"Buyurun efendim." Deyip konağın kapısını açtı koruma. Yavaş adımlarla midemi bulandıran eski evime girdim. Salona doğru ilerleyince gözlerimi kapattım ve duymak istemediğim o sesi duydum
"Hoş geldin benim güzel kızım ."
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Hikayeme oy verip yorum yapmayı unutmayın 🥰😍😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİPTEKİ IŞIK
General FictionSesimi duyurabilmek için tekrar bağırdım. Daha doğrusu bağırmaya çalıştım çünkü bu dipsiz kuyuda ne biri duyardı beni ,ne de sesim giderdi. Tekrar bağırmaya çalışacaktım ki bir el beni susturdu ve sonra o sesi duydum "الصمت (sessizlik) " Daha sonra...