AKŞAM YEMEĞİ

64 20 3
                                    

"Birilerini gizlice dinlemek çok ayıp Eftelya."

Arkamda gördüğüm Mert ile kaşlarım çatılırken öfkeyle geriye doğru bir adım attım. Ne iş çeviriyorlardı ?

"Ne işin var senin burada ?"

"Ziyarete geleyim dedim."

Elleri cebinde sırıtarak söylemesi ile göz devirdim.

"Ne iş çeviriyorsunuz ? Eliz niye burada ve ağlıyor ?"

Sert tavrım ile sırıtmayı kesti ve gözlerini gözlerimden kaçırdı.

"Aa ağlıyor mu ? Yazık ,hadi gel susturalım."

Omzumdan tutup oraya doğru ittirmesi ile Mert'ten uzaklaştım.

"Ne yapıyorsun ? Çocuk mu var karşında ? Bana şimdi burada ne oluyor anlat."

Sinirle çıkan sesim ile Mert yutkundu.

"Tamam sakin ol. Eliz kötü bir gün geçirdi ,bunu bilen de tek Batu olduğu için o sakinleştiriyor."

"Eliz kimin neyi anlamamasını istiyor Mert ? "

Mert gözlerini etrafta dolaştırırken gözleri elimdeki kitapta kesişti ve yeni odağı ora oldu.

"Bak kitap okuyormuşsun ne güzel. Bırak bu Eliz'i Batu'yu. Gel senle mis gibi kitaptakilerin aşkını okuya-"

"Mert ! "

Sesimin fazla yüksek çıkması ile bizden biraz uzağımızdaki Eliz ve Alaz bize doğru geliyordu. Eliz'in ağlaması durmuş şaşkın bakışlarla bana bakıyordu.

"Ne oluyor burada ?"

Alaz'ın sorusu ile bakışlarımı Eliz den çekip Alaz'a çevirdim.

"Bende onu soruyordum ne oluyor burada ? Eliz niye ağlıyor ve kim neyi anlamayacak ?"

"Sana ne ?Sen bizi mi dinliyorsun ?"

Eliz'in ters bir şekilde bana laf atması ile sinirle ona döndüm. Bu agresifliği ağlarken onu gördüğüm içindi.

"Evimin bahçesinde konuşurken dinlememeli miydim ?"

Eliz bir şey diyeceği sıra Alaz araya girdi.

"Ne kadarını duydun ? "

Sözleri karşısında hayretçe suratına baktım.

"Ne kadarını duymam gerekirdi ?"

"Cevap ver."

Sinirle suratıma baktığında gözlerimi açıp kapadım.

"Bana emir vererek konuşma."

"Sakin olalım ,gerginliğe ne gerek var değil mi ? Hadi gelin bir akşam yemeği yiyelim ben oldukça açım çünkü."

Mert'in araya girmesi ile Alaz bakışlarını suratımdan çekip Mert'e döndü.

"Eve girelim."

Mert önden eve doğru yürürken Eliz önce bana daha sonra da Alaz'a bakıp eve girdi. Alaz ve bende hiçbir şey demeden sadece birbirimize kötü bakışlar atarak peşlerinden ilerledik.

Direkt mutfağa ilerlediklerinde ben odama doğru ilerliyordum ki Alaz kolumdan tuttu. 'Ne var ?' dercesine suratına baktım.

"Yemek ye."

"Ne yapıp yapmayacağımı ben biliyorum."

Kendimi geriye doğru çekip odama ilerledim. Hastaneden beri ağzıma tek lokma atmamıştım ama aç değildim. Bünyem alışıktı. Şimdi yatağıma geçip kitabımı bitirmeliydim. Kaybetmeyecektim. Kaybetsem bile odanın beyaz kalmasına izin veremezdim.

DİPTEKİ IŞIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin