SİYAH VE BEYAZ

69 28 0
                                    

Siyah ve beyaz...

Birbirine zıt iki ayrı renk. Siyahsan beyaz olamazsın ,beyazsan da siyah. Ya siyahsındır ya beyaz. İkisini aynı anda olamazsın. Tıpkı gece ve gündüz gibi.

Siyaha beyaz bulaşırsa siyaha siyah diyemeyiz artık. Çünkü her parçası siyah değildir. Beyaza siyah bulaşırsa ise o da artık beyaz değildir. Hemen belli ederler kendilerini. Tıpkı insanlar gibi...

İnsanlarında içinde ufak bir ışık görsek o insanın düzeleceğine dair bir umut kaplıyor içimizi. Ama iyi bir insandaki karanlığı fark ettiğimizde de o karanlığın onu ele geçireceğini düşünüyoruz.

Siyah ve beyaz her zaman bir savaşın içinde olacak. İkisi bir araya geldiğinde muhakkak biri savaşı kazanacak ve gittiği yere hakim olacak.

Bazılarımız ise ne siyahtı ne beyaz. Onlar ; Griydi.

Belki siyah ,belki de beyaz olmak istiyorlar ama ikisini de başaramıyolar. Siyah ve beyaz arasındaki o ince çizgideler tam.

Peki ben ? Benim beyazıma ta küçükken sıçramıştı siyah. Siyah öyle bir sıçramıştı ki bütün beyazımı kaplamıştı. Ufak bir beyazlık bile kalmamıştı.

Şimdi karşımda gördüğüm yüz ise karanlığımı daha çok hatırlatıyordu bana.

●●●●

(Eftelya 15 yaşındayken)

Eftelya yemek masasına doğru ilerliyordu. Babası bugün misafirlerinin geleceklerini güzel ve dikkatli olmasını söylemişti.

Eftelya masaya oturmadan masadakilere soğuk bir şekilde hoş geldin edip yerine oturdu. Misafirlerinin Eftelya yaşında kızı vardı. Kızın bakışlarından bile kibirli olduğu anlaşılabiliyordu. Babasının iş ortaklarıydı.

Herkes yemeklerini yerken Gülizar Hanım Eftelya 'ya soru yöneltti.

"Nasılsın Eftelyacım."

"İyiyim ,siz nasılsınız ?" Diye sordu Eftelya yüzünde hiçbir mimik oynamazken.

"Bende iyiyim canım. Okulda 1. olduğunu duydum tebrik ederim." Dedi Gülizar Hanım sonlara doğru kıskanç bir şekilde.

"Teşekkürler."

Gülizar Hanım'ın kızı Eliz 'in dudaklarında alaycı bir gülümseme oluştu .

"Okulun 1'incisi ,okulun havalısı ,herkesin hayran olduğu kız ; Eftelya. Bu başarının sırrı nedir ?"

Eftelya koyu kahvelerini Eliz 'in gözlerine dikti.

"Sence benim başarımın kaynağı nedir Eliz ?"

"Bir tutam kopya ,bir tutam para ve fazlaca ün. Nasıl sence ?"

"Büyük beyinler fikirleri , orta beyinler olayları ,küçük beyinler ise kişileri konuşur , demiş Hyman Rickrover."

Eliz ,Eftelya'nın dedikleri ile bozulsa da daha bir şey demeyip yemeğine devam etti.

Herkes yemeğini bitirdikten sonra büyükler iş konuşmak için salona geçmişlerdi. Eftelya ise bahçeye çıkmış ,dış kapıya doğru bakıyordu. Aklı biraz olsun bu evden uzaklaşmaktı.

Adımlarını arka bahçeye doğru yönlendirdi. Korumaların göremeyeceği bir konuma gelince duvardan atlamak icin duvara çıkacaktı ki.

"Hey bekle ,bende geleceğim." Dedi Eliz.

Eftelya arkasında Eliz'i görmesiyle şaşırdı. Yakalanmasıyla kendine kızdı içinden. Daha dikkatli olması gerekirdi.

"Senin ne işin var burada ?"

DİPTEKİ IŞIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin