Selammmm !!!
Uzun bir süre oldu , farkındayım ama yeni bölüm ile geldim işte .
Bölüm şarkısı : Simge - Aşkın olayım
İyi okumalar ☘️
🪐Sabahları gözünüzü açmak bu kadar zor olmamalı bence . Hele odanız sabah güneşini alıyorken ve gözlerinize güneş ışınları vuruyorlarken . Fakat bu durum benim için çok zordu , gözlerimi bir türlü açamıyordum .
Gözlerimi ışıktan koruyabilmek için kafamı yastığa yüz üstü gömdüm fakat bu sefer de nefes alamadığım için kafamı çevirdim . Pencereye arkamı dönmüş oldum ama bu sefer de duvardaki saat gözüme ilişti .
08.33
Bizim evde bu saatte bir tek annem ve babam uyanık olurdu . Babamın çoktan işe gitiğini ve annemin kahvaltıyı hazırladığını tahmin edebiliyordum .
Güzel bir kahvaltı hayali ile uyanmam gerekiyordu fakat bu gün Nergis teyzelerin günü olduğunu çok iyi biliyordum , gidip gün için yardım edecektik .Bir mahalle klasiği olan bu günler en sivri dişli yırtıcıların dişlerini avlarına geçirdiği özel anlardan sadece biriydi . Genç kızların korkulu rüyası olan bu günler orta yaşlı kadınların birbiri ile yarıştığı ve yaşlı kadınların , bir dedikodu çıkar umudu ile geldikleri bir bataklıktı . Tabiki bu bataklıkta batanlardan birisi de ben olacaktım çünkü merdivenlerden gelen ayak seslerini duymaya başlamıştım bile . Ekin'in bu saatte uyanma ihtimali uzayda ineklerin uçması gibi imkansız bir şey olduğu için ses kesinlikle anneme aitti .
Ayak sesleri odamın kapısına yaklaşınca hemen gözlerimi kapattım , baktım olacak gibi değil ölü taklidi yapardım . Odamın kapısının kolu aşağı indi , ev terlikleri parkeye bir kaç defa deydi ve üstümden yorgan çekildi . Gözlerimi açmamakta ısrarcı oldum .
"Özgür , uyandığını biliyorum . Hadi , kalk kahvaltını yap saat dokuz olmadan Nergislere gidelim . "
Hayır ya bu kadar çabuk olmamalıydı . " Anne ne olursun bırak beni , bensiz devam et yoluna . "
" Salak salak konuşma da kalk hadi Özgür, yedi yaşında çocuk gibisin."
Saçlarımın sertçe yüzüme dağılmasını umursamadan , dirselerimi yatağa haşlayarak kafamı kaldırdım " Neden acaba anne ? Saat daha sekiz ."
"Kız bir azdan dokuz olacak . Hemen kalk elini yüzünü yıka kendine gel yoksa ben sana bir geleceğim , bir daha gitmemi istemeyeceksin ! "
Kaldırdığım kafamı külçe gibi tekrar yastığa bıraktım . Zalım karı dediğini yapardı , ikinci defa gelmesine fırsat vermemek için oflayarak doğruldum ve oturur pozisyona geçtim . Bir elim her zamanki gibi kafama gidip ensemden saçlarımı kaşıdı . Boş boş duvara baktım bir süre . Kendimi camdan atma fikri , çık aklımdan çık .
Yataktan kalkıp banyoya gittim . Elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim . Bilerek üstümü giymemiştim , hem halim yoktu hem de masayı toplamamak için bir bahaneye ihtiyacım vardı .
Mutfağa girip baştaki sandalyeye resmen çöktüm . Etrafa bayık bakışlar atarken annem önüme bir bardak çay koydu. Bu mahalle günleri artık hayatımda adeta film aralarında verilen bitmek bilmeyen reklamlara dönmüştü . Sinir bozucu ...
Kaçmak için bahanelerimi arka arkaya sıralama zamanıydı . Sağlam bir bahane ararken dün konuşulan konuşmayı anımsadım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür
Ficção Geral"Bana karşı koyabileceğine inanıyor musun gerçekten?" diye fısıldarken , boynuma vuran nefesi ile içime küçük bir soluk çekebildim. Karşı koyamayacaktım, biliyordum. Ama bunu onun bilmesine gerek yoktu. Bir mahalle klasiği.