sınır 20 oy ve yorum
︶꒦꒷♡꒷꒦︶
"Hoş geldiniz!" Güler yüzlü kadın neşeyle kapıyı açtı ve yana doğru çekilerek sizin içeriye girmeniz için yer açtı.
"Merhaba." dedin nazikçe gülümseyerek. Doğruyu söylemek gerekirse Suzue kötü bir insan değildi, ama senin için durum farklıydı. Yaşadığın olaylardan dolayı bu kadına hiçbir zaman tam anlamıyla ısınamıyordun, doğal olarak.
"Hoş geldiniz çocuklar." Baban gülümseyerek sana ve Nanami'ye selam verdi, hemen ardından eğildi ve kollarını iki yanına açtı. "Yuji, dedene gel bakalım aslan parçası!"
Yuji kıkırdayarak ona kollarını açan dedesine doğru koştu ve yaşlı adama sımsıkı sarıldı. Onun sevimli kahkahalarını dinlerken yüzünde kocaman bir sırıtış vardı. Kısa bir süreliğine Nanami'ye baktın, aynı ifade ve sırıtışı onun suratında da görmek seni daha fazla mutlu etmişti.
"Annelik harika bir duygu olmalı.." Suzue Yuji'ye bakarak konuştu.
"Evet, öyle. Kesinlikle tarif edilemez bir duygu.." Kısa bir süre iç çektin. "Bu duyguyu ikinci kez tatmak isterdim."
Suzue mahçup bir şekilde gülümsedi ve elini sırtına koydu, seni teselli etmek amacıyla sırtını okşadı. "Daha çok genç bir yaştasın, bu hâlâ mümkün."
"Sorun yaş değil Suzue. Sadece.." Dudağını ısırdın, gözlerin anında Nanami'yi buldu. Babanla sohbet ediyordu, yüzünde her zamanki ciddi ifadesi vardı. "Her neyse. Bu konuda konuşmasak daha iyi olacak."
"Peki canım." Suzue senden uzaklaştı ve her çeşit yemeğin bulunduğu masayı işaret etti. "Hadi masaya oturalım, yemekten sonra sohbete devam edebiliriz."
Yuji kafasını masaya doğru çevirdi, o anda gözleri kocaman açıldı ve neşeyle olduğu yerde zıpladı. Heyecanla masaya koştu ve sandalyeye oturdu. "Anne bak! En sevdiğim yemekler bile var!"
"Evet balım." Kıkırdadın ve Yuji'nin yanına oturdun. Oğlunun pembe saçlarına bir öpücük kondurdun.
"Bütün yemekler senin en sevdiklerin." dedi Nanami senin karşındaki sandalyeye otururken.
Baban ve Suzue de masaya oturmuş, sessiz bir şekilde sizi izliyorlardı. Oğlunun tabağına birkaç çeşit yemek koyduktan sonra o ikisine baktın. Onlara bakmak içinde bir yerlerin sızlamasına sebep oluyordu, bir tarafın hâlâ onlara sinirliydi. Diğer bir tarafın ise olgun bir kadın gibi davranıp bunları aşman gerektiğini söylüyordu.
Boğazını temizledin ve düşüncelerinden sıyrılıp yemeğini yemeye başladın. Ağzındaki lokmayı çiğnerken gözlerin tam karşında oturan ve sakince yemeğini yiyen Nanami'ye odaklandı. Gömleğinin kollarını dirseklerine kadar katlamıştı, en ufak bir hareketinde gerilen kol kaslarını görmek ağzındaki lokmanın boğazına kaçmasına sebep olmuştu. Peş peşe öksürmeye başladın.
"Y/N iyi misin?" Nanami elindeki çatalı bırakıp bir bardak suyu sana uzattı. Öksürmeye devam ederken bardağı Nanami'nin elinden aldın ve birkaç yudum su içtin.
"İyiyim teşekkürler." Derin bir nefes verdin ve bardağı masaya koydun.
"Yemekleri beğendiniz mi?" diye sordu Suzue, bir parça eti ağzına attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiraeth || Nanami Kento [✓]
FanfictionKısaca hiraeth, kaybettiğimiz ve geri dönemeyeceğimiz bir kişiye karşı duyulan özlemi anlatır. •Nanami Kento × Reader •Cinsellik bulundurabilir.