sınır 20 oy ve yorum
︶꒦꒷♡꒷꒦︶
İnce ince dilimlediğin domatesleri küçük tabağın içerisine koydun ve tabağı masanın üzerine yerleştirdin. Bir yandan kısık bir sesle en sevdiğin şarkıyı mırıldanıyordun, uzun bir zamanın ardından tekrar ait olduğun eve, ait olduğun kişinin yanına dönmek güne harika başlaman için birinci sebebindi.
"Anne, şuna bak!" Yuji minik elleriyle senin üzerindeki askılı tişörtün eteklerini tuttu. Yaptığı şaheseri sana göstermek istiyordu. "Babamın omletine gülen surat yaptım. Gördüğünde çok mutlu olacak!"
Sesli bir şekilde kıkırdadın ve gördüğün bu şirinlik karşısında oğlunun saçlarına bir öpücük kondurdun. "Çok güzel olmuş balım.. Bence de baban gördüğünde çok mutlu olacak."
Yuji kafasını salladı ve boyu yetmediği için çıktığı sandalyeden kayarak indi. "Babamı çağırmaya gidebilir miyim? Omleti hemen yemesini istiyorum!"
Üst kata çıkan merdivenlere doğru baktın, Nanami henüz görünürde yoktu. "Sen burada bekle, ben onu çağırıp geleyim. O sırada benim omletime de gülen surat yapar mısınız minik beyefendi?" dedin gülerek, oğlunun burnuna hafifçe dokundun.
"Tamam, olur!" Yuji halinden memnun bir şekilde az önce indiği sandalyeye geri çıktı.
Oğluna gülümseyerek baktın ve mutfaktan çıkarak merdivenlere doğru ilerledin. Mutfaktaki oğlunun sesi ve neşeli kahkahaları gittikçe azalıyor, yerini derin bir sessizliğe bırakıyordu.
"Nanami?" diye seslendin uzun koridorda. Uyanık olduğuna emindin, onunla tanıştığınız günden beri hep senden önce ya da seninle beraber uyanırdı. Bu sebeple yatak odasına bakmanın mantıksız olacağını düşünsen de oraya doğru adımladın.
Bir adım daha atacaktın ki, bir anda solundaki kapı hızla açıldı ve büyük bir el sen daha ne olduğunu anlamadan seni içeriye çekti. Konuşmana bile fırsat kalmadan, kendini banyonun duvarına yaslanmış bir şekilde buldun.
"Nanami.." Kısık sesle seni duvarla kendi arasında sıkıştıran ve üzerine eğilen bu sarışın adamın ismini mırıldandın.
"Bebeğim.." dedi Nanami, etkileyici bir ses tonuyla. Duştan yeni çıkmıştı, üstünde kasıklarını mükemmel şekilde saran bir havlu parçasından başka hiçbir şey yoktu. Göğsünden aşağıya kayan ve sarı saçlarının ince tutamlarından damlayan ufak ufak su damlacıklarıyla birlikte şimdi gördüğün en güzel manzaraya bile bedel bir adam vardı karşında.
"Dün beni kandırdın. Seni..." Kahverenginin en güzel tonu olan gözlerini senin gözlerine dikti. Büyük eli yanağına yerleşti, baş parmağıyla yanağını okşadı. "Şimdi seni nasıl cezalandırmam gerekiyor?"
Sesli bir biçimde yutkundun. Kalbin yerinden çıkacakmış gibi atıyordu, bu görüntü seni fazlasıyla heyecanlandırmıştı. "Ne kandırması?"
"İşleri bitirirsem beni ödüllendireceğini söyledin, fakat işleri kısa bir sürede bitirip yanına geldiğimde çoktan uyumuştun."
"Bilerek uyumadım, uyuya kalmışım hepsi bu." dedin hiç inandırıcı olmayan bir ses tonuyla. Ufak çapkın bir sırıtış çoktan yüzünde yer edinmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiraeth || Nanami Kento [✓]
FanfictionKısaca hiraeth, kaybettiğimiz ve geri dönemeyeceğimiz bir kişiye karşı duyulan özlemi anlatır. •Nanami Kento × Reader •Cinsellik bulundurabilir.