Savaşı kazanmıştık. Ama şu an Reki'yi bekliyoruz. Birkaç dakika sonra kapı açıldı ben doktor beklerken içeri Toman liderleri girmişti. Mitsuya hemen gelip bana sarıldı. Chifuyu da Keiko'ya.
"İyi mi durumu?" Dedi Mikey
"Bilmiyoruz..." diye yanıt verdim ona karşı. Mitsuya benden ayrıldığında o geldi sarıldı aniden.
"İyi olacak... eminim." Dedi Mikey. Kulağıma doğru. Herkes koridora dizilmişti. Ben de ayakta dikiliyordum. Ellerim titrediği içi yumruk yapmıştım sıkıyordum.
Birden beklemediğim bir şey oldu, bir el ellerimi açarak, ellerimizi birbirine kenetledi. Kim olduğuna baktığımda bu kişinin Mikey olduğunu anladım.
Ben şaşkınlıkla ona bakıyordum. O ise bana gülümseyerek bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Foto öylesine...
O bana bakıyor ben ona bakıyorum ama o gülüşünde takılı kalmıştım ben. Sonra beni çeke duvarın dibine otutrttu. Ve başımı omzuna yasladı.
"O kurtulacak ama sen de iyi değilsin kalk pansuman yaptıracaz." Dedi aniden ve biz el ele pansuman yerine gittik. Gittiğimizde Chifuyu'nun Keiko'ya pansuman yaptığını gördük. Ve hemen fotosunu çektim. Sonra hiç görmemişiz gibi girdik. Chifuyu umursamadı. Ama Keiko'nun eli ayağı birbirine dolanmıştı.
"Malzemeleri alıp yan odada yapar mısınız Mikey-kun?" Dedi Chifuyu sakince ve Mikey onayladı. Birkaç şey alıp yan odadaki hasta yatağına oturduk.
"Ben yaparım.." diye mırıldandım.
"Ama sen yapmıyorsun." Dedi Mikey. Ve batikonlu pamuğu kaşıma sürdü ilk. Yanıyordu baya. O ise bunu fark etmişti. Bir eliyle elimi tuttu ve öbür eliyle pansumanı yapmaya devam etti. Ben acayip utanmıştım. Onda ise tık yoktu. Daha sonra pansumanı bitirdiğinde şöyle bir yüzüme baktı ve kahkaha attı. Ben de birden aynanın karşısına geçtim. Ve kıpkırmızı suratımla karşılaştım..
