Eve yeni gelmiştim. Benimle beraber Mitsuya da gelmişti, tabi ziyaret için değil, Luna ile Mana'ya bakmam için.
"Hadi görüşürüz, çocuklara iyi bak."
"Görüşürüz, sen de kendine dikkat et." Dedim onu uğurlarken ama içimde tuhaf bir his vardı. Mitsuya toplantıya gidiyordu. Umarım başına bir iş gelmez.
~3 saat sonra~
Mitsuya hâlâ gelmemişti, aramalarıma da yanıt vermiyordu. En son Mikey'i aradım. O da hemen açtı.
+Mikey Mitsuya yanında mı?
-evet? Niye?
+Tamam sağ ol, görüşürüz. Dedim ve kapattım. İçime su serpilmişti. Luna yanıma gelip.
"Ona bi bok olmaz merak etme." Dedi.
"Merak eden kim be?" Dedim sitemle.
"Az önce götü tutuşan kimdi?"
"Lan çocuk mocuk demem dalarım sana."
"yui abla bugün sinirlii."
"Luna bugün dayak istiyoor."
"Sen kıyamazsın ki bize."
"Bok biliyon."
"Kıyar mısın?"
"Kıyamam." Dedim yenilmişçesine. O da beni bırakıp Mana ile oynamaya başladı. Ben de onları izlemeye koyuldum. Oyunları klasik evcilikdi. Birden kapı çaldı, koşup açtım.
"Selam Yui." Dedi Draken.
"Selam Yui-chinn" dedi arkasından içeri giren Mikey. Onun arkasında Baji vardı.
"Selam." Dedi.
"Merhaba Yui-sann." Dedi neşeli sesle Chifuyu.
Ardından tanımadığım biri. Ve sonra yine tanımadığım biri.
En son da Mitsuya.
"Selam Yui, Luna ile Mana nerde?"
"Bir kere de beni sor be." Bana göz devirdi.
"Öyle kalacak gözlerin öyle." Dedim gülerek.
Luna ile Mana abisine atladı ve sarıldılar.
Ben de içeri geçtim. Herkes oturmuş vahiy bekliyordu.
"Ne oldu? Niye sessizsiniz?" Dedim onlara dönerek.
"Yok bişey Yui-chin."
"Öyle olsun Sano." Dedim önüme dönüp.
"Sadece yorgunuz." Dedi bana bakarak.
"Anladım." Deyip mutfağa koştum. Şimdii, o gün dükkanda Mikey dorayaki istemişti, ve Keiko da bana Chifuyu'nun kızarmış erişte sevdiğini söyledi.
O yüzden ilk dorayakiden başladım. Ama kızarmış erişteyi benden daha iyi yapabilecek tek kişi var o da Keiko.
Hızla Kei'yi aradım.
-Ne var yine? Dedi sinirle, büyük ihtimalle uykusundan uyanmıştı.
+Ha uyuyosun demek? Peki ben de Chifuyu'gile kızarmış erişteyi tek yapim baybayyy. Dedim ve kapattım. Dorayakileri yapmaya devam ettim. Bir yandan şarkı söylüyor, bir yandan dorayaki yapıyordum. Şarkım bittiğinde kapıdan bir alkış yükseldi. Mikey kapıya yaslanmış sırıtıyordu. Aniden geldiği için korkmuştum. Ve çığlık attım. Ayh yüreğime indi valla.
"Mikey... anana sokim Mikey... ne sinsi sinsi geliyon be?..." gözlerimi kapatmış, tezgaha yaslanmış kalbimin düzelmesini bekliyordum.
"Sakin yaa bu kadar korkacağını düşünmemiştim. Yaraların acıyor mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manjiro Sano x reader
Randomaçıklama yapmayı sevmem ama yapim Küfür, argo şiddet ögeleri bulunur. Hıkaye bana aittir.iyi günler