Kıpkırmızı yüzümle karşılaştım. Ve Mikey'in dibine girdim. O ise şimdiden kızarmıştı. Tam dudağını öpecekken, yanağına bir öpücük kondurdum. O ise kıpkırmızıydı. Bu sefer ben ona gülüyordum. O ise somurtmuş bana bakıyordu. Sonra da arkasını dönüp bir şeyler mırıldandı.
"Keşke dudağımdan öpseydi." Diye mırıldandı. (Biz duymadık)
"Anlamadım?" Dedim ona.
"Hıh." Dedi bana. Bense ne diyeceğimi bilememiştim.
"Kızdın sanırım, özür dilerimmm" dedim ona karşı. O ise bana dönüp sarıldı. İlk başta şaşırmıştım. Sonra kolumu boynuna doladım. O da belimdeki ellerini birbirine kenetledi.
10 15 saniye geçmişti. Ben parmak ucumda yükseldiğim için ayağım ağrımaya başlamıştı. Ama bırakamıyordum. Kokusu mükemmeldi. Kafasını boyun girintime sokmuştu. Ben de onun bu hâliyle mayışmıştım. Ve acayip uykum gelmişti. Son birkaç gündür uyuyamadığım için şu an uyumamak için kendimi zor tutuyordum. Parmak uçlarımda durmayı bıraktım. Ve başımı Mikey'e yasladım. O da kollarıyla beni tutuyordu. Daha fazla dayanamadım ve güven dolu kolların içine tamamen bıraktım kendimi.
°•°•°•°•°•°•°•°•°•°Zaman atlamasıı°•°•°•°•°•°•°•°•°•°
Gözlerimi açtığımda yanımda Mikey vardı. Ve ben onun göğsünde uyuyordum. O da uyuyordu. Kafamı kaldırıp onu izlemeye koyuldum. Ne kadar zaman geçti bilmiyordum ama ben onun yüzünde takılı kalmıştım. Uyurken aşırı tatlıydı. Huzurla bakıyordu gözlerinin kapalı olmasına rağmen. Birden bir ses geldi.
"Yiceksin sanırım?" Dedi Mikey. Ben hızla başımı eğip kendi kendime mırıldandım o bu hâlime güldü. Birden odaya Keiko girdi.
"Bozmak istemem ama Reki uyamdı." Dedi bana ben nasıl kalktığımı bilmiyorum oradan. Hemen Reki'nin odasına girdim. Uyanmıştı. Bana bakıyordu.
"Reki!" Deyip ona doğru atladım. O da sarılmama karşılık verdi.
"İyi misin?" Dedim ona.
"İyiyim iyiyim. Sen iyi misin?"
"İyiyim. Sayenizde." Dedim ona karşı.
"Akira nerde?"
Boğazım düğümlendi. Ne diyeceğimi bilemedim. Akira Reki'yi o hâlde görmesine rağmen hiçbir şey yapmamış, arkasını dönüp kayıplara karışmıştı.
"Reki, onun hakkında sonra konuşalım." Dedim ona karşı.
"Tamam. Senin yüzün iyi mi?"
"Taş gibiyim olum. Bana diyen kişi de karnını yardı."
"Sus be. Bana diyene bak, karnını sen de yardın hanımefendi." Dedi bana
"Şşş çaktırma sus." Dedim ona karşı.
"Senin yüzünü kim sardı?"
"Mikey." Dedim sırıtarak. O ise bana şaşkınlıkla baktı.
"Vay anasını, önce Keiko sonra sen..." dedi iç çekip. Dediğine kahkaha attım. Ama attığım kahkaha onun gözlerinden akan, gözyaşlarıyla durdu. her düştüğünde yüreğime bir ateş gibi düştü. Ciğerlerim parçalandı onun bu hâlini görünce.
"Reki... ne olur üzülme, düzelteceğim hepsini, söz veriyorum.'' Dedim ona karşı. Artık ben de ağlıyordum.
"Niye?" Diye sordu sadece. Sonra derin bir nefes alıp ekledi.
"Niye her zaman sevdiğim kişilere zarar veriyorum?" Dedi sesi titrerken.
"Aptal aptal konuşma, bize zararın yok." Dedim ona. O ise yarı sinirle yüzümü işaret etti.
"BUNLAR NE O ZAMAN? BENİM YÜZÜMDEN DEĞİL DE KİMİN YÜZÜNDEN BUNLAR?!" Dedi bağırarak.
"Benim kendi kararımla oldu! Sen bi sik yapmadın. Kendine gel, sen bu değilsin." Dedim ona.
"Üzgünüm..." dedi artık tamamen kendini bırakmıştı. Ben de ona sarılıyordum. İkimizde bitiktik ve bu sefer bizi toplayacak olan Akira etrafta yoktu....
Bu yüzden ben herkesi toplayacağım. Dedim kendi kendime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manjiro Sano x reader
Randomaçıklama yapmayı sevmem ama yapim Küfür, argo şiddet ögeleri bulunur. Hıkaye bana aittir.iyi günler