Manjiro Sano x reader

16

Toplantı yerine gelmiştik. Herkes bizi bekliyordu.

Keiko ile ben hemen yerimize geçtik

Ve konuşmaya başladı Keiko.

"Öncelikle merhaba. Herkes biliyordur ancak ben gene de durumu özetlemek istiyorum.

Dark Devil çetesi 600 kişilik devasal bir çete oldu. Ancak Akira da onların tarafında, onu geri almamız gerek-"

"Onu niye geri alacaz ki?" Dedi biri bağırarak ben yanıtlama ihtiyacı duydum.

"Akira bu çetenin kurucularından biri. Ve ben de Reki de Keiko da onu seviyoruz. Kendi isteğiyle gittiğini düşünmüyorum."

"EĞER KARŞIYSAN SİKTİR OLUP GİDEBİLİRSİN. BİZ BURDA HERKESE DEĞER VERİYORUZ!" dedi Keiko.

Herkes susmuştu. Birkaç sessiz dakikadan sonra motor sesleri duyuldu.

Mikey ile Draken bizi görüp yanımıza geldi.

Herkesten Tomanın liderlerinin burda ne işi var dediğini duyuyordum.

"KESİN SESİNİZİ!" Diye bağırdım fısıltılara. Anında ses kesildi. Manjiro'ya baktım, yanıma gelmesini işaret ettim.

Mikey benim, Draken Keiko'nun yanına geçti.

"Şimdi, bu kişileri tanıyorsunuz. Tokyo Manji çetesinin lideri Mikey ile ikinci lideri Draken."

"Bize bir teklifte bulundular. Dark Devil çetesi ile olan savaşta bize yardım edecekler, ancak biz de onlara katılacağız." Dedim herkese..

"KARŞI ÇIKAN?!" dedi Keiko.

Kimseden çıt çıkmadı.

"HERKES 3 GÜN SONRA YANİ PAZAR GÜNÜ GECE 12'DE ARABA HURDALIĞINA GELSİN." deyip sözü kapattım.

Sonra Keiko yanıma geldi. Mikey konuşmaya başladı.

"Sorusu olan?"

Kimseden ses çıkmayınca Keiko kimseye bakmadan bağırdı.

"TOPLANTI BİTMİŞTİR." Dedi.

Mikeyle Draken hemen bize yetişti. Mikey kolunu omzuma attı.

"Çok ciddiydinizz. Sizden nası o kadar ses çıkıyo lan?!??!" Dedi Mikey.

"Allah vergisi kanka." Dedi Kei

Drakenle Mikey şaşkındılar açıkçası. Eh ben de olsam şaşırırdım. Sonra onları takmadan yürümeye devam ettik.

Motorun yanına gelmiştik.

"Mitsuyalarda herkes oraya gidelim." Dedi Keiko.

"Taam." Dedi Draken.

"Biraz dolaşsak?." Dedim Mikey'e

"Olur." Dedi Mikey.

"Tamam hadi gidek." Dedim ona.

Motoru orada bırakamayacağımız için motorla gezmeye karar verdik.

Bindikten sonra hemen anahtarı çevirdi. Bense arkasına oturmuş onu izliyordum.

Sürmeye başladı.

"Sahile gidebilir miyiz?" Dedim kısık çıkan sesimle.

"Tabii Yui-chin." Dedi bana.

Sahile gelene kadar konuşmadık. Geldiğimizde durdu ve inip bana yardım için elini uzattı.

Elini tutarak indim, sıcak bir gülümseme verip elinden çeke çeke bir banka gittik.

Oturup dizlerimi kendime çektim.

Acaba kavgada ne olacak?

Kazanırsak 2 yol var;