Bölüm 3 : Bileklik

651 99 16
                                    

"Elinize pansuman yapmamışsınız?" dedikleriyle önce kalakaldım. Ne yapmaya çalışıyordu anlamıyordum.

Neden bu kadar taktı benim elime..?

Düşündüklerim yüzünden kaşlarımın çatılmış olduğunu Miray Saygıner'in bakışlarını kaçırmasıyla anladım.

Yanlış bir şey dediğini sanıyordu muhtemelen. Aslında yanlış değildi ama.. nedensizdi.

Yine de cevap vermek istedim. "Vakit bulamadım." Gözlerini benden çevirmiş kahvesini içerken söylediklerimle bana döndürdü tekrardan kahvelerini.

"Çok çalışıyorsunuz sanırım."

Sayende.. aklımdan çıksaydın çalışmazdım bu kadar.

"Maalesef. İşler böyle yürüyor." Kısa bir tebessüm verip kahvemden aldım bir yudum.

"Size söylemiştim iz kalabilir diye ve hissettiğim kadarıyla öyle olmuş. Canınız acımıyor mu?"

Bu dedikleri tek kaşımı kaldırmama sebebiyet vermişti. Nerden çıktı bu ilgi?

Cevap vermek için dudaklarımı aralamışken çalan kapı ve içeriye giren Elifle sustum. Dosyayı getirmişti.

Cevap vermeyecektim.

"Teşekkür ederim Elif."

"Rica ederim Asel Hanım. Başka bir isteğiniz?"

"Yok sağ ol çıkabilirsin."

Baş selamı verip çıktı dışarı. Evettt işte sonunda imzaları atacaktık.

Çekmecemden özel imza kalemimi alıp açtım ve imzamı güzelce attım.

İmzama da bayılıyorum bu arada ayrı bi zaafım var. İmza atmak kadar güzel bir şey yok..

Kalemi kapatıp sözleşmeyi Miray Saygıner'e uzattığımda elimden kalemi ve kağıdı alıp incelemeye başladı.

Kalemi almasına da bir şey demedim.

Benden başka birinin kullanmasına izin vermiyorum normalde ama nedensizce yaptığı hareket hoşuma gitmişti.

Uzun uzun inceleyip arada sözleşmeyle alakalı sorular sorarak geçirdik yarım saat kadar bir süreyi ve en sonunda imzaları attık.

Kalemimi önüme bırakıp sözleşmeyi de bana uzattı.

Dosyanın içine geri koyduktan sonra kalbim ağzımda ona döndüm tekrar.

Sırıtıyordum.

Ama tamamen istemsiz.

"Çok mutlu oldunuz sanırım."

"Çok mu belli ediyorum." Hafifçe tebessüm edip arkasına yaslandı.

"Gözleriniz parlıyor." Bu dedikleriyle utanmıştım. Uzun süredir bu kadar mutlu hissetmiyordum kendimi.

Başımı öne eğip gülümsemeye devam ettim.

"Teşekkür ederim. Umarım güzel bir iş çıkarırız."

"Bundan şüphem yok Asel Hanım." diyip tekrardan gülümsedi ve ayağa kalktı.

"Benim artık gitmem gerekiyor. Çok bile kaldım." Ayağa kalkıp yanına gittim hızlıca.

"Teşekkür ederim tekrardan."

"Ne için?" Bende bilmiyordum ki ne için teşekkür ettiğimi. Omuz silkip gülümsedim tekrardan.

little a way || gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin