Bölüm 7: Sorgulamak ya da Sorgulamamak

567 83 91
                                    

"Ş-şimdi bana sıkı tutun suyu açıyorum." Başımı sallayıp gelecek suyun soğukluğunu bekledim.

Başımın üzerinden soğuk sular dökülürken umrumda olan tek şey bu andı.

Anı yaşamaktı.

Miray'ın belimdeki kollarıydı, ona sarılmamdı, kokusunu duymamdı...

Evet sanırım gerçekten Miray doğruyu söylüyordu.

Carpe Diem.. benim bir çok yaramı saracaktı.

Su başımdan aşağı dökülürken burnumu daha çok boynuna sokmuştum Miray'ın. Üşüyordum.

"Asel.. kaldır kafanı saçlarını şampuanlayıp çıkacağız hadi daha da üşütme." Hiçbir şey düşünmeden dediklerini uyguluyordum.

Sorgulamadan..

Kafamı boynundan çektim ama ellerimi belinden çekersem düşerdim eminim. Miray da zaten bunu önemsemedi. "Ellerimi çekeceğim şimdi ama bana tutunmayı bırakma." Başımı salladım.

Elini belimden çekip şampuana uzandı. Saçlarıma döküp şampuanlarken gözlerimi hala açmamıştım.

Az sonra saçlarımdan aşağı tekrar su dökülünce Miray'ın saçlarımı duruladığını anlamıştım.

Kafam geriye geriye gidiyordu. Ellerimdeki, bacaklarımdaki gücüm tükeniyordu yavaş yavaş.

Miray'ın belindeki ellerimin tutuşu gevşediğinde geriye doğru düşecekken belimden sertçe tutulmamla Miray'ın bedenine çarpmıştım.

Gözlerimi hala açamıyordum. Miray yüzümdeki suları eliyle silip gözlerimi temizledi.

"İyi misin Asel?"

Göz kapaklarımı yavaş yavaş açmaya çalıştım.

Ama tabii ki gözlerimi açtığımda tam dibimde onun bir çift kahvelerini görmeyi beklemiyordum.

Bir elini yanağıma çıkardı.

"Bitti güzelim.. şimdi çıkartacağım seni biraz daha sabret tamam mı?" Başımı salladım yine.

Başım eline düşmüştü.

Yanağımı okşadığını fark ettiğimde kendimi zorlayıp gözlerimi açmaya çalıştım yeniden.

İki yana kıvrılan dudaklarıyla beni izliyordu. Bende ona gülümsedim.

Sonrasında beni yavaşça duşakabinin dışına çıkarttığında kenarda duran bornozlarımdan birini geçirdi üzerime.

Onun da üzeri ıslanmıştı en az benimki kadar.

Üstündeki siyah uzun elbisesini henüz fark etmiştim. Islandığı için yapışmıştı bedenine.

Ama konuşmaya mecalim yoktu.

Beni kucağına alıp odama geri götürdüğünde yatağa bırakıp dolabıma gitti.

Birkaç parça eşya çıkartıp tekrar yanıma geldiğinde beni kaldırıp bornozumu çıkarttı üzerimden. "Iı kendin giyebilecek misin?" Elimi kaldıracak halim yoktu ki.

Ama yine de kafamı salladım.

O arkasını döndüğünde, "k-kopçayı açar.. mısın?" diye seslendim.

Boğazım inanılmaz acıyordu.

Miray arkasını dönüp bana yaklaştı. Yatağımdan kalkamamıştım. Üzerimden eğilip sütyenimin kopçasını açtı. "Hiç ayağa kalkacak halin yok gibi Asel. Ben değiştireyim ister misin rahatsız olmayacaksan?"

little a way || gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin