Uzun bir bölüm oldu bence :)
İyi okumalar 🥳
•••
"Asel hanım.." gözleri parlayarak bakıyordu yine. "..bu tabloyu nerden buldunuz?"
Gözlerimin dolmasını engellemek için tablodaki bakışlarımı yukarı çevirdim. Bakışları bende hareketlerimi izliyordu. "Arkadaşımın hediyesi." Gülümsemeye çalışarak ona baktığımda daha fazla soru istemediğimi belirtircesine kaşlarımı kaldırdım ve sonrasında bilgisayarımı kapatıp çıkmak için kapıya yöneldim.
"Ben sizi kendi arabamla takip edeyim." Diyerek kendi arabasına bindi. 15-20 dk süren bir araba yolculuğundan sonra nihayet evime varabilmiştik.
Miray Saygıner arabasından inip yanıma geldiğinde, "Buraya kadar gelmişken bir kahve ikram edeyim isterseniz." diyerek ikramda bulundum.
Tamamen içimden gelmişti. Berke bile evime çok fazla girmezdi bu yüzden o fark etmese de ben bu hareketime anlam verememiştim.
Düşünmeyi sonraya ertelesek iyi olur Aselcim dimi..
"Önce bilekliğimi alayım da içeriz kahveyi Asel hanım." Diyerek önden geçti.
Nereye gidiyorsun evin kaçıncı katta olduğunu bilmeden..?
Aptal aptal sırıtarak asansöre ilerledim bende. 12. kata bastığımda o bilekliğin Miraydaki önemini sorguluyordum kafamda.
Bugün düşünecek o kadar fazla şey birikmişti ki bu gece bana uyku yoktu bunu anlamıştım.
12. Kata geldiğimizde ilerleyerek açtım kapıyı. Neyseki toplu bir insandım da rezil olmayacaktım..
"Siz buyurun içeri ben bilekliği alıp geliyorum." Miray başını sallayarak içeri geçtiğinde bilekliği alıp geri dönmüştüm.
Benim her zaman oturduğum yerde oturmuş gergin bir şekilde bacaklarını sallıyordu.
Bilekliği uzattığımda hızlıca alıp avucunda sıkıca tutarak gözlerini kapadı. Anlamıyordum neydi o bilekliğin ondaki bu önemi?
"İyi misiniz?"
Gözlerini yavaşça açıp dolmuş gözlerini saklamaya çalıştı. "İyiyim evet.. iyiyim sağ olun." Hiç iyi olmadığını fark ediyordum ama daha fazla konuşmak istemediğini anladığım için kalkıp su getirmeye karar verdim.
Suyu ona uzattığımda önce bi şaşırsa da elimden alıp içti yavaşça. Bende o sırada onu incelemekle meşguldüm. Saçlarını, kahverengi gözlerini, ince ve kemikli ellerini... baştan ayağı her yerini incelemiştim 2 dakikada.
Tabiki Miray Saygıner 2 dakika da incelenecek bir kadın değildi ama onu rahatsız etmek istemiyordum bu yüzden gözlerimi daha fazla onun üzerinde tutmadan çektim.
Konuyu dağıtmak ve onu içine girdiği sıkıntıdan almak istiyordum. Neden bilmiyorum normalde insanların dertlerini pek umursamam. Benim derdim bana yeter kafasındayımdır ama o üzülsün istemiyordum şu an.
"Ee.. kahvenizi nasıl yapayım istersiniz?" İrkilerek bana döndüğünde önce bi 2 saniye bakakaldı. Sonra nerede olduğunu fark etmiş olacak ki, "Ben daha fazla rahatsızlık vermeyim. Gitsem iyi olacak Asel hanım. Tekrar teşekkür ederim." Diyerek ayaklandığında o an o gitmesin istedim.
"Hayır hayır ne rahatsızlığı.. otur lütfen. Bir kahvenin lafı mı olur?"
"Yok gerçekten rahatsızlık vermeyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little a way || gxg
Romansa"Bir zamanlar mutlu olduğumu söyle onlara.." Yönelimi sebebiyle ailesi tarafından dışlanan, arkadaşları yönünde sürekli zorbalığa ve kenara atılmaya alışık olan ama bir yandan da kariyerinde zirveye oynayan genç bir iş kadını Asel Lina Erel ile, Ai...