Sarı saçlarımın ucundaki kırıklara bakıp uzaklara dalmıştım. Ne ara bu kadar kırılmıştı saç uçlarım. Kırgınlıklarımı yok sayıp saç kırıklarımla sohbete dalmakta ayrı bir lütuftu kendime.
Benim adım 'Nadide'. (Her zaman rastlanmayan, az bulunan, az görülen, çok değerli demek.) Ah Nedoşum ah ahh neler çekti neler diye drama quinliğe vuracaktım ki vurdumduymaz yanım amannnn diye atlayıverdi ortaya. Pırasa gibi saçlarımla oynaya oynaya iyiden iyiye yoluk tavuğa çevirmiştim. Aysel stresten hep stresten diyordu da pek aldırmıyordum. Balkondaki çiçeksiz bitkilere kaydı gözüm hemen sürahiyi alıp geliverdim nasılda boynunu büküvermişti güzellerim. Önce güzelce bir suladım, solmuş yapraklarını ayıkladım, en sonda hepsini teker teker öpmeyi ihmal etmedim evet kaktüsü de... Sarı sandalyemi balkonun en ucuna koyup oturdum bu eve taşınalı 2 sene olmuştu ama ilk defa balkonunda oturabiliyordum.
Oturmayı sevmediğimden değil önceliklerim hep başka şeyler olduğundandı belki de. Kızım, işim, kedim, arkadaşlarım derken ancak yatağa atıp kendimi uyumaya vakit kalıyordu. Keyif kahvesi derler ama şöyle usul usul hiç içtiğimi hatırlamam ya komşu gelir, ya kızım ödevine çağırır, kedi desen saksıları devirmekle meşguldür buna rağmen dışardan bakıldığında mükemmel görünmeyi öğrenmiştim. Nasıl yapmıştım ben de bilmiyordum. Yaşadıklarım mı, kendime bunu layık görmem mi siz ne derseniz artık avuçlarımda kaybettiğim her şeyden arda kalan bir ben vardım ve tabi ki onu sulayacak büyütecek kök saldıracaktım hatta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sillage "KOKUNUN İZİ"
PoetryHer koku kendine hastır. Ya anıların kokusu varsa? Hayır, hayır ya her insanın kendine has bir kokusu varsa? Kokuların sahipleriyle şiir tadında tanışmaya hazır mısın..?