'SALYANGOZ GİBİ'

2 0 0
                                    

Salyangozların evlerini sırtında taşıdığı gibi ben de sırt çantamı alıp gezmek isterdim. Gittiğim yollarda güzel izler bırakırdım. Düşünce bulutu belirdi kafamda kimsenin görmediği.
Yaşamak için yazmak, yazmak için aşık olmak mı gerekirdi? Yine yeniden mi? Yine eskiden ya da yine yeniden ne fark ederdi. Bilinmeyenin güzelliği sarıyor çağırıyor çoğu zaman insanın içini. Şarkının bile az bilineni dinlemek istiyor ya insan bazen. Denk gelinmiş en güzel şarkıyı açmak için parmaklarım oyalanıyor.

-'Güney Marlen'  çıkıyor -Yangın anında ilk kurtarılacak şey-

(Yangın anında ilk kurtarılacak şey 

Bana aldığın mavi kazaktı 

Gülerlerdi bana epey 

Bu duygular onlara çok uzaktı  )

Gezerken bir çocuk oluyor ruhum yeni insanları fark ediyorum. En çokta yolculuk sırasında geçtiğim yerdeki evlerin içini hayal ediyorum. Mola verdiğimiz tesislerden su alırken kasiyerin somurtkanlığı dert oluyor yüreğime. Kim bilir nasıl bir hayatı var diye içerliyorum. Houlululupppp kendine gel yavrum diyerek devam ediyorum hayata, böyle olur hep zaten. Kendime hatırlatma; Kendi hayatını yaşıyorsun yan rollerin değil, fazla empati insanı yorar ve bir öpücük omzuma. Uzunca bir süre kendi dertlerimi indirip başkalarının dertlerini taşımaktan iz yapmış omuzlarımı ovuyorum alışkanlıkla. Yol kenarları  Zeki Demirkubuz filmleri tadında hayatı sorgulatıyor. Otobüse biniyorum, başucu kitabımı tekrar okumak üzere yanıma almıştım. 'Momo' kitabın üzerinde parmaklarım gezinirken en son okuyuşumdaki duygularımı hatırlamaya çalışıyorum. Dalıyorum...
    Ev, evin gibi hissettiğin yerdir. Ev diyebildiğim yere varabilmek için uzun zamandır zaten yoldayım. Aşka nasıl koşulacağını bilmiyorum, sahi aşka koşmak mı gerekir hızlı yürüsek olmaz mı? Belki yetişiriz de.
Bazı  bazı farkına varıyorum.
Herkese iyi gelirsem ben de mutlu olurum düşüncesi artık terk etti beni. Geç bile kalmıştı. Kovmayınca gitmiyor bu tür alışkanlıklar.
     Bütün yolları gezdim son durak kendimmiş burukça sevindim. Ağzımda çocukluktan kalma vişneli browni tadı. Hayır artık sevmiyorum ama hatırlamak güzel. Tıpkı geçmişe takılmadan çocukken yaşadığın o kötü günlerden birini hatırlaman gibi. Orada ama artık sana o kadarda kötü gelmiyor.
.
.
.
Ben Dila. Tarçın kokusunun sahibi. Yağmurda sıcak sahlebini yudumlarken  yolların anılara düşerse onları güzelce hatırlayıp sana eşlik ederek yola birlikte devam etmeye geldim.
.
.

(Sahlep tadında keyifleriniz olsun güzel okumlarr:) )

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Sahlep tadında keyifleriniz olsun güzel okumlarr:) )

Sillage "KOKUNUN İZİ"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin