[bölüm 9]
dj snake - middle
Kaskatı kesilen adama kağıtları gösterirken "Kızmadan önce dinle," diye açıklamaya girişti Stiles. Çünkü Derek'in morarmaya başlayan yüzü onu ürkütmeye başlamıştı. Genç bir kızın resminin bulunduğu sayfayı yüzünün önünde tutarken gülümsemeye çalıştı. "Allison'dan öğrendim. Bak, sadece iyi bir şey yapmaya ça-"
"Bırak onu." Derek keskin bir sesle söylerken onunla göz teması kurmadı bile.
Güçlükle yutkunurken zayıf bir sesle "Derek," diye ısrar etti. "Gerçekten kötü bir n-"
Derek onun havadaki bileğini yakalarken kelimelerin üstüne tek tek basarak "Bırak. Onu," diye tekrarladı. Oğlanın elini geriye doğru bükerek kağıdı düşürmesine sebep oldu.
Bileğini kurtarmak için çırpınan Stiles inledi. "Lütfen..."
Derek onu öyle güçlü bir şekilde kendine çekti ki oğlan dengesini yitirip öne yalpaladı. Yüzü adamın göğsüne gömüldü.
Ne? Sarılıyorlar mıydı yani?
Şaşkınlıktan olduğu vaziyette kalakaldı. Güçlü ellerin sırtında gezindiğini, parmakların tişörtüne bastırıldığını hissedebiliyordu. Kulağının altındaki kalbin çılgınca attığını duyabiliyordu. Her vuruş yanağında hissediliyordu. Elbette bu yakınlıktan şikayet edecek değildi ama bu şekilde ödüllendirilecek ne yapmıştı? Bir dakika önce Derek onu parçalayacak diye düşünürken şimdi adam ona sarılıyordu. Eh, Stiles'a da kollarını ona dolamaktan başka seçenek kalmıyordu bu durumda.
Sessizlik içinde iç içe geçtikleri beş dakikanın ardından nihayet Derek yaşam belirtisi gösterip derin bir iç çekti. Stiles artık ayrılacaklarını düşünüp geri çekilmeye hazırlanırken bedenini tutan kollar iyice sıkılaştı. Pekâlâ... Bu biraz garipleşmeye başlıyordu.
"Derek?"
"Hm?"
"Sence de bu biraz uzamadı mı?"
Adamdan cevap gelmeyince Stiles kollarının arasından sıyrılıp geriye doğru sendeledi ve üstünü düzeltti. "Yüce İsa... Bir an beni parçalayacaksın sandım- Ne? Neden öyle bakıyorsun? Hâlâ parçalama ihtimalin mi var yoksa?"
Derek'in yeşil gözleri kısıldı. Göz kenarındaki kırışıklarla birlikte beyaz dişlerini sergileyen bir gülümseme sundu ve "Teşekkür ederim," dedi. Sadece buydu. İki kelime ve sonra gözlerinin ortadan yok olmasını sağlayan o devasa gülümsemeyle Stiles'ı yeniden kollarının arasına çekti.
Böyle sıcak bir sarılmayı reddedecek değildi ama Stiles'ın aklı uçup gitmişti. Tanrı biliyor ya, Derek'in yüzünde daha önce hiç bu kadar parlak bir gülümseme - gülümsemeyi bırak tebessüm bile görmemişti. Ve şimdi otuz iki diş sırıtıyordu. Vay canına, diye düşünmeden edemedi. Bu gülümseme onun eseriydi!
Zevkten dört köşeydi. Bu yüzden Derek kaburgalarını acıtmaya başlasa da tek kelime etmeden sarılmayı sürdürdü. Nihayetinde birlikte yatağa yuvarlandılar, bütün o önemli belgelerin üzerine, ve Derek hiç vakit kaybetmeden onun yüzüne ve boynuna öpücükler bırakmaya başladı. Stiles bu kadar sevgiye boğulduğuna hâlâ inanamıyordu. Derek burnunu onun burnuna sürtüp bir kez daha "Teşekkür ederim," diye fısıldayınca Stiles bütün kontrolünü kaybedip onu yanaklarından kavrayıp kendine çekti. Dudaklarını adamın dudaklarına bastırıp onun köpek dişleri tarafından kanatılmayı umursamadan büyük bir öpücük çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
one more time || sterek [b×b]
FanfictionTEEN WOLF | STEREK Keşke uçmayı hiç öğrenmeseydik.