~8~

53 16 13
                                    

Profesör Nora'nın yaralanmasından sonra 2 gün geçmişti. Çeşitli bitki özleri ile hazırlanan ilaçlarla biraz da olsa toparlamıştı kendini. Tabi kalbine indirdiğim yumruğun acısı hala vardı ama bana belli etmemeye çalışıyordu. Arada bir bayılmaları oluyordu. Hekimler vücudu fazla güçsüz kaldığı için normal olduğunu kısa sürede toparlayabileceğini söylemişti.

Dolaptan üzerime kırmızı renk bir tulum geçirdim. Kızıl saçlarımı da açık bırakarak odamdan çıktım. Sabahları ilk profesör Nora'nın odasına gidiyordum onu ziyaret etmeden güne başlamıyordum. Hızlı adımlarla odanın önüne geldim ve kapıyı tıklatıp içeri girdim. Şimdilik hasta olduğu için odasına yatak ta konulmuştu. Yatağında oturmuş kitap okuyan profesör Nora kafasını kaldırıp bütün gülümsemesi ile bana baktı. Profesör Nora uzun siyah düz saçları, yeşil gözleri ve ince fiziği ile çok güzel bir kadındı. Ayrıca anaç bir kadındı bu halini çok seviyordum bir yandan da bir abla kadar sıcak davranıyordu.

Bende gülümseme ile karşılık vererek yanına gittim." Bugün nasılsınız profesör Nora daha iyimisiniz?"

- iyiyim Elena gel otur bakalım sana söyleyeceklerim var.

Heyecanla gidip yanına oturdum.

- hani geçen bana görünmezlik gücü kullanabildiğinden bahsetmiştin ya bir süre araştırdım meğer cevap aslında çok basitmiş. Sen baş lider Helia'nın kızısın yani doğal olarak güçlerinin çoğu ondan geliyor. Helia çok güçlüydü kimse onun kadar güce sahip değildi ama en önemlisi kopyalama gücü vardı. Yani karşısındaki kişinin gücünü kopyalayabiliyordu. Böylelikle o kişinin gücünden onda da oluyordu. Ve tek kopyalama gücü Helia da vardı ondan başka kimsede böyle bir güç yoktu. Kopyalama gücü sahibini kendi seçer. Aynı güçten sende de var Elena. Helia dan sonra demek ki sen seçilmişsin. İstediğin kişinin gücünü kopyalayabilir kendinde de olmasını sağlayabilirsin. Ve eğer karşındaki düşmansa sadece kopyalamak la kalmaz gücü onun elinden alabilirsin.

Duyduklarım karşısında çok şaşırmıştım. Demek istediğim gücü kopyalayıp kendimde olmasını sağlayabiliyorum. O yüzden Lara'nın görünmezlik gücünü kopyalayabildim. "Bu harika birşey profesör Nora bunu duyduğuma sevindim. Bu arada tadınızı kaçırmak istemem ama sizi yaralayan cadı kimmiş öğrenebildiniz mi?"

- evet canım beni daha doğrusu seni öldürmek isteyen kişi bizi öldürmeye gelen cadıların içinden biri. Sen cadıların lideri olan Nancy'nin sağ kolunu yani bir nevi en yakınını öldürmüşsün. Oda intikam için birini yollamış. Aslında benim amacım cadıyı yakalamaktı ama sana saldırmaya geçince planlar değişti.

Utançla kafamı önüme eğmiştim. Olanlar bana ağır geliyordu. Profesör Nora'nın benim yüzümden ölümle burun buruna gelmiş olması kendimi kötü hissettiriyordu. Utancımı anlamış olacak ki eğik olan başımı parmağıyla çenemden yukarı kaldırdı:

- başını eğme Elena. Senin bir suçun yok hem sadece senin hayatını değil Angela'yı da kurtarmış oldum sana bişey olsaydı hepimiz yok olurduk.

Anlayışla başımı sallayıp izin alarak odadan ayrıldım bizimkiler bahçede bekleyeceklerdi. Bahçeye çıktığımda hepsi çardakta oturuyordu yanlarına gidip profesör Nora ile konuştuklarımızı anlattım. En çok kopyalama gücüme sevinmişlerdi.

Profesör Nora yapılan saldırılardan sonra ülkeyi kalkan altına almamız gerektiğini söylemişti. Böylelikle saldırılara karşı güvende olup önceden farkedebilecektik.Biz çardakta oturmuş profesör Nora'yı beklerken gözüm Andy'e takılmıştı. Üzgün ve keyifsiz bir hali vardı. "Andy neyin var senin pek bir keyifsizsin bugün?"

- yoo gayet iyiyim. Olanlardan sonra canım sıkıldı biraz ondandır.

Anladım dercesine başımı salladım. Ama sanki söylemediği birşeyler var gibi hissettim. Zihnini okumaya çalıştım ama okuyamadım zihnini kapatmış olmalı. Fazla düşünmeyerek tekrar önüme döndüm.

Asrın melekleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin