~45~

17 4 0
                                    

Okula vardığımda bir süre burda kalıp yapılması gereken işleri halletmeyi düşünüyordum.

Müdür odasına giderken beni ilk karşılayan Helena olmuştu. 2 adım arkamda duran Linda'ya göz ucuyla baktıktan sonra bana sarıldı.

-Hoşgeldiniz majesteleri.

" Hoşbuldum da resmiyete gerek yok sen benim ikizimsin adımla hitap et lütfen. "

O bana gülümsediğinde gözleri tekrar Linda'ya kaymıştı.

" O Linda. Benim yakın nedimem. Ona güvenebilirsin. "

Linda, Helena'ya da kibarca reverans yaptıktan sonra Helena başıyla onayladı.

Benim kardeşim olduğu için ona da aynı şekilde saygılı davranılması gerekiyordu.

Elimde odayı işaret ettiğimde birlikte içeri girdik. Profesör Brian bizi görünce ayağa kalkıp selam verdi.

Oda okuldaki işlerle meşguldü.

" Nasıl gidiyor profesör? "

- güzel ilerliyoruz Majesteleri. Profesörler ile konuştuk. Herkes düzenli bir şekilde dersine girmeye devam edecek. Saatler yeniden ayarlandı, ders programları yapıldı.

" Güzel. Çabalarınız için minnettarız."

Ben program kağıtlarına göz atarken onlarda sessizce beni izliyordu.

" İlk dersin başlamasına 5 dakika var. O zaman ben teker teker sınıflara gidip konuşma yapıcam. Derslerin tüm hızıyla devam edeceğini anlatıp bir yandan da moral vericem. Bu aşamada Linda sana yolda gelirken Evan ve Emily'den bahsetmiştim. Sende onların yanına gidip onlarla ilgilenir misin? "

- emredersiniz Majesteleri. Hemen ilgileneceğim.

" Tamam. Helena sen benimle gel birlikte gezelim sınıfları. Bu sırada profesör Brian sizde okuldaki tüm öğrencilerin isimleri ve karşılarına yetenekleri olacak şekilde bir liste hazırlamanızı istiyorum. O da dosyamızda bulunsun. "

- tamam

- tamam

İkiside onayladıktan sonra memnuniyetle gülümseyip Helena ile odadan ayrıldık. Sırada tüm sınıflarla ilgilenmek vardı.

Öğlen saat 13:00

Sınıflar ile işimiz bittikten sonra ben ufaklıkların yanına gitmeye karar verdim.

" Sende gelmek ister misin Helena? "

- yok sen git bende profesör Brian'a bakayım belki yardımım dokunur.

Onayla başımı salladıktan sonra bir süre onun gidişini izledim. Bunca şeyden sonra en ufak bir yardıma bile koşuyordu. Tüm yaşattıklarını telafi etmeye çalışıyordu ama fazla yoruyordu kendini. Bu süreç içinde herkes onun bizim tarafta olduğunu kabul etmişti yani dışlama yoktu ama o böyle her yere yardım ederek kendini daha iyi hissedecekti.

Hızlı adımlarla odaya vardıktan sonra kapıyı açacağım sırada Evan'ın konuşması dikkatimi çekti ve dinlemeye karar verdim.

- Linda abla o beni unuttu mu? Artık sevmiyor mu?

Ahh Evan seni ihmal ettiğim için böyle düşünüyorsun ama ben seni çok seviyorum küçüğüm..

- kim Majestelerini mi diyorsun.

- evet beni sevmiyor mu artık?

- ahh olur mu hiç majesteleri seni çok seviyor. Sadece bu aralar halletmesi gereken çok iş var.

Asrın melekleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin