Asrın melekleri

~27~

"Kahin Alvin? "

- evet güneşin parıltısı benim.
_______________________________________

Kahinin birden bire ortaya çıkmasına şaşırmıştım ama bir o kadar da mutlu olmuştum.

" Bende tekrar geleceğiniz umudu ile beklemiştim. "

- herşeyin bir zamanı olduğunu söylemiştim. Şimdi biraz uzaklaşalım konuçacaklarımız var.

" Olur konuşalım. "

Kahinle birlikte ormana doğru yürüyüp okuldan biraz uzaklaştıktan sonra durmaya karar verdik.

- bir sonraki tutulmaya ne kadar var buldunuz mu?

" Evet tam 6 ay var. "

- güzel vaktimiz var ama sınırlı. Şimdi sana söyleyeceklerimi kimseye anlatmanı istemiyorum en azından şimdilik.

" Korkutuyorsun kahin. "

- evet haklısın bende korkuyorum.

"Neyden? "

- kehanetten yani şöyle diyim kehanetin size bahsetmediğim kısmından.

"Dahası da mı var? "

- evet var bu kısmı bilerek herkesin içinde demedim çünkü pek hoş şeyler değil.

" Biraz daha açık konuşsak? "

- pekala. Cadılar seni arkadaşlarının ölümü ile tehdit etmişti hatırlarsan. Dedikleri uydurma yada korkutmak için yapılan bir tehdit değildi onlar da biliyor kehaneti ve kehanetin acı kısmını sana dolaylı yollarla aktarıp istediklerini elde etmeye çalışıyorlar.

" Ben gerçekten hiç bişey anlamıyorum. "

- anlasana güneşin parıltısı arkadaşlarının ölümü uyduruktan bir tehdit değil kehanette var zaten.

Duyduklarım başımdan aşağı kaynar su dökülmüş gibi hissetmeme neden olmuştu.

" A.. Ama neden? "

- kehanet böyle Elena. Öyle biri gelecek ki arkadaşlarının sonunu getirecek. Senin baş lider olup ülkeyi yönetmenin bedeli olarak onlar ölecekler.

"O zaman baş lider olmayayım arkadaşlarımın ölmesindense lider olmamayı tercih ederim. "

- mantıklı düşün Elena lider olmak zorundasın eğer olmazsan ülke yokoluşa mahkum olur.

"Ülke yok olmasın diye arkadaşlarım mı yok olsun? Hem neden ölüyorlar onlar ölmeden de yapabiliriz bunu ayrıca arkadaşlarımın sonunu getirecek olan kişi kim? "

-kardeşin!

" Nasıl? Benim kardeşim yok ki. "

- var Elena gelecek ve inan geldiği gün hiç te iyi şeyler olmayacak. Çünkü tek isteği sana acı çektirmek yaşarken ölmek için yalvartmak.

" Ama bu nasıl olur kardeşim olsa bilirdim. "

- sadece sen değil annen bile bilmiyor Elena.

"Ee nerde şimdi peki. "

-bilm.....

- beni mi arıyorsun sevgili kardeşim.

Sesin geldiği yöne döndüğümde şok içinde şok yaşıyordum çünkü karşımdaki kişi herşeyiyle benim tıpkımdı. Tek fark benim saçlarım kızıl onunkiler siyahtı. Onun haricinde yüzü eli kolu kaşı gözü tıpkı bendim.

"Sen.. Sen benim tıpkımın aynısısın. "

- evet biz ikiziz seni aptal bunu anlamak çok mu zor.

Donup kalmıştım bunun nasıl olduğuna anlam veremiyordum ve kahine soru sorar gözlerle baktığımda o da kafamın allak bullak olduğunu anlamıştı.