~11~

58 15 16
                                    

Hızlıca havaya yükseldim etrafa baktım. Gerçekten kalabalıktı ama bu benim için sıkıntı değildi. Hemen indim aşağıya. Karşı taraf fazlasıyla öfkeli olduğu için hemen saldırı pozisyonu aldılar. Ama çok rahatlardı muhtemelen burdan çıkmak için söylenmesi gereken kelimeyi bilmediğimizi sanıyorlardı.

Rayne bir adım öne çıkarak konuşmaya başladı:

- eee Elena şimdi ne yapacaksınız? güçlerinizin kullanabilirsiniz ama büyülü kelime olmadan burdan çıkamazsınız. Yani kapana kısıldınız. 1 taşla 8 kuş oldu.

"Sen öyle san bakalım sizi yok ettikten sonra keyifle evimize gideceğiz."

- evinize mi? Orda hala bir ev olduğundan emin değilim belki çoktan adamlarım gidip içindeki yavrucaklarla birlikte yok etmişlerdir orayı. Ee sonuçta sen elimizdesin diye diğerlerinin geleceklerini biliyorduk. Onlar gelir gelmez çoktan yok etmişlerdir sizin olmayan evinizi

"Sen ne dediğini sanıyorsun? Bunlara inanacağımızı sanıyorsan yanılıyorsun. O kadar cesaret yok sizde."

- peki sen bilirsin zavallı öğrenciler sizin kurtarmanızı beklerken kurban edildiler.

Profesör Nora'ya baktım oda okula gidip kontrol etme taraftarıydı. Bense burayı yok etmeden dönmek istemiyordum. Ama orası tehlikede ise burda kalamazdım.

"Şimdilik kurtuldun elimden Rayne. Ama tekrar görüşücez. Pis canını zevkle alıcam."

- komik olma Elena isteseniz de gidemezsiniz.

" Sen beni fazla hafife aldın Rayne. Burdan çıkmak için gerekli olan kelimeyi biliyorum."

Ekipe dönüp yüksek sesle -Alohomora- dedim ve kalkan kalktı. Artık rahatça çıkabilirdik.

- sen nasıl öğrendin kelimeyi bu imkansız.

"İmkansız diye bir şey yoktur Rayne. Nasıl öğrendiğime gelince benim de kendime göre yöntemlerim var diyelim."

Vereceği cevabı beklenmeden şehirden çıktık ve profesör Nora'nın portalı ile eve vardık.

Geldiğimizde ortalık sakindi. Okul da olduğu yerde duruyordu. Hemen dağılıp kontrol ettik. Ama ne saldırı vardı nede yıkılmış bir bina. Saldırı falan olmamış herkes sapasağlamdı. Heryeri kontrol ettikten sonra ekiple çardakta tekrar buluştuk.

" Saldırı falan yok hepsi kendi canlarını kurtarmak için bir oyunmuş."

Herkes kandırılmış olmanın verdiği sinirle burnundan soluyordu. Madem burda bişey yoktu. Şimdi geri dönüp intikam almalıydım. Gitmek üzere hışımla ayağa kalktıktan sonra profesör Nora kolumdan tuttu

- hayır Elena şimdi olmaz

" Neden profesör Nora neden? Bakın herkes iyi şimdi gidip hepsini yok etmek istiyorum. İntikam vakti gelmedi mi?"

- henüz değil Elena. Sabırlı olmalıyız. Biz onlara gücümüzü gösterdik. Onlar adım atmadan biz atmicaz.

Profesör Nora haklıydı. İlk adımı bizim atmamız doğru olmazdı. Hem haklıyken haksız duruma düşmek istemezdik. Ama onlar ilk adımı attıkları an kimse beni tutamazdı...

1 ay sonra

Aradan 1 ay geçmişti. Bu ayı gayet sakin geçirmiştik. Cadırlardan da ses seda yoktu. Eğitimlere yine devam ediyorduk. Güçlerimizi son dakikaya kadar geliştirmemiz çok önemliydi.

Bu arada profesör Nora da bir kutlama hazırlığı içindeydi. Benim ve arkadaşlarımın aslında kim olduğunu herkese duyuracaktı. Zaten daha fazla gizlemeye gerek yoktu. Biz eğitimlerimizi yaparken oda hazırlıkları bitirmeye çalışıyordu. Okulun ön bahçesi yapacağımız kutlama için yeterince büyüktü. Öğrenciler , profesörler... herkes burda olacaktı.

Asrın melekleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin