~9~

62 15 23
                                    

Can sıkıcı alarmın ardından uyandım. Hava bugün çok güzel ve bir o kadar da bunaltıcı derecede sıcaktı. Hemen pijamalardan kurtulup mavi bir şort ve beyaz bir tişört giydikten sonra Lara'nın odasına dalış yaptım. Hanfendi benden uykucu çıktı yatakla cebelleşiyordu. İşini kolaylaştırmak adına serin bir rüzgar estirdim bu onu ayıltırdı. Biraz fazla estirdim galiba Lara'nın donmuş bakışlarıyla başbaşa kaldım.

Muzipçe kıkırdayıp yanına yaklaştım. " Hadi uykucu kalk seninle ormanda piknik yapacaktık unuttun mu. Hemen kalk bizimkilere görünmeden kaçalım yoksa dillerinden kurtulamayız."

- ayy evet doğru tamamen aklımdan çıkmış sen yiyecekleri hazırlamaya başla hemen giyinip geliyorum

Tamam diyerek odadan ayrıldım. Küçük bir sepetin içine yiyeceğimiz şeylerden hazırlayıp bahçeye çıktım henüz bizimkiler gelmemişti. Lara da hemen aşağıya indi ve hızlıca okuldan çıkıp ormana doğru yürüdük. Orman okulun karşısındaydı bu yüzden ortamdan uzaklaşmış olmuyorduk. Gölün kenarında güzel bir köşe bulup örtümüzü serdik ve üzerine oturduk. Yiyecekleri çıkarıp geceden beri aç olduğumuz için sömürerek yemeye başladık. Etraf çok sakindi. Sadece kuş cıvıltıları vardı. Kahvaltımın son lokmasını ağzıma atarken Lara'nın bir yere odaklanıp iştahla baktığını gördüm kafamı o yöne çevirdiğimde kıpkırmızı çilekleri gördüm. Gerçekten iştah açıcıydı Lara'nın da canı çekmişti besbelli. Gerçi benimde canım istemişti. " Oo Lara bakıyorumda 2 çileğe ağzının suyu aktı hemen."

- 2 çilek mi iyi bak Elena orda 2 den fazla çilek var. Hem baksana ne kadar güzel görünüyorlar.

" Tamam tamam haklısın dur bekle bir kaç tane koparıp geleyim benimde canım çekti."

Onayla başını sallayan Lara'ya göz kırpıp çileklere yöneldim. Bir avuç kadar toplamam yeterliydi. Aç gözlülüğün alemi yok sonuçta.

Eğilip çilekleri toplarken arka tarafta daha büyüklerini gördüm. Önümdeki çilekleri bırakıp büyük olanlara doğru gidip eğildim tam toplarken arkamdan birinin saldırması ile çığlığı bastım. Burnuma koklatılan şey ile anında kendimden geçip bayıldım.

LARA'DAN

Duyduğum çığlık ile ayağa fırladım. Bu ses Elena'dan başkasına ait değildi hemen görünmez olup o yöne doğru yavaşça ilerledim. Ama kimse yoktu heryere baktım ama Elena yoktu. Belli ki biri ona bişey yapıp kaçırmıştı. Vakit kaybetmeden okula doğru koştum.

Kısa süren koşunun ardından bahçeye varmam ile avazım çıktığı kadar bağırdım sesimi ilk duyan bahçedeki çiçeklerle ilgilenen profesör Nora'ydı.

- ne oldu Lara ne bu halin

" Yardım edin profesör Nora Elena..." Nefesimi düzenleyemediğim için cümlem yarıda kalmıştı.

- Lara sakin ol canım noldu Elena'ya anlat bakalım

" Elena'yı kaçırdılar profesör Nora. Kurtaramadım. Onu götürdüler. Elena'nın başı dertte."

- ne? Ne demek kaçırdılar? Okul kalkan altında buraya gelemezler.

" Şey biz ormanda biraz başbaşa piknik yapmak istemiştik. Ben çilek gördüm ve Elena da toplamak için gitti ama peşinden çığlığını duydum. Gittim baktım ama yoktu. Bende acele ile buraya geldim."

- naptınız naptınız? Okuldan nasıl çıkarsınız? Daha yeni saldırı yaşamışken bu riski nasıl göze alırsınız ya ona bişey olursa?

" Haklısınız. Çok üzgünüm gerçekten. Biz hemen dönecektik ama.."

- tamam Lara sakin ol küçüğüm. Şimdi mantıklı düşünüp ona göre hareket etmeliyiz. Diğer arkadaşlarının yanına gidelim ve plan yapalım.

Asrın melekleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin