Asrın melekleri

~46~

Dakikalar geçerken olmayacağını bildiğim halde burdan kurtulmanın yollarını arıyordum. Kilit açma büyüsünün sözcüklerini daha önce ellerimdeki büyülü ipler için kullanmıştım ve işe yaramıştı ama bu.. Bu kafes çok farklıydı. Burda işe yaramıyordu. Demirden olduğu için de oldukça güçlüydü.

Nancy nam-ı diğer teyzem büyük bir keyifle izliyordu bizi. Helena'nın uzun zamandır ağladığı kızarmış gözlerinden belli oluyordu. Nasıl yakalamıştı acaba onu? Belki de kandırmıştı.. Yada dalgın bir anını kollamıştı.

Saniyeler dakikaları kovalarken kurtulma umudumuz da azalmaya başlamıştı. Tek umudumuz bizimkilerin bizi bulup kurtarmasıydı.

Nancy ağır ve sinsi adımlarla Helena'ya yaklaşmaya başlayınca bütün dikkatimizi ona verdik. Ona zarar verebilme düşüncesi beni deli ediyordu.

Helena'nın yanına yaklaşıp elini başına koydu. Helena ne kadar dirense de şansı azdı. Ben ne yapacağını beklerken Helena bir anda çırpınmaya başladı. Yüzü kızarınca nefessiz kaldığını idrak edebilmiştim.

Yerimde debelenmeye ve Nancy'e saydırmaya başladım ama o sadece kahkaha atıyordu.

" Bırak onu seni pislik! "

- sen ne korkaksın be Nancy! Bıraksana kızı kolaysa gel bizimle dövüş. Belliki bizden ölesiye korkuyorsun, o yüzden bizi bir kafese hapsettin!

Andy'nin desteği beni gerçekten rahatlatmıştı. Ama yeterli değildi. Böyle olduğumuz yerde hiç bişey yapamıyorduk.

- sizden korkmak mı? Küçük çocuk sen baya hayal kurmuşsun. Sizden korktuğum için değil çaresizliğiniz hoşuma gittiği için oradasınız.

Bu sırada Helena'nın yüzü morarmaya başlamıştı. Son demlerinde olduğunu hissediyordum. Nancy elini çekip nefes almasına izin verince Helena boğula boğula öksürmeye başladı.

Bir iki dakika içinde nefesini düzene sokmaya başladığında Nancy tekrar elini başına koydu ve az önceki işkence tekrar etmeye başladı.

Helena çırpındıkça bu demirleri parçalayıp Nancy'e saldırasım geliyordu. Büyü işlemediği gibi fiziki güçle de kafesten çıkamıyorduk.

" Lanet olası kadın ne istiyorsun söyle? "

- biraz eğleniyoruz işte Elena keyfine bak.

" Ne eğlencesi be! Kız nefessizlikten ölücek bırak onu! "

Nancy pis pis kahkaha atarak elini Helena'nın başından çekti ve Helena yine öksürük krizine tutuldu.

- ah be Helena amma dirençsiz çıktın ne var sanki bir süre nefessiz bıraktıysam?

Helena onu duymuyormuş gibi ciğerlerini nefes ile doldurmakla meşguldü.

- tik.. tak.. tik... tak.. Süre geçiyor Elena...

" Ne süresi be? "

Aniden Lara'nın beni dürtmesi ile afallayarak ona döndüm.

- Elena Bugün dolunay gerçekleşecek. Bu kadın da o yüzden tutuyor bizi yetişemeyelim diye!

Duyduklarım bir an soğuk su etkisi yaratmıştı üzerimde. Düşünceler bir bir akın etmeye başladı zihnime. Lara'ya iyice yaklaşıp Nancy'nin duymayacağı şekilde konuşmaya başladım.

" Lanet olası kadın her şeyi düşünmüş. Biz kendimiz burdan çıkamıyoruz. Peki bizimkiler nerede onlar bizi kurtarsa herşeyin icabına bakarız. "

- evet doğru. Aradan baya zaman geçti yokluğumuzu farkedip aramaya başlamışlardır.

" Umarım öyledir. Ya onlar da bizim gibi yanılsama büyüsü etkisine girerse.. Buraya gelmeleri çok daha uzun sürer. Ayrıca dolunaya sadece 3 saat kaldı. "