I(Giriş)

1.9K 118 30
                                    


Potter ailesi şöhreti ile ortaya çıkmıştı. Kim-olduğunu-bilirsin aka Voldemortu yenen’nin kendi çocuğu olması, mükemmel bir şey olmalıydı.

Taa ki ayrıntıya dikkat ederseniz;
Aslında bu kurtarıcıların ikiz olduğunu fark edersiniz, ikizlerin biri Harry Sirius Potter diğeri ise seçilmiş kişi aka James Arthur Potter.

Ama bu hikaye de bir kişiye yer vardı, James Arthur Potter. Şöhret içinde büyüdü. Tüm çocukların istediği çocukluk geçirdi. Para, istediği her şey alındı, yapıldı.
Gazetelerin bitmek bilmeyen konusu oldu.
Bir sürü arkadaşı var! Onun peşinden koşan kişiler çoktu.

Mutlu, şımarık olarak yetişti...

Ama ikizi Harry Sirius Potter, iç karartıcı bir şekilde büyüdü. Onun squib olduğu inanıldı. Aileden dışlandı. İlk onu umursamadılar, yemek şu vermeyi kestiler, ona ceza verdiler (hepsi dahildi, biricik kardeşinin ışığını kapatamazdı!), 7 yaşına geldiğinde onu Lily’nin kız kardeşine vereceği ortaya çıktı.

-

Gözlerinden yaşlar akıyordu. Acılı hıçkırıkları hiç durmadı. Sadece ailesiyle birlikte olmak istiyordu, ona ceza verseler bile!

Sirius, Remus ona koşup sarıldılar.

James resmen anırarak "O’nun sihri yok! Burda kalıp, biricik Arthur’umun önünü kapatmasına izin veremem." James, Harrynin kolundan sıkıca tuttu. Onu bırakmaya niyeti yoktu. Sirius, ağlayan çocuğa baktı.

Hıçkırıkları canını yaktı, onu savunma hissi ve James'e siniri daha da arttı. Ne de olsa o onun vaftiz babasıydı, değil mi?

"JAMES POTTER! Çocuğu bırak, Sirius Orion Black olarak talep ediyorum."
Safkan maskesini takarak, biricik arkadaşına soğuk bir biçimde dedi.

Sirius, hiçbir zaman, Lordluğunu kullanmamıştı. Ama değişecek görünüyor.

James affalandı, beklemediği açıktı. Remus, Siriusa şaşkınca baktı.

"SİRİUS ONUN GİBİ ŞIMARIK VELEDİ KİM İSTER Kİ?! LANET OLSUN, ONUN SİHRİ BİLE YOK İŞE YARAMAZ BİR VELET O, VER ONU BANA PETUNYA'YA GİDECEK NOKTA!"

"James, bunu düşünmelisin-" Remus ortak sonuca varmaya çalıştı.

James en sonunda sinirlendi, kıpkırmızı olmuştu, kimsenin beklemediği bir şey yaptı.

"Ben James Potter, Potter’un lordu olarak, Harry Sirius Potter’ı,En asil ve en eski Potter evinin varisliğinden, lordluğundan ve Potter evinden atıyorum. Öyleyse öyle olsun."

Sihir tüm odada da yayıldı, Harry kendisinin canı felaket yandığını fark edince, ağlayış şiddeti arttı, bu olanlar ona fazla geldi ve bayıldı. Remus hızla onu tuttu.

Tabii o sırada, Sirius öfkeden deliye dönmüştü.
"Vaftiz oğluma bunu yaparak bana karşı durdun, Potter."

"Potter ve Black evlerini kan davası doruğuna çıkarıyorum, öyleyse öyle olsun."

Remus Lupin de ayağa hızla kalktı, kucağında çocuk ile. Çocuğa baktı, onun yanında olmalıydı.
"Remus Lupin olarak, Lupin evini Potter evi ile kan davası ilan ediyorum, öyleyse öyle olsun."

Sihir odada dağıldı. James, kıpkırmızıydı. İkisine döndü.

"Black ve Lupin evinde ki her üyeyi, Potter malikanesine girmesini yasaklıyorum. Öyleyse öyle olsun."

-

Fate’in herkese farklı bir senaryosu vardır...

Sihir dünyası; Sihir Ana, Ölüm, Yaşam, Zaman, Fate aka Kader, Yıkım Tanrıları ve  diğer sihirli varlıklar tarafından yönetilir.

Bu sefer, Fate ne yapacaktı?
-

Fate, Potter evini izliyordu. Yanlış karar veren, Potter ailesini izliyordu.

"Kardeşim, sıkıntı mı var?” Ölüm biz gibi sesiyle sordu.

Eliyle izlediği yeri gösterdi. Bu olay, sihirli dünyanın yok olmasına yol açacaktı. Bir şey yapmalılar...

Ikisi bir biri ile bakıştı.

Sihir Ana, bundan memnun olmayacaktı...

(Not:Kitaba başlamadan önce mutlaka kitabın hakkında kısmını okuyun, uyarılar mevcut hassas kişiler dikkat edebilir.

Bu arada hikaye oylesine yazıldı. Yani saçma ÇĞŞJDKDKDKKD)

wrong choice.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin