wrong choice.

V

Bir haftadadır, Draco ve Harry kardeş gibiydiler. Ikisinin kaynaşması uzun sürmedi.

Draco enerjikti, Harry sakin takılıyordu. Ama nasıl olsa da birbirlerini bulmuşlardı.
Bu iki ev Lord’larını da gülümsetti.
Ikisi de mutluydu.

Her iki Lord’un da istediği gibi...

-

Harry, Malfoy malikânesinde ki odasında oturup, kitap okuyordu. Yakında 8 olacaktı ve yakında bakanlık onun için gelecekti.

Tabii ki bunu Harry bilmiyordu!

Kapı sesi gelince Harry otomatikmen, 'Gel' komutu verdi. Kitabını yana bıraktı oturduğu yatağın.

Kapıyı kapattıp içeri Sirius girdi.
Stresli gözüküyordu.

"Hey, Harry..."

"Evet, Sirius amca?"

"Şey..."
"Seni evlatlık edinebilir miyim?"

-

Harry bu sefer 4 kız, 5 erkek arasında duruyordu.

Işıl Işıl parlayan kadın konuşmaya girdi. "Ben hayatım sevgili çocuğum. Bunlar ise sırasıyla Fate, Sihir Ana
Zaman, Yaramazlık Tanrıları Jenis ve Jennie son olarak da yıkım Tanrıları Yaal ve Yael." Hepsini anlatırken işaret etti.

Harry sadece başını salladı. "Ne için burdayım?" Küçük çocuğun korktuğu belliydi. Sihir Ana koşup ona sarıldı. Çocuk, rahatladığını hissetti.

Rahattı, hemde çok.

Yaal sıkıldığını belli edercesine konuya girdi. "Seni buraya bize yardım etmen için çağırdık, bildiğin üzere yaşayan çocuk denilen kişi, yanlış kişi. O sensin" Harry'i işaret etti.

Ikizi, Yeal devam etti. "Bu seçimleri ona pahalıya patlayacak. Onun gerçek kötü olduğunu hepimiz biliyoruz."

Tüm Tanrı'lar başını salladı.

"Aileni manipüle etti. Anneni işkence ediyor. Sırf istemediği için bunları, onu zorla emri altında tutuyor. Yaptığı yollar pek temiz değil bir-"
Zaman kosarak onun ağzını kapattı.

Zaman, güzel bir kadın'dı. Çığlık attı. "O hâlâ çocuk!" Ona Tabii ki, Dumbledore'un yaptığı işkenceleri anlatamazdı!

Jenis omuz silkti. "Hayat acıdır." Jennie kıkırdadı.

Hayat onlara aldırmadan devam etti. "Senden onu alt etmeye yardım etmeni ve Voldemortu eski hâline getirmeni istiyoruz." Hayat, Voldemortta acıyordu. Ruhu acı çekiyordu. O hissediyordu.

Harry olanları kavrayamamıştı. Ne bekliyorsunuz ki! O bir çocuktu.

"Peki, kabul ediyorum." Neyi kabul ettiğini bilmeden.

Tüm Tanrı'lar gülümsedi. "O zaman sana hediyelerimizi vermeliyiz!"

Hepsi Harry'nin anlına dokundu. Ondan sonra her şey karardı.

(Not: Bölüm saçmaydı. Kusuruma bakmayın.)