III

960 104 7
                                    

Her güzel bir şeyin sonu vardır.
Her kaçtığımız şeye gidiş yolu vardır.

-

Harry mutlu bir şekilde Black malikanesi'nin bahçe de koşuşturuyordu.

Remus, camdan bir tıklama sesi duydu. Koşup cama baktı, baykuş vardı. Onu içeri aldı, atıştırmalık verdi ona.

Onun bacağında ki mektubu aldı.

Bakanlıktan...

Iç çekti, bunun olacağını biliyordu. Böyle olaylardan haberdar olan bakanlık, boş dolaşmasına izin veremezdi, hele o bir çocuksa.

Sirius odaya girdi, kıyafetleri eskiye kıyaslan daha da safkan’a yakışırdı.

"Sirius, gelecekler... Harry’ i alacaklar..." Mektubu ona uzattı.

Sirius büyük bir iç çekti. "Bunu tek başıma haledemeyeceğim kadar büyüdü. Yardım almalıyız."

-

"Anne, sana mektup gelmiş!" Draco koşarak kadına yöneldi. Mektubu onun elinden aldı.

Mektubun kimden geldiğini görünce gözleri büyüdü. "Anne, iyi misin?"
Narcissa mektubu incelerken başını salladı.
Hâlâ inanamadı, mektup Sirius Orion Black’tendi.

Mektubu yavaşça okudu, onun özrünü, neler olup bittiğini ve ondan destek istemesini.
Draco'ya döndü. "Lucius'u çağır." Draco ikiletmeden odadan fırladı.

-

Harry uçsuz bucaksız bir yerde uyandı. Etraf karanlıktı. Birden ortadan biri çıka geldi.

"Merhaba Harry..."

Meraklı oğlan ona yaklaştı. "Sen kimsin?"

"Ben ölümüm."

Harry'nin gözleri genişler. "CANIMI ALMA!" küçük bir çığlık atar.
Ölüm diye kendisini tanıtan kişi gülür.

"Almayacağım evlat, büyüklerin kutsaması altına gireceksin. Dünya senin elinde olacak."

"Büyükler mi?"

"Sihir Ana, Yaşam, Fate, Savaş Tanrıları, Zaman, Yaramazlık Tanrıları ve Kaos Tanrıları"

"Ah..."

Ölüm sadece ona güldü. Ona elini uzattı. Harry hızla tuttu.

wrong choice.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin