wrong choice.

XXII

"Sevgili çocuklarım, size mutlu bir haber sunarım. Bu yılın karanlık sanatlara karşı savunma dersine Remus Lupin giriyor." Herkesten alkış geldi.

Tek bir kişi dışında, Armand Sirius Black-Malfoy. "R-remus..." Gözleri inanamamazlıkla büyüdü.

Ona koşmak, sarılmak istedi. Ne de olsa, amcası ile yıllardır konuşmamıştı! Onu özlemişti. Bu habere sevinecek, Sirius vardı. O da çok özlemişti.

-

Evet, Armand onu gördüğü an üstüne zıplamıştı. Draco ve Louis arkadan koşarak geldiler.

"Remus, seni çok özledim, Sirius'ta seni çok ozledi. Senin geldiğini duyduğu an çok mutlu olacak!"

Remus gülümsedi. "Bende seni, Armand"

Louis ve Draco ikisine gülümsedi.

-

Zaman ve Fate onları izlerken, aynı anda mırıldandı. "Hayır, hayır, hayır..."

Yaşam, dünyanın gelecek sonunu gelmesini istemiyordu. Küçük olsa da dünyasını seviyordu.

"Bu dünyayı kurtarmamız lazım, fikri olan?"

Kargaşa çıktı. Tanrılar, sihirli yaratıklar fikirler ortaya attı. Hepsi bir ağızdan çıktı.
Tüm fikirler birbirinden farklıydı.

Tabii yazar olaya karışmak isteyince...

"Hey neden bazı Tanrılar dünyaya gitmiyor ve bu dünyanın durumunu kurtarmıyor? Üzgünüm ama bu hikayeyi yazmak keyifli, sizin yüzünüzden bu hikaye bitemez" içkisinden yudum aldı.

Sihir Ana, bir süre onun fikrini çözdü. "Mantıklı olabilir-"

Yazar, Zaman Tanrı’sına döndü. "Eee geçmişe gidip, Dumbledore’u öldürsek olmaz mı? Işimiz kolay olur böyle."

Zaman iç çekti. "Bunu yapamam, o zaman bu kehanetler ortaya çıkmaz ve Armand Sirius Black-Malfoy, Voldemort bu dünyada olmazdı. Onu silersek, şu an yaşayanlar yaşamayacak bunu Hayat’ın sevmeyeceğini sanıyorum."

Hayat başını salladı. "Doğru söylüyor. Unutma bizimde uymamız gereken kurallar var, yoksa dünya işlemez."

Yazar omuz silkti. "Tabii, doğru, doğru... Her neyse sizin şarap mahzeni nerde? Duyduğuma göre güzel şaraplarınız varmış"

Herkes inledi.

"Cipse ne dersin?" Jenis sordu konuyu değiştirmek için. "Yanında olacaksa mükemmel" sihirli yaratıklar getirirken, herkesin önüne de yiyecek koydu.

"Eee ne yapacaksınız? Fazla kritik bir durumdasınız..." Ağzına cips atarken sordu.

"Doğru, senin fikrin cazip geliyor. Kim dünyaya gitmek ister?"

Jennie öne atıldı. "Ben, dünya da çok kaos var, oraya gitmem lazım" kıkırdadı. Yaal de ayağa kalktı. "Ben giderim, ikiz olduğumuz için birimizin yokluğu hor görünmez" Sihir Ana başını salladı ve onayladı.

Şimdi neler olacaktı?

(Not:
Yavaş yavaş hikayenin soununa geliyoruz-)